Bu, aynı zamanda ruhu yaratmak ve beslemekle ilgili birşey. Ve, özellikle kentsel Amerika'da ruhu beslemenin nasıl olacağını hayal edin. | TED | كما أنه التفكير حول الروح الخلاقة ورعايتها . و تصور و لا سيما في المناطق الحضرية في أمريكا عن تنمية الروح. |
Tüylü kanatları hasara karşı daha dayanıklıdır pterosaurun deri yapılı zarına nazaran, özellikle de dal ve çalı çırpı arasında. | Open Subtitles | لكن أجنحتها ذات الريش أكثر قدرة على مقاومة الأضرار من الأغشية الجلدية للديناصورات الطائرة لا سيما , بين الغصون والأشجار |
Her şey için teşekkürler. özellikle de babama anlattığınız hikaye için. | Open Subtitles | شكرا علي كل شئ لا سيما علي القصة التي أخبرتماها لوالدي |
Ellis ailesinin gerçek hikayesini ima eden kısımla ilgili özellikle. | Open Subtitles | لا سيما المرور بتلميح على قصة حقيقيه وراء عائلة إليس |
Hele bir de.. - ..dava bir dostun yeğeni ile ilgiliyse.. | Open Subtitles | وتعلق بذهني تلك المثيرة للاهتمام منها، لا سيما لإبن أخ صديق |
Sırf insanları kandırmadan duyacağı haz için özellikle de işin uzmanlarını. | Open Subtitles | حتى إن كان من أجل متعة خداع الآخرين، لا سيما الخبراء. |
Sırf insanları kandırmanın vereceği keyif için özellikle de işin uzmanlarını. | Open Subtitles | حتى إن كان من أجل متعة خداع الآخرين، لا سيما الخبراء. |
özellikle de bugünün ne olduğunu çok iyi bildiğim için. | Open Subtitles | لا سيما وأنا أدرك تماما ما هو اليوم، في الواقع. |
Ama Afrikalıları gösteriyor ve özellikle de, bütün farklara rağmen şirketler kuran, bazıları ise dünya çapında şirketler kuran Afrikalı kadınlarını gösteriyor. | TED | لكنه يوضح لكم الأفارقة ، لا سيما النساء الأفارقة الذين تحدوا كل الصعاب وطوروا أعمال ، وبعضهن من الطراز العالمي. |
Bunu yapıyoruz çünkü özellikle şimdi başkentin el atmasını bekleyemeyiz. | TED | نحن نقوم بذلك لأنه لا يسعنا انتظار واشنطن، لا سيما الآن. |
Aslında biraz işe uygunlukla alakalı bir durum ve yapabileceğim çok fazla iş de yoktu, özellikle de geldiğim yerde. | TED | لأنها نوعا ما سوق متخصصة، وليس هناك الكثير من الأعمال الجارية فيها، لا سيما من حيث أتيت. |
Daha sonra, sizin de bildiğiniz gibi, dünyanın her tarafında yapılan, özellikle TEDx Konuşmaları başta olmak üzere binlerce konuşma var diye düşündük. | TED | ومن ثم فكرنا أن هناك آلاف المحادثات الأخرى حول الموضوع، لا سيما محادثات تيدكس، التي ظهرت في جميع أنحاء العالم. |
denediğinizi konuşmak isteyecekler. Bu tarz şeyler genellikle en iyi yardımı sağlar özellikle psikofarmakolojikle | TED | هذه الأمور هي أكثر ما يحدث الفرق، لا سيما إن دُمجت مع الأدوية النفسية. |
özellikle toryum reaktörü gelecek vaat ediyor. | TED | لا سيما وأن مفاعل الثوريوم يظهر الكثير من النجاح. |
Dolayısıyla fajları unutmaya başladık, özellikle batı tıp dünyasında. | TED | ولذلك بدأنا في تجاهل العاثيات، لا سيما في الطب الغربي. |
Bu insanlar, özellikle yaşlılar büyük risk altındadırlar. | TED | سيكون هؤلاء الأشخاص في خطر كبير، لا سيما كبار السن. |
Bu şekilde kaçamam özellikle de bir kanun kaçağıyla | Open Subtitles | لا أستطيع الهروب هكذا لا سيما مع رجل هارب |
özellikle de işi kabul etmeyeceğinizi düşündüğüm için. | Open Subtitles | لا سيما أننى أعتقدت أنك سوف ترفض هذا العمل |
Hele bedenden ziyade ruh söz konusuysa. | Open Subtitles | لا سيما إذا كانت تخص الروح اكثر من الجسد |
Hele vücudunun üst kısmı zayıf olan biri tarafından çekildiyse. | Open Subtitles | لا سيما إذا كان تم جره من قبل شخص مع محدودية قوة الجزء العلوي من الجسم. |
İnanılmaz derecede güzeldi Özelliklede kendisini projeye bu kadar veren bizler için öyleydi. | Open Subtitles | كان هذا رائع بشكل لا يصدق، لا سيما بالنسبة لنا فقد وهبنا الكثير من حياتنا لهذا المشروع |