"لتقوم" - Traduction Arabe en Turc

    • yapmak için
        
    • yapacak
        
    • gereken
        
    • yapmaya
        
    • yapmanın
        
    • işi
        
    • işin
        
    • yapma
        
    • Senin
        
    • yapman
        
    • maddelerini
        
    Bunu yapmak için tamamen deli olmak gerekiyordu ve şansımıza, öylelerdi. TED يجب أن تكون أحمقا لتقوم بأمر كهذا ولحسن الحظ، كانوا كذلك.
    Avcının, işini yapmak için sahip olması gereken meziyetler bunlar. Open Subtitles هذه هي الصفات التي علي المبيدة أن تمتلكهم لتقوم بعملها
    Saat kaç biliyor musun? Gerçekten yapacak başka işin yok mu Senin? Open Subtitles اتعرف ما الوقت الان انت حقا لا يوجد ورائك شىء لتقوم به
    Serseri böyle bir şey yapacak olsan bile Yi Kyung'un bana söylemesini sağlamalısın. Open Subtitles لو كنت ستفعلين أمراً كهذا .كان عليكِ أن تتركي يي كيونغ لتقوم بإخباري
    Bir ölümlüyü bulmak için tek yapman gereken, hayallerini izlemek. Open Subtitles لتقوم بإيجاد البشريّ، كل ما عليك فعله هو تتبّع أحلامه
    Senin yapmaya korktuğun iş için yaşlı bir zavallıyı gönderiyorsun. Open Subtitles ترسلين عجوز حمقاء لتقوم بعمل أنتِ خائفة من القيام به
    Bu da, yaptıkları müthiş şeyleri, kendi döllerini koruyacak yeri yok etmeden yapmanın yolunu buldukları anlamına gelir. TED وهذا يعني أن تجد طريقة لتقوم بما تقوم به بدون أن تدمر المكان الذي سيعتني بذريتها.
    Bu işi yapmak için çok yaşlısın. Ömrün tükenmiş bitmiş. Open Subtitles انت عجوزا جدا لتقوم بهذا الشيء انت عديم الفائده هنا.
    Bunu yapmak için zamanın vardı. Ve hâlâ da öyle, karşındayım. Hâlâ yaşıyorum. Open Subtitles أنتَ ضيعت الكثير من الوقت لتقوم بذلك، و الآن،ها أنا حيّ،و لازلتُ حياً.
    Teşekkürler. Yani filmlerde izlediğimiz şeyleri yapmak için yüksek teknolojiye ihtiyacınız yok. TED شكرا لذلك انت لست فى حاجة لأعظم تكنولوجيا لتقوم بأشياء تنجح فى الأفلام
    Senin gibi işini yaptırmak isteyen adamlarda kendi işlerini yapacak cesaretleri yoktur. Open Subtitles نعم, وشخص مثلك يريد إنهاء العمل ليس لديك الجرأة لتقوم به بنفسك
    Hakkıyla bu işi yapacak özgüveni ve alçakgönüllüğü bulmak çok yorucu olabiliyor. Alçakgönüllülük kısmı tasarımcı egosunu biraz zorluyor. TED إيجاد الجرأة والتواضع لتقوم بما يصلح. يمكن أن يكون مرهقا جدًا، والتواضع جزء، قاس قليلًا على غرور التصميم.
    Elini çabuk tutsa da yapacak çok işi var. TED إنها ليست بطيئة، فقط لديها أعمال أكثر لتقوم بها.
    yapman gereken işler var. İşini benim için tehlikeye atma. Open Subtitles لديك وظيفة لتقوم بها لا يمكنك تعريضها للخطر من أجلي
    Büyük ihtimalle yapman gereken bir sürü şey var bugün. Open Subtitles أنت على الأرجح لديك العديد من الأمور لتقوم بها اليوم.
    Bu yüzden sana bir kez daha soracağım, benim için iş yapmaya hazır mısın? Open Subtitles لِذا سأسألكَ مرةً أُخرى هَل أنتَ جاهِز لتقوم ببعض المهام لي؟
    Bir şeyler yapmaya çalıştığını biliyorum, ama yapacak işlerim var. Open Subtitles اقدر ان لديك عمل لتقوم به, ولكن انا ايضا لدي عمل
    Başaramayacağını düşündüğün şeyleri yapmanın en hızlı yolu etrafının bunu başarmış insanlarla çevrili olmasıdır. TED أسرع طريقة لتقوم بأشياء لا تظنها ممكنة، هي أن تحيط نفسك بأشخاص يقومون بها بالفعل.
    Eğer Senin hatırlı dostlarından biri olsaydım, bu işi canla, başla yapardın. Open Subtitles لو كنت من اقربائك الحقيرين لكنت تتمدد على مكتبك لتقوم بالامر لي
    Şimdi değişiklik olsun diye olumlu bir şey yapma şansın var. Open Subtitles الأن حانت فرصتك لتقوم بأمر أيجابى لمرة واحدة
    Bu güçler birlikte baş döndürücü yüksekliğe, besin maddelerini dağıtmaya ve ağacın köklerinin üzerinde, fotosentezde yeni yapraklar yetiştirmeye başlıyor. TED ومعًا تطلق هذه القوى العصارة إلى ارتفاعات مذهلة، موزعة المغذيات، لتنمية أوراق جديدة لتقوم بالتركيب الضوئي - على ارتفاع كبير من جذور الشجرة.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus