Nasıl yapıldığını bilecek kadar yaşlı , hala yapmak isteyecek kadar genç. | Open Subtitles | كبار للغاية لتعرف كيف يفعلون ذلك صغار للغاية حتى تزال تريد فعلها |
Onu bir daha göreceğimi sanmıyordum ama San Diego'dan sağ salim dönüp dönmediğimi öğrenmek için aramış. | Open Subtitles | اعتقدت انى ربما لن اراها ثانيه ولكنها اتصلت لتعرف اذا ما عدت من سان دييجو |
Direkt olarak Mabet'e gidiyor. Bunu bilmek için Avcı olmaya gerek yok. | Open Subtitles | انه يؤدي مباشرة الى المعبد لا يحتاج ان تكون صيادا لتعرف ذلك |
Kadın seni tanıyamazdı. Oğlu olduğunu anlamak için her yanını koklardı. | Open Subtitles | ما كانت لتتعرف عليك كان عليها أن تشمك لتعرف أنك ابنها |
Ama şunu bil ki senin vampir olmandan beri kişisel hijyen alanında çok gelişme oldu. | Open Subtitles | ولكن لتعرف الأمر لأن ميدان الزينة الشخصية قد وصل إلي أبعد مدي منذ أن أصبحت مصاص دماء |
Kamyonun gerçekten de arızalandıysa nasıl tamir edileceğini bilirdin, değil mi? | Open Subtitles | حقا مُعطلة كنت لتعرف كيفية اصلاحها، أليس كذلك؟ |
Bak bakalım içlerinde demiryolunda çalışmış olan var mı ve savaştan sonra demiryollarının tekrar yapımında ne katkısı olduğunu öğren. | Open Subtitles | لتعرف إذا كان أحدهم قد عمل في سكة الحديد وحاول معرفة بما كانت مشاركته في إعادة بناء السكك الحديدية بعد الحرب |
Güvendiğin bir insanın sana yalan söylediğini öğrenmenin nasıl hissettirdiğini biliyorum. | Open Subtitles | أعرف كيف تشعر لتعرف أن شخصاً تحبه كذب عليك |
Birden Dyson'ın karanlık ve derin sırlarını öğrenmeye kafayı taktı. | Open Subtitles | لقد أصبحت فجأة مهووسة لتعرف ، أسرار "دايسون " الخفية |
Benim cezadan çok rehabilitasyona ilgi duyduğumu bilecek kadar uzun zamandır buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا منذ مدة كافية لتعرف أنني أهتم بالإصلاح أكثر من العقاب |
Benim cezadan çok rehabilitasyona ilgi duyduğumu bilecek kadar uzun zamandır buradasın. | Open Subtitles | أنت هنا منذ مدة كافية لتعرف أنني أهتم بالإصلاح أكثر من العقاب |
Aşkın ne olduğunu bilecek yaşa geldiğinden beri Iris'e aşık olduğunu gördüm. | Open Subtitles | لقد شاهدتك واقع في حبها منذ أن كنت بالغاً لتعرف معنى الحب. |
Dediğim gibi, sana gerçeği öğrenmek için bir şans sunuyorum. | Open Subtitles | كما قلت, أنا أعرض عليك فرصة لتعرف الحقيقة. |
Ortada sadece bir kolye mi yoksa seks ve kolye mi ya da daha kötüsü kolye ve aşk mı olduğunu öğrenmek için bekler miydin? | Open Subtitles | عيد ميلاد سعيد هل ستنتظر لتعرف انه الموضوع حول العقد فقط او العقد والجنس معها |
Ortada sadece bir kolye mi yoksa seks ve kolye mi ya da daha kötüsü kolye ve aşk mı olduğunu öğrenmek için bekler miydin? | Open Subtitles | هل ستنتظر لتعرف انه الموضوع حول العقد فقط او العقد والجنس معها او اسوأ الحالات، ان هناك عقدا وحبا؟ |
Çok az detaya sahipler ve sonraki adımınızı bilmek için o detaya ihtiyacınız var. | TED | ولكنّها تملك تفاصيل قليلة جداً، وأنت بحاجة للتفاصيل لتعرف ما الذي ستفعله تالياً، |
Şu anda beni kokluyor, Kanserin yayıIıp yayıImadığını anlamak için. | Open Subtitles | إنها تشمي رائحتي لتعرف ما إن كان السرطان قد انتشر |
bil ki, dünyaya ne yapabileceğimi gösterdikten sonra istediğim her şeye sahip olacağım. | Open Subtitles | لتعرف فقط أنه عندما أنتهي من عرض قدراتي على العالم فسأحظى بكل ما أريد وربما أصبح أغنى منك |
Senin de bir sevgilin olsa bunu bilirdin. | Open Subtitles | كنت لتعرف هذا إذا كان لديك حبيبه |
Fabrikadaki yangında Müdüre Park'ın hangi rolü oynadığını öğren. | Open Subtitles | لتعرف الدور الذى لعبته الرئيسة بارك بقضية انفجار المصنع |
"Subprime mortgage'leri öğrenmenin zamanı geldi. ' | Open Subtitles | قال لى لقد حان الوقت لتعرف الرهن عالى المخاطرة |
Şimdi de çenemi sıkı tutup tutmayacağımı öğrenmeye geldin. | Open Subtitles | وأنت هنا لتعرف إن كنت . سأبقي فمي مغلقاً |
Aang, Ateş Lordu Sozin'le olan geçmişimi öğrenme zamanın geldi. | Open Subtitles | آنـج لقد حان الوقت لتعرف تاريخي مع ملك النار سوزن |
Buradakilerin çoğunu bilirdi en azından hangilerine dokunulmayacağını bilirdi. | Open Subtitles | كانت لتعرف ماهية معظم هذه المعدات أو على الأقل أية معدات لا يجدر بنا لمسها |
Hangi Avrupalı firma ile görüştüğünü bulmak için her şeyi yapın. | Open Subtitles | أنت ستفعل أي شيء لتعرف إسم الشركة الأوروبية التي يتحدثون عنها |
Şuna ne dersiniz? Doğruyu yanlışı anlayacak kadar büyüdü artık. | Open Subtitles | لابد أنها كبرت بما فيه الكفاية لتعرف الصواب من الخطأ |
Birisi sırf sana katılmadı diye düşmanın olmayacağını bilecek kadar sev. | TED | أحبب بما فيه الكفاية لتعرف أن مجرد مخالفة شخص لرأيك، لا يجعل منه عدوًّا لك. |
Hayır, sadece, gerçeği bilmen gerektiğini düşündüm. | Open Subtitles | كلا, إنه فقط, أعتقد أنه حان الوقت لتعرف الحقيقة. |