"لجعلك" - Traduction Arabe en Turc

    • sağlayacak
        
    • yapmak
        
    • sizi
        
    • etmek
        
    • sağlamak
        
    • sağlamanın
        
    • olman için
        
    • yaptığın için
        
    Burada gücünü toplamanı sağlayacak hiç taş yuvamız yok ama hoş geldin. Open Subtitles نحن ليس لدينا هنا صخور لجعلك ِ أقوى , لكن مرحبا بك
    Günümüzde, bu sözcüğü internette aratacak olursanız, -muhtemelen aratmışsınızdır- karşınıza milyonlarca sonuç çıkar ve karşınıza çıkan bu sitelerin neredeyse tamamı arzu edilmenizi sağlayacak birşeyler satmaya çalışır aşağı yukarı 10 dolar karşılığında. TED الآن، إذا وضعت هذه الكلمة على شبكة الإنترنت، كما قد تكون قد فعلت، ستأتي بمليون نتيجة، وكلها تقريبا من تلك المواقع التي تحاول أن تبيعك شيء لجعلك لا تقاوم ب10 دولار أو أكثر.
    Peki sizleri daha zeki yapmak için derin beyin uyarılmalarını kullanabilir miyiz? TED هل يمكننا استخدام التحفيز الدماغي العميق لجعلك أذكى؟
    sizi buralara kadar getirttiğimiz için kusura bakmayın ama onları binadan çıkartamam. Open Subtitles آسف لجعلك تأتي هنا بهذه الطريقة ولكن لا يمكنني إخراجها مِن المبنى
    Seni memnun etmek için elimden geleni yaptığımı bilirsin. Open Subtitles آمل أنك تعلم أنني دائماً ما أبذل قصارى جهدي لجعلك سعيداً
    Oysa ben sana bir ev sağlamak için elimden geleni yaptım. Open Subtitles لقد فعلت ما بوسعي لجعلك تحس بانك في منزلك.
    ...beni fark etmeni sağlamanın tek yolu kitabı yaşamaya başlamaktı. Ve bil bakalım ne oldu? Open Subtitles ان الطريقة الوحيدة لجعلك ترينى هى ان اعيش الكتاب، لكن خمنى ماذا ؟
    denir ki:eğer birşeyi çok istersen... ona sahip olman için bütün evren sana yardım eder. Open Subtitles يُقال، إن أردت شخصاً بصدق .. أن يكون لك فالكون بأكمله سيبدأ بتحويل الأشياء لجعلك تقابل ذلك الشخص
    Yaşlı, şişko ve deli bir komünisti mutlu bir adam yaptığın için. Open Subtitles لجعلك شيوعيا سمينا عجوزا مجنونا في غاية السعادة
    Benden nefret etmenizi sağlayacak ne yaptığımı bilmek istiyorum. Open Subtitles احتاج أن اعرف ما الذي فعلته لجعلك تكرهني.
    Bu duvarların dışına çıkabileceğini söyleseler hazırda sonsuza kadar kaybolmanı sağlayacak tanıdıkların olur muydu? Open Subtitles لنقل أنك استطعت أن تعبر هذه الجدران، هل لديك الأشخاص الصحيحين لجعلك تختفي إلى الأبد؟
    Aşağı gelir ve kim onunla din, politika falan gibi konularda aynı fikirde değilse her zaman yanlış olduğunu hissetmeni sağlayacak bir yol bulur. Open Subtitles يفعل ذلك لكل شخص يختلف معه بالدين بالسياسة سوف يجد دائماً طريقة لجعلك تشعر بأنك مخطئ
    Ve bir daha yürümeni sağlayacak bir şey bulana kadar araştırmayı bırakmayacağım. Open Subtitles ولن أبارح البحث فيه إلّا حين نجد وسيلة لجعلك تسيرين ثانيةً.
    Şu an kimsenin iyi hissetmeni sağlayacak bir şey söyleyemeyeceğini biliyorum. Open Subtitles أنا أعلم أن ليس يوجد احد يستطع قول اي شيئ لجعلك تشعر بتحسن
    Adam seni ince, daha güzel, daha genç yapmak için para harcamak istiyor. Open Subtitles إنه يريد أن يصرف نقوده لجعلك تبدو أضعف وأجمل
    Seni biraz daha kendinden emin biri yapmak için özenle hazırlanmış bir testti. Open Subtitles فقط اختبار دقيق لجعلك أكثر حزماً اكان كذلك ؟
    O tekne şamandıra yapmak dünyada yeterli alem yok. Open Subtitles لا يوجد هناك خمر في العالم يكفي لجعلك تفقد الوعي.
    Onun hakkında çok şey bilmiyorum ama sizi bıraktıysa aptal olmalı. Open Subtitles أنا لا أعرف الكثير عن هذا الرجل.. لكن لابد أنه يتمتع بالغباء لجعلك تذهبين منه
    sizi buraya kadar yorduğum için özür dilerim, ama emin olmalıydık. Open Subtitles أنا أسف لجعلك تمر بكل هذا ولكن علينا أن نتأكد
    Dediğim gibi seni mutlu etmek için buradayız. Open Subtitles لا ، لا ، لا ، لا ، لا كما قلت ، نحن هنا لجعلك سعيداً صحيح؟
    Sırf beni oyuna getirdiğini itiraf etmeni sağlamak için kıskandığımı söyledim. Open Subtitles أنا فقط أصبحت غيورة لجعلك تعترف بأنك خدعتني
    Bunu anlamanı sağlamanın tek yolu, senin ayrılmana izin vermekti. Open Subtitles جعلك ترحل، كانت الطريقة الوحيدة لجعلك تُدرِك ذلك
    Hazır olman için sana yardım etmeyi kabul edersem söylediğim her şeyi, sorgusuz sualsiz yapman lazım. Open Subtitles إذا وافقت على مساعدتك، لجعلك مستعداً، فعليك تنفيذ ما أمرك به تماماً ومتى ما كان ذلك وبدون أي استثناءات، مفهوم؟
    Asıl ben teşekkür ederim öğle molasını dayanılır yaptığın için. Open Subtitles شكراً لجعلك أستراحة الغداء أكثر أحتمالاً

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus