Bebeğin olmuş olabileceğine dair belirtilerin olduğunu söylediler. | Open Subtitles | حسناً, لقد قالوا أنه كان هنالك علامات أنك حظيت بطفل |
İntihar ettiğini söylediler. İçkili olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه انتحر لقدقالواأنهكان يحتسيالشراب,لقدوجدوا... |
Atar damar kanaması olduğunu söylediler... | Open Subtitles | لقد قالوا أنه كان رعافًا خلفيًا،، الـ... |
5 dakikaya masa boşalır dediler. Şimdiden 10 dakika oldu. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه تبقي خمسة دقائق على المنضدة لقد مرت عشرة دقائق بالفعل |
Gördükleri en kötü seçme olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه كان أسوأ اختبار أداء رأوه على الإطلاق |
Hazır olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه جاهز |
Onun kabahati olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه خطأه. |
Kaza olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه مجرد حادث |
Daha iyi olduğunu söylediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه بحالٍ أفضل |
- Virütik ensefalit olduğunu söylediler. | Open Subtitles | - لقد قالوا أنه لديه ... -إلتهاب دماغ فيروسي . |
Hiç bilet yok dediler ama... Chelsea maçına bilet aldım. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه لا توجد تذاكر ولكنـّي حصلت على تذاكر مباراة تشيلسي |
Olay yerini boşaltırken, sorun olmaz dediler. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه لا بأس عندما أفسحوا موقع الجريمة |
Akciğer kanserinden öldü dediler ama AIDS'ten öldüğünden eminiz. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه مات بسبب سرطان الرئه ولكننا جميعا متأكدين أنه بسبب الأيدز |
Bunun için çalışıyormuş. Oldukça iyi olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | لقد كان يتدرب لقد قالوا أنه بارع جداً |
Vur-kaç olayı olduğunu söylüyorlar. | Open Subtitles | لقد قالوا أنه حادث إصطدام وهروب |
(Baba, acı çekiyorum. Zatüre olduğunu söylüyorlar.) | Open Subtitles | أبي , أنا أتألم) (لقد قالوا أنه التهاب الرئه |