Evet, Ama baban bunu onlara su pompası kabul ettirmek için söyledi. | Open Subtitles | نعم، لكن والدك كَانَ يَقُولُ ذلك فقط للحُصُول على موافقتهم بموضوع إنبوب الماء الرئيس. |
Ama baban MIA listesinde askeriye sana hiç... | Open Subtitles | لكن والدك ادرج على لائحة الذين خدمو بالجيش ألم يعطيك الجيش اي.. |
Söylediklerin yalan demiyorum, Ama baban hayatın boyunca, hep kayıptı. | Open Subtitles | لا أقصد معارضة ما تقول لكن والدك مختفي طوال حياتك تقريباً |
Ama baban kalbinin götürdüğü yere git demekle haklı. | Open Subtitles | و لكن والدك أخبرك أن تتبعى قلبك و هو محق بذلك |
Sizden hoşlanıyorum ama babanızın sert bir ceza alması gerektiği de bir gerçek. | Open Subtitles | أنا معجب بكى لكن والدك يستحق عقوبة قاسية , وهذا هو الواقع. |
Farkettin mi bilmiyorum Ama baban çok yakında annemle evlenecek. | Open Subtitles | لا أعرف إذا كنتِ لاحظتِ أم لا لكن والدك على وشك الزواج بأمي |
Bu kediyi çok seviyorum, Ama baban ondan nefret ediyor. | Open Subtitles | وأنا أحبه لكن والدك يكرهه ويستمر بقول أنه كسول يأكل وينام فقط |
Ama baban olsaydı, doğru şeyi yapacak cesareti olurdu. | Open Subtitles | لكن والدك ، لو كان مازال حياً وحدث الأمر لكان سيعرف ما عليه فعله |
Bak Melinda, taş kalpli biri olarak anlaşılmak istemem ama, baban iyi bir insan değildi. | Open Subtitles | اسمعي لا اريد ان ابدو قاسية القلب في هذا لكن والدك ليس شخصاً جيداً |
Hastane bir gece daha kalmasını istedi Ama baban çok dik başlı. | Open Subtitles | طلبوه منه المستشفى ان يبقى ليلة أخرى، لكن والدك عنيد جداً |
Bak şu an belki ona kızgın olabilirsin Ama baban çok iyi bir adam. | Open Subtitles | انظري أنت على الأغلب لست متحمسة له حاليا لكن والدك رجل طيب حقا |
Ben söylemek istedim Ama baban eğer bizim çıktığımızı bilirsen beni yiyecek tedarikçisi olarak tutmayacağını düşündü. | Open Subtitles | أردت إخبارك لكن والدك ظنك لن توظفيني كمتعهدة أطعمة لو عرفتي أننا نتواعد |
Hepimiz için biraz şok edici oldu Ama baban hoşumuza gitmeyecek bir şey yapmayacak. | Open Subtitles | انها صدمة كبيرة لنا جميعا لكن والدك لن يقدم على اي فعل تشعرون بالاستياء تجاهه |
Ama baban, İngilizlerin ve Amerikalıların yalanlarını dünyaya duyuruyordu. | Open Subtitles | لكن والدك ساعد بنشر الأكاذيب البريطانية والأمريكية |
Dostum bunu yanlış anlama Ama baban kontrol manyağı bir yavşak! | Open Subtitles | رجل, لا تأخذ هذه في الطريق الخطأ, لكن والدك هو 1 ديك المسيطر. |
Rev öldürüldüğünü düşünmüş Ama baban davayı devam ettirmemiş. | Open Subtitles | الكاهن ظن بأنها جريمة لكن والدك لم يتابع القضية |
Çoğu baba aynı durumda çocuklarının sırtından geçinir veya onları sömürür Ama baban seni korumak istiyor. | Open Subtitles | معظم الآباء في نفس الموقف سيريدون الحياة برغدٍ، مستفيدين من حياة أولادهم لكن والدك يحاول حمايتك فحسب |
Böldüğüm için çok üzgünüm Ama baban yine yarı çıplak porno izlemeye başladı. | Open Subtitles | أسف للمقاطعة, لكن والدك بدأ يشاهد الإباحيات مجدداً |
Siz ikiniz doğana kadar gelecekte ne olur diye düşünmedim ama babanızın hiçbir şey umrunda olmadı. | Open Subtitles | لم أفكر يوماً بالمستقبل حتى أنجبت الولدين لكن والدك لم يفكر |
Fakat baban Orta Doğuya gidiyordu. | Open Subtitles | لكن والدك كان عائداَ للشرق الأوسط |
..babanız ölüm yaralarını fotoğraflarda göstermeyi tercih ederdi. | Open Subtitles | لكن والدك كان يفضّل دائماً ظهور الجرح المسبب للموت في الصورة |
- Babanın bize katılmasını çok isterim ama o kendi bildiği yolda ilerliyor. | Open Subtitles | كنت احب أن ينضم والدك إلينا لكن والدك يتبع طريقه الذي أختاره، |