Siz geyik avına gidebilirsiniz. | Open Subtitles | أيها الحمقى، ستذهبون لصيد الغزلان اليوم؟ |
15 yaşımdayken, babamla ayı avına gitmiştik. | Open Subtitles | عندما كنت في الـ 15 ، ذهبت لصيد الدببة مع أبي |
Babam bizi bir şeyi avlamaya gönderiyorsa ne olduğunu bilmiyorum. | Open Subtitles | , لو كان أبي يرسلنا لصيد شئ لا أعلم ماذا |
Geçen hafta bu yoldan timsah avlamak için gelmeye başladılar. | Open Subtitles | بدأوا بالقدوم إلى هذه المنطقة لصيد التماسيح في الأسبوع الماضي |
Obur Yiyici avı için otuzuncu seviyenin altında savaşçıları seçmeleri çok nadirdir. | Open Subtitles | من النادر أن يتم أختيار محارب في مستوى الثلاثينيات لصيد الآكلة الشرهين |
Rick, hafta sonunda bıldırcın avına gideceğini söyledi. | Open Subtitles | أخبرني ريك بأنه ذاهب لصيد طير السمان في نهاية الأسبوع |
Geçen gece, büyükannemle geceleyin balık avına gitmeyeli Çok uzun zaman olduğunu fark ettim. | Open Subtitles | الليلة الماضية , أدركت بأنه مضى زمن طويل منذ أن ذهبت لصيد السمك مع جدتي |
Hayatı karşılığında senatör haklarımızı koruyacağına söz verdi Uzi marka silahla geyik avına gitmenize. | Open Subtitles | مقابل حياته السيناتور وعدنا بالحفاظ حقوقنا للذهاب لصيد الأيائل مع سلاح فتاك |
Bay Wong yaşlandı. Balina avına çıkmak istiyor, yani.. | Open Subtitles | السيد وانج تقدم بالعمر انه يريد الذهاب لصيد الحيتان |
Haziran ve Temmuz aylarında, sardalya avına katılmak için sıcaklık farklarını unuturlar ve... 4000 ya da 5000'lik sürüler halinde toplanırlar. | Open Subtitles | ،في يونيو ويوليو ،بالانضمام لصيد السردين ينسون الاختلاف الإقليمي ويتجمعون في قطعان حتى أربعة أو خمسة آلاف |
Ailesi istedi diye, şehir dışında ördek avına çıkmıştık. | Open Subtitles | , كنا في رحلة لصيد البط فكرة عائلتها ثم أطلقت النار على نفسها |
Yani bu bakteriler mercanları avlamaya oldukça aşina. | TED | بحيث تتكيف هذه البكتيريا بشكل جيد لصيد الشعب. |
Artık beraber böcek avlamaya gitmeyecek miyiz? | Open Subtitles | لن نذهب لصيد الحشرات بعد الآن ؟ ولم لا ؟ |
Ama domuz avlamak... bir de o var tabi. | Open Subtitles | لكن رحله لصيد الخنازير تعتبر شئ مختلف تماما |
Ondan sonra, şelalenin oraya yerleşir, kendime balık avlamak için bir gölet yapar, bir kaç tane de genç kadın alırım. | Open Subtitles | اثنائها ساحصل لنفسي على زوجات شابات وقصبة لصيد السمك وبيت صغير قرب الشلال |
18 saat canlı yayın somon avı yaptık. | TED | قد قمنا ببث حي لصيد أسماك السلمون استغرق 18 ساعة. |
Her zaman bu iş için de kullanmıyorlar. İnsanlar bununla balık avlıyor. | TED | و لكنها لا تستخدم دائما لهذا الغرض. الناس قد يستخدموها لصيد السمك. |
Ancak yaklaştıklarında yemeklerini yakalamak için altıncı hisse benzer bir şeye güvenirler. | TED | ولكن بمجرد اقترابها من الفريسة، تعتمد على ما يشبه الحاسة السادسة لصيد وجبتها فعليًا. |
Bir ağaç kenesini yakalamaya çalışırken yeleği yukarı sıyırdığımı hatırlıyorum. | Open Subtitles | أذكر أني ثنيت السترة للأعلى أثناء محاولتي لصيد حشرة قراد. |
ya da onları avlama koylarına itiyorlar ve sığ yerde bıçaklayarak öldürüyorlar. | Open Subtitles | أو تدفعها الى الخلجان الماذون لصيد الحيتان بها حيث أنها تقاد الى الشاطئ، ويمكن قتلها بالسكاكين في المياه الضحلة. |
Oltayla balık tutarken başarılı olmak için doğru yerde olmalı ve avlanmaya vakit ayırmalısınız. | Open Subtitles | قسطانطين كابنسكي لكوي تصيد جيدا تحتاج البقعة الصحيحة والوقت لصيد السمك |
balığa çıkmayı düşünüyordum ama daha ilginç bir şey çıktı. | Open Subtitles | إعتقدت بأنّني أذهب لصيد السمك لكن شيء أكثر إثارة ظهر. |
Ya burada kalır, her şeyin güvenli olduğundan emin oluruz ya da yolun üstünde gölün yakınında bir balıkçı kulübesi var. | Open Subtitles | نحنُ يمكن أن نبقى هنّا، و التأكد بأن الوضع آمن. أو أن نذهب الي سقيفة لصيد السمك على الطريق، بجانب البحيرة. |
Bu gece, Ateşin etrafında toplanıp... tüm dünyadan ve Learning Channel'dan... kabile erkekleri tarafından sayısız defa... gözlemlenen ve gelenek haline gelmiş bir şekilde... ava hazırlanacağız. | Open Subtitles | هاته الليلة سوف نجتمع أمام النار و سوف نستعد لصيد في تقليد لمئات المرات رأيناه |
Bir müzik şirketinde yönetici olduğunu ve kiliselere gidip yetenek avcılığı yaptığını söyledi. | Open Subtitles | و هو يذهب للكنائس في المنطقة لصيد المواهب |
Ancak bu açık sular avlanmak için tehlikeli. | Open Subtitles | لكن الماء المفتوح هو مكان خطير لصيد السمك فيه |
Buradaki işim bitince güzel bir öğle yemeği yiyecek ve gidip biraz kuş avlayacağız. | Open Subtitles | و بعدها سنتناول غداءً جميلاً و نذهب لصيد الطيور. |