"لقد قلتَ" - Traduction Arabe en Turc

    • söylemiştin
        
    • söyledin
        
    • dedin
        
    • demiştin
        
    • demiştiniz
        
    • söylemiştiniz
        
    • dediniz
        
    • söylediniz
        
    Evlenmek için geri döndüğünü söylemiştin. Nişanlın ne iş yapıyor? Open Subtitles لقد قلتَ أنك أتيت هنا كي تتزوج ماذا تعمل خطيبتك؟
    Buraya gel. Konuk Listesiyle ilgileneceğimizi söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتَ أنه يجب أن نطّلع على قائمة الضيوف.
    Âşık olduğunu söyledin. Zannedersem bir "bayan". Open Subtitles لقد قلتَ أنّك مُغرم فافترضتُ أنّها امرأة
    Bana hatırlamadığını söyledin. Kendini kaybetmiştin. Open Subtitles لقد قلتَ لى أنكَ لا تتذكر ماذا يحدث فى حالات إغمائك
    İçimizden birinin gerçek doktor olmadığını söyledin ve ona sahtekar dedin. Open Subtitles لقد قلتَ أن أحدنا ليس طبيباً، ودعوتَه بالمحتال
    Kimseye söylemeyeceğim demiştin. Kendi zehrinle zehirlendin, dostum. Open Subtitles لقد قلتَ أنك لن تخبر أحداً لقد جلبت هذا لنفسك ، يا رجل
    Personel mutfağı demiştiniz, bu taraftan mı? Open Subtitles لقد قلتَ مطبخ الموظفين , هل هو بهذا الإتجاه ؟
    Silahlar üzerinde çalışmadığını söylemiştiniz, öyle değil mi? Open Subtitles لقد قلتَ أنه لم يكن يعمل في سلاح ، أليس كذلك؟
    Hatırlamadığını söylemiştin. Şuurunu kaybetmiştin. Open Subtitles لقد قلتَ لى أنكَ لا تتذكر ماذا يحدث فى حالات إغمائك
    Onu eve yolladığını söylemiştin, söylediğin buydu; Bob eve gitti! Open Subtitles لقد قلتَ لي أن أرسلته إلى منزله هذا ما قلته أنه ذهب إلى منزله
    Sen bana, eğer onu sevdiğimi söylersem, onun da bana söyleyeceğini söylemiştin, ama söylemedi, öylece suratıma baktı! Open Subtitles لقد قلتَ أنني إذا قلت لها أنني أحبها فستقولها لي هي أيضاً لكنها لم تفعل ذلك يا رجل بل حدقت بي
    Öğretmen olduğunu söylemiştin. Sanat, opera, kitap, şarap. Open Subtitles لقد قلتَ أنك كنت مدرسا أنت تعرف عن الفن والأوبرا والكتب والخمر
    Hasta titrediği için görüntülerin kötü olduğunu söylemiştin. Open Subtitles لقد قلتَ أن الصورةَ سيئة لأن المريضَ كانَ يرتجف
    Seçimlerimin nedenlerini açıklamak zorunda olmadığımı söyledin. Open Subtitles لماذا؟ لقد قلتَ أنني لستُ مطالباً بالتفسير
    Şef, seninle benim benzediğimizi söyledin. Open Subtitles أيها الرئيس ، لقد قلتَ أنك أنت وأنا متشابهان
    Tüm alanı taradığını ve temiz olduğunu söyledin. Open Subtitles لقد قلتَ أنك مسحت المنطقة وكان كل شيء نظيفاً
    Evet, ama kriz toplantısı istediğini söyledin... Open Subtitles لقد قلتَ الآن أنه قال عليه إجتماع حل أزمة . لذا
    "Annenle ilk tanıştığımızda çok heyecanlıydım" dedin. Open Subtitles لقد قلتَ المرة الأولى التي قابلت فيها والدتي كنت متوتراً
    Artık yalan yok, sadece gerçekler demiştin. Open Subtitles لقد قلتَ بأنه لن تكون ثمّة المزيد من الأكاذيب . فقط الحقيقة
    Son zamanlarda işler hayli zor demiştiniz. Open Subtitles لقد قلتَ أن الأمور أصبحت معقدة كثيراً مؤخراً
    9 ila 1 arası burada olacağınızı söylemiştiniz. Open Subtitles لقد قلتَ بأنك ستكون موجوداً من الساعة الـ9 وحتى الـ1
    Bir de, dediniz ki müziğinizin blues'dan etkilendiğini söylediniz. Open Subtitles إذن، لقد قلتَ أنك تشعر بأن موسيقاك مستوحاة من موسيقى "البلوز" -
    Bana tecavüz kiti önerdiğinizi söylediniz ben de elinizde hiç var mı diye merak ettim. Open Subtitles لقد قلتَ بأنكَ عرضتَ لي معدات إغتصاب لذا أتسأل إذا كان لديكَ القليل منها

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus