"لديها حساسية" - Traduction Arabe en Turc

    • alerjisi var
        
    • alerjisi vardı
        
    • Alerjisi varmış
        
    • alerjikse
        
    • alerjisi vardır
        
    Benim evimi önerirdim, ama köpek besliyorum ve onun alerjisi var. Open Subtitles كنت سأعرض عليها شقتى لكن لدى كلاب و هى لديها حساسية
    - Bunu annene sormamız lazım. - alerjisi var. Open Subtitles عليك أن تسألى أمك أولاً لديها حساسية منهم
    Güzel. Eritropoietik protoporfirisi var. Işığa alerjisi var. Open Subtitles لديها بروتوبورفيريا الكريات الحمر لديها حساسية ضد الضوء
    alerjisi vardı, şoka girdi. Open Subtitles كانت لديها حساسية ضد الكلاب و أصابتها صدمة إعوارية
    Rozanna'nın güneşe Alerjisi varmış. Open Subtitles روزانا لديها حساسية من أشعة الشمس ، يا عزيزي
    Güzel. Eritropoietik protoporfirisi var. Işığa alerjisi var. Open Subtitles لديها بروتوبورفيريا الكريات الحمر لديها حساسية ضد الضوء
    Emily, sakın bademlerin hepsini yemesin, alerjisi var. Open Subtitles لا تدع إملي تأخذ من الجوز لديها حساسية منه
    Onbeş yaşında, yaklaşık 40 kilo. Penisiline alerjisi var. Open Subtitles عمرها خمسة عشر عاماً , وزنها تقريباً 40.8 كيلوجرام , و لديها حساسية تجاه البنسلين
    Anesteziye alerjisi var, ve almaması gerek. Open Subtitles لديها حساسية لأدوية التخدير الموضعي وهي على المغذي
    Hayır hayır. Yüne karşı alerjisi var. ve angoraya bir de ucuz ayakkabıya. Open Subtitles كلا، لديها حساسية من الصوف والوبر والأحذية الرخيصة
    Ayrıca o kızın fıstığa alerjisi var diye annene, fıstık ezmeli ve jöleli sandviç yaptırmadığını söyledi. Open Subtitles انك جعلت امك تتوقف عن اعداد سندوتشات المربى وكريمة البندق لا الفتاه كان لديها حساسية
    - Bilmem gereken herhangi bir alerjisi var mı? Open Subtitles هل لديها حساسية تجاه شيء ما؟ البنسلين و الغباء
    Biliyor musun yüz yıldır fıstık ezmesi yemiyorum, çünkü onun alerjisi var? Open Subtitles هل تعلم انها لم تأكل زبدة الفول السوداني من عشر سنوات لان لديها حساسية منه؟
    Ya da hangi kızının kayısıya alerjisi var? Open Subtitles أو أي واحدة من بناتك لديها حساسية تجاه المشمش؟
    Yerfıstığına alerjisi var. Open Subtitles لديها حساسية من الفول السوداني
    Yerfıstığına alerjisi var. Open Subtitles لديها حساسية من الفول السوداني
    Doğru, fıstık dışında her şeye alerjisi var. Open Subtitles صحيح، لديها حساسية ضد كل شئ عدا الفستق
    Teyzemin bazı grip ilaçlarına karşı alerjisi vardı ilaç alınca elleri ve kafası Michellin adamı gibi şişiyordu. Open Subtitles عمتي كان لديها حساسية من بعض الأدوية "ويديها تورمت مثل "الرجل الخطمي
    Demir dekstrana Alerjisi varmış. Open Subtitles لديها حساسية من ديكستران الحديد
    Eğer alerjikse, antibiyotikler ağır sistemik bir reaksiyona yol açar. Open Subtitles إن كانت لديها حساسية فقد تسبب المضادات الحيوية رد فعل سئ
    Sosyal hayata alerjisi vardır. Open Subtitles لديها حساسية من الحياة الاجتماعية السيئة

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus