Bugün bir hikayeci olsaydım, siz Essex gemisindeki adamlara ne olduğunu merak ediyor olacaktınız. | TED | إذا أستطعت اليوم بأن أقوم بدوري كراوية للقصص يجب عليك أن تكون متعجب مما حدث لرجال حيتان إيسكس |
Böylece hükümet en azından Bay Gandi gibi adamlara ne konuda izin verilip, ne konuda verilmeyeceğini anladı. | Open Subtitles | على الأقل هذا جعل الحكومة تفهم ماذا يجب أن نسمح لرجال مثل السيد غاندي و ماذا يجب أن نرفض لهم |
Çekici, gizemli ve bu günlerde yabancı iş adamları için fazla aksiyonlu. | Open Subtitles | أنها لم تعد غامضة هذه الأيام أنها جذابة للغاية لرجال الأعمال الأجانب |
Sonra bu sabah duştayken bunun ta mağara adamlarına, orta çağa rönesans dönemine, günümüze ve pencereden dünyanın göründüğü aydaki bir koloninin olduğu bir geleceğe de uyarlanabileceğini düşündüm. | Open Subtitles | هذا الصباح أثناء استحمامي، أدركت أنّه يمكنك العودة بالعصور لرجال الكهوف ومن ثم العصور الوسطى، |
Normallik arayıp da arabalarla tur atarak kendini öldürmeye meyilli erkeklere gitme. | Open Subtitles | لا تذهبي لرجال راغبين بالانتحار وهم يقودون في دورات باحثةً عن الطبيعيّة. |
Michael'in adamlarının onu burda bulmasını göze alamayız. | Open Subtitles | لا يمكن أن نعطى لرجال مايكل فرصه لأن يجدوه هنا |
- Hayır, silahımız var. Şu metal şeylerden biri olmayabilir ama böyle bir adama göre, yeterince iyi. Rahat bırakın onu! | Open Subtitles | لا بل لدينا أسلحة، ربما لا تصلح للتعامل مع هذه الأشياء المعدنية، لكنها تصلح لرجال مثله |
Onun gibi adamlar için savaş öncesi zırh giymek gibidir. | Open Subtitles | ،بالنسبة لرجال مثله فالأمر شبيه بارتداء درع قبل خوض الحرب |
FBI takvimlerine erkek resimleri koyarlarsa sana sadece 12 ay mı olacak? | Open Subtitles | عندما يشرعون بعمل تقويم لرجال المباحث الفدرالية سيكون فقط 12 شهرا لك |
Hafızasını kaybeden adamlara dair onca hikayeden sonra işte unutmayı unutan bir adamın hikayesi. | Open Subtitles | بعد عدد من القصص لرجال نسوا كيف يتذكرون ها هنا قصة لشخص نسي كيف ينسى |
Artık burası özgür bir ülke, onun gibi adamlara minnettar olmalısınız. | Open Subtitles | الآن حررت البلاد لابد أن تكون ممتن لرجال مثله |
Barış bizim gibi kan ve anarşiyle beslenen adamlara yaramaz. | Open Subtitles | , السلام ليس صديقاً لرجال أمثالنا . رجال يزدهرون على الدم والفوضى |
Fakat Baron Gruda gibi devlet adamları sayesinde bu türlü adamlar ve bu türlü fikirler kısa zamanda yok edilecekler. | Open Subtitles | ولكن شكرا لرجال الدولة امثال البارون غرودو الذي سيسحق امثالهما وافكارهما |
Grubumuz, Katolik iş adamları konsorsiyumunu temsil ediyor. | Open Subtitles | تمثّل مجموعتنا إئتلافا لرجال الأعمال الكاثوليكيين |
Gök Halkı farklı bize değil, daha çok dağ adamlarına benziyorlar. | Open Subtitles | قوم السماء يختلفون هم أقرب لرجال الجبل منّا |
Tamam çocuklar. Önce, Kara Ejder'in adamlarına davetiyenizi göstereceksiniz. | Open Subtitles | حسناً يا رجال، أولاً تظهران هويتيكما لرجال "التنين الأسود" |
İmparatorluğun senin gibi güçlü erkeklere ihtiyacı var kuklalara değil. | Open Subtitles | الإمبراطورية تحتاج لرجال أقوياء مثلك، وليس لعب متحركه. |
Sizi belirli bir zamanda belirli bir yere getirterek adamlarının takip etmesini ve sonra bulunduğunuz yerde öldürmelerini sağlamak. | Open Subtitles | طريقه للوصول اليك في مكان ووقت محدد مما يسمح لرجال الشرطه بتعقبك ومن ثم يستطيع زوجك العثور عليك ويستغل الفرصة ويقتلك |
Geleneklere göre, senin durumundaki bir adam bizim durumumuzdaki bir adama son dileğini sorar. | Open Subtitles | كما تعرف، عادة ، رجال في موقعكم يقدمون لرجال في موقعنا طلب أخير |
Bu, deli olmayan adamlar için garip bir konu değil mi? | Open Subtitles | أليست هذه بمحادثة غريبة لرجال غير مجانين؟ |
Karıştırıcı giysi her ırktan erkek, kadın ve çocuğun 1,5 milyon farklı kesiminden alınan görüntüleri kullanmaktadır. | Open Subtitles | و لا التعرف على صوته أو ملامحه رداء التخفي نفسه يقوم بالتغيير من حوالي مليون و نصف شكل افتراضي لرجال و نساء و أطفال |
13 kişilik bir ekip için, 4000 ve üzeri onaylanmış ölüm. | Open Subtitles | عمليات قتل مؤكّدة ما يزيد على 4,000 لفرقة لرجال 13. |
Herkesi sevmek için, bazen çok yakınlarını görmedi, ve bu onun kişiliğindeki erkekler için kaçınılmazdır. | TED | و ليفعل ذلك، كان في بعض الأحيان لا يرى أقرب الناس إليه و هذا شيء حتمي لرجال من نوعه |
Gecenin ikisinde sarhoş erkekleri evime almak gibi bir alışkanlığım yoktur. | Open Subtitles | لست معتادة على السماح لرجال مخمورين بالدخول لمنزلي عند الساعة الثانية صباحاً |
Tarihi boyunca insanlara tiyatro sağladı, iş için, topluluk toplantıları vs. oldu, | TED | على مدار التاريخ، تم توفيرها بالمسرح، وأماكن لرجال الأعمال وأماكن للتجمعات المجتمعية إلى آخره. |
Aslında, erkek girişimcilere sorulan soruların yüzde 67'si yönelimci odaklı, kadın girişimcilere sorulan soruların yüzde 66'sı ise kaçınmacı odaklıydı. | TED | في الواقع 67٪ من الأسئلة الموجهة لرجال الأعمال كانت متركزة حول التنمية، بينما 66٪ من الأسئلة الموجهة لسيدات الأعمال كانت متركزة حول السلامة. |