| Benim üzerimdeki etkilerini görmek için beklerken Dorothy L. Sayer'ın dramatik hikayesini izleyin. | Open Subtitles | بينما انت تنتظر لترى التأثير المحتمل علىّ يمكنك ان تشاهد احدى قصصنا الدرامية. |
| Fester Amca ile aynı fikirde olmayı hiç istemezdim ama bence Lana Paris'e sadece Mona Lisa'yı görmeye gitmiyor. | Open Subtitles | أكره أن أتفق مع العم فيستر هذا و لكنني لا أعتقد أن لانا ذاهبة إلى باريس فقط لترى الموناليزا |
| Bell, altı adam al... ve git ne olduğuna bak. | Open Subtitles | بيل، خذ ستّة من الرجال واذهب لترى ما الأمر هناك. |
| Eğer bunun eğlenceli olduğunu düşünüyorsan birde şimdi yapacağım şeyi gör. | Open Subtitles | تعتقد أن هذا شىء مسلى أنتظر لترى ما سوف أفعله |
| bak bakalım odanın içini görebilecek misin ? Sen delirdin mi ? | Open Subtitles | لترى إذا كان فى إمكانك ان تراة فى غرفتة هل انت مجنون؟ |
| Bir gün sende geceleri dışarıdan eve tek parça olarak dönecek misin diye... endişelenmeyecek tatlı bir kız bulursun. | Open Subtitles | يوماً ما ستقابل الفتاة اللطيفة التي لن تتذمر من الجلوس ليلاً في االانتظار لترى هل ستعود للبيت قطع واحدة |
| Irene'i görmek için her teleskoba gidişinizde bastonunuzu sakladığınızı fark ettim. | Open Subtitles | لاحظت انك في كل مرة تذهب للتيلسكوب لترى ايرين,فانك تخفي عكازك |
| Şu spesiyalin neresi spesiyal görmek için, can atmıyor musun? | Open Subtitles | ألست جد متحمس لترى ماهو الخاص في الطبق الخاص ؟ |
| Tıkırtıyı duyuyor ama ne olduğunu görmek için gelip bakmaktan başka çaresi yok. | Open Subtitles | سمعت الطرق على النافذة ولم يكن لديها الخيار إلاّ الاقتراب لترى ما هو |
| Toz ve dumanın ötesini görmeye çalışırken, yaralılara yardım etmek için elinizden geleni yapıp yakındaki bir sığınağa doğru emekliyorsunuz. | TED | وبينما تجاهد لترى عبر الغبار والدخان، تفعل مافي وسعك لتساعد الجرحى لتزحف بعد ذلك إلى مخبأ قريب. |
| Bu yüzden sen de kutsal bakireleri görmeye gelmek zorundasın, Peder? | Open Subtitles | إذن عليك أيضًا أن تأتي لترى العذراوات المقدسات، أبتاه؟ |
| Bana kalırsa annemin düğününü görmeye geldin. | Open Subtitles | اتوسل اليك الا تسخر مني يازميلي دراستي فانت اتيت لترى زفاف امي |
| bak bakalım, yolda muşamba ve çöp torbası alabileceğin bir yer var mı. | Open Subtitles | انظر لترى مكان نقف في طريقنا أحظر بعض طلاء البلاستيك وبعض الاكياس للقمامة |
| Evet etrafa bir bak, belki tanrının elemanları sana nasıl çıktığını söylerler. | Open Subtitles | أجل، تلقي نظرة بالجوار لترى إذا كانت الملائكة تستطيع إخبارك بكيفية خروجك |
| Cassandra,gel, kardeşin Alexandros'u gör. | Open Subtitles | كاساندرا، تعالى لترى أَخّوكَ أليكساندروس. |
| 13 yıl sonra kapını aç ve kızının yüzünü gör, yaşlı ve bir yabancıya ait? | Open Subtitles | تفتح الباب بعد 13 سنة لترى وجه إبنتك مسنةً وغريبةً؟ |
| - Neden? Kaydı aydınlatabilir mi diye. Bir toplantımız var. | Open Subtitles | لترى ما يمكننا معرفته عن التسجيل علينا ان نعقد اجتماعا |
| Önemli soru ise o günü görecek kadar yaşayabilecek misin? | Open Subtitles | السؤال الوحيد هو هل ستعيش لترى هذا اليوم أم لا |
| Eğer ki sana babanı tekrar görme şansı verilirse, onunla konuşurdun. Konuşmaz mıydın? | Open Subtitles | لو أُتيحَت لكَ نفس الفُرصة لترى والدك، وتتحدّث إليه، أما كنت فعلت المثل؟ |
| O geleceği görmen için psişik güçlerine ihtiyaç duymayacaksın. Çünkü bir gelecek olmayacak. | Open Subtitles | عندها لن تحتاج إلى قوى خارقة لترى المستقبل لأنه لن يكون هناك مستقبل |
| Derinlerine bak, bitmek bilmez bir mücadele görürsün. | Open Subtitles | تمعن النظر إليك من أعماقها لترى أن المجزرة الدائمة مستمرة |
| Gelip yatak odamızı görün. Harika bir yer. | Open Subtitles | تعالي لترى غرفة نومنا ولقد قمنا بتجديد إنارة رائع |
| Belki garaja gidip görmelisin. | Open Subtitles | ربما يجدر بك الذهاب إلى المرآب لترى بنفسك. |
| Cara, yeğenlerimden biri, Cumartesi günü piyano resitali veriyordu ve annem benim orada olmadığımı görünce iyi olup olmadığımı öğrenmek için beni aradı. | Open Subtitles | كارا، إحدى بنات أخواتي قدّمت حفلة بيانو يوم السبت وحين رأت أمي أنني لم أكن موجودة اتّصلت لترى إن كنتُ على ما يرام |
| Kayıp olan bir şeyiniz var mı diye etrafa bir bakın isterseniz. | Open Subtitles | نريد منك أن أن تفحص لترى إذا ما كان هناك أشياء مفقودة |
| Ne bileyim, her sabah uyanıp aynaya bakmaya nasıl dayanabiliyorsun bu suratla? | Open Subtitles | أعني كيف تستطيع النهوض من النوم لترى هذه الندبة المروعة في المرآة؟ |