| Bize söylemediğin bir şey var ve bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | هناك شيء لا تخبرهُ لنا ، لدي الحق في معرفتهِ |
| Buraya kendi istekleri dışında getirildiler. Onları görme hakkım var. | Open Subtitles | لقد أجبرن على القدوم هنا ضد رغبتهن، لدي الحق لرؤيتهن |
| Onca yılın ardından, bunu benim yöntemimle bitirmeye veya mahvetmeye hakkım var sanırım. | Open Subtitles | وأعتقد لدي الحق بعد كل هذه السنين لنهاية حسب شروطي او ان اخربها |
| Benim duyulmaya hakkım var! İşte buradasın. Ben de seni arıyordum. | Open Subtitles | لدي الحق أن يتم سماعي ها انت لقد كنت أبحث عنك |
| Eğer o laptopta geçmişimle alakalı bilgiler varsa bunu bilmek benim hakkım. | Open Subtitles | لأنه أذا كانت هناك معلومات فيه تنتمي الي ماضيِّ لدي الحق بان أعرف. |
| Efendim, kendimi savunma hakkına sahibim. Hukuk kitapları okumuştum. | Open Subtitles | سيدي القاضي , انا لدي الحق في الدفاع عن نفسي , لقد قرأت القانون |
| Bir profesör olarak, bence bunu yapmanın bir başka yolunu önerme hakkım var. | TED | كبروفسور .. اعتقد ان لدي الحق بان اعترض على هذا |
| Aranızda tam olarak ne geçtiğini bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | انا لدي الحق لأعرف بالضبط ما يدور بينكما |
| Soru sormak istemiyorum. Ama endişelenmeye hakkım var. | Open Subtitles | قد لاتُعجبكَ أسئلتي الكثيرة ولكن لدي الحق للقلق |
| Bu kederli ülkede, istediğim yere gitme hakkım var. | Open Subtitles | لدي الحق في الذهاب حيثما أود بهذه البلد الصغيرة الحزينة |
| Neden öğrencilerimin kopya çektiğini düşündüğünüzü bilmeye hakkım var sanırım. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق في معرفة لماذا تعتقدون أن تلاميذي قد غشوا. |
| Kaba olmaya hakkım var. Ona bir mesaj bıraktım. | Open Subtitles | لدي الحق في أن أكون فظاً لقد تركت له رسالة |
| - Sanırım biraz kızgın olmaya hakkım var. | Open Subtitles | نعم حسنا؟ اعتقد انني لدي الحق في ان اكون منزعج |
| - Bu jüride olmaya hakkım var festivalin yöneticisiyle yatıyor olmama rağmen. | Open Subtitles | لدي الحق لأكون ضمن الهيئة بالرغم من أنني أنام مع رئيسها |
| Fakat bir zencefilli gazoz hakkım var. Bunu biliyorsun. | Open Subtitles | حسناً ولكن لدي الحق في شراب الزنجبيل انت تعرف ذلك |
| Ben bir Amerikalıyım. Bir avukat tutma hakkım var. | Open Subtitles | أنا مواطنة أمريكية لدي الحق فى أحضار محامي |
| Kocamın kanunlara saygılı bir iş adamı olup olmadığını bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق لأعرف إذا كان زوجي رجل أعمال شرعي |
| Kocamın kanunlara saygılı bir iş adamı olup olmadığını bilmeye hakkım var. | Open Subtitles | أعتقد أن لدي الحق لأعرف إذا كان زوجي رجل أعمال شرعي |
| -Benim silah taşıma hakkım var, tamam mı? Anayasada yazıyor bu! | Open Subtitles | لدي الحق في حمل السلآح هدآ مكتوب في الدستور. |
| Ona nasıl ulaşabilirim söyle. Bu benim hakkım. | Open Subtitles | أخبريني كيف أستطيع الوصول لها لدي الحق لمعرفة ذلك |
| Seninle böyle konuşmaya hakkım yok. | Open Subtitles | . ليس لدي الحق في الاستطراد بالحديث معكِ |
| Rakibimle yüzleşme ve Krista'nın ne kadar önemli olduğunu söyleme hakkım vardı. | Open Subtitles | كان لدي الحق لأواجه منافسي لأخبره أهمية كريستا بالنسبة لي |
| Teğmen, size hatanızı göstermek gibi bir hakkım ya da niyetim yok. | Open Subtitles | أيها المساعد , ليس لدي الحق , ولا النية لإشارة خطأك |
| Benim de haklarım var. | Open Subtitles | أنا لدي الحق. ساجد محامي خاص بي |
| Ama bu kararları değiştiremiyordum çünkü toplantılara katılmıyordum, bu yüzden de karşı çıkmaya hakkım yoktu. | TED | لكن لم يكن في وسعي الاعتراض على القرارات، لأني لم أكن أحضر اللقاءات، ولم يكن لدي الحق في أن أعارض قراراتهم. |