"للهرب" - Traduction Arabe en Turc

• Kaçacak
• kaçış
• kaçmak
• kaçma
• kaçmayı
• kaçmaya
• çıkış
• kaçmasına
• kaçmam
• Koşmaya
• Gidecek
• Kaçmana
• kaçması
• kaçmanın
• kaçmama

Geri döneceğine de yemin etti. Kaçacak bir yer yok.
التي أقسمت أنها ستعود من أجل المزيد لايوجد مكان للهرب

Dinle, niçin gidip evden saat 23:00'te Kaçacak ve bir soyguncu gibi davranacak birini bulması ve kendisine bir tanık sağlaması olanaksız olsun.
لماذا لا يوظف شخص آخر للهرب من المنزل في الحادية عشرة متظاهراً أنه لص هذا يزوده بحجة غياب

Kadın bankanın içini muhtemelen kaçış için incelediği esnada, onunla kaldı.
و بقي معه,بينما بحثت المرأة داخل المصرف فلنفترض عن طريق للهرب

Evet ama bu adamın olay yerinden kaçmak için acelesi yok.
نعم, ولكن هذا الرجل ليس في عجلة للهرب من مسرح الجريمة

Pekâlâ, acil durum prosedürü uyguluyoruz. Durma. Bu bir kaçma girişimi olabilir.
حسناً، نحن في حالة طوارئ لا تتوقّق قد تكون هذه محاولة للهرب

# Banka hesabını kapatmak gibi... # # ...son faaliyetleri, # # onlarla kaçmayı planladığını kanıtlıyor. #
آخر نشاطاته كانت اغلاق حسابه المصرفي يُفترض أنه كان يخطط للهرب معهم

Merlin geçitlerin, kaçmaya yardım etmesinin yanında suya da açıldığını söylemişti.
ميرلين قال ان هذه المياه تقود للهرب ولكن ايضا الى مياه

Kaçacak bir yer aramış ve yan binaya atlamaya karar vermiş.
لذا كان يبحث عن طريقة للهرب و قرر أن يقفز تجاه للمبنى المجاور

Evet, evet. Kaçacak yer yok bebek, saklanacak yer de yok.
حسنا، جيد، حسنا لا يوجد مكان للهرب يا صغيرة لا مكان للإختفاء

Şayet kaçış için yer arıyorsa, tam olarak ne yapıyordu?
ان كانت تبحث عن مخرج للهرب ما الذي كانت تفعله؟

"Çılgın kaçış planı daha baştan umut vermiyordu."
الخطة المجنونة للهرب كانت يائسة من البداية

Bugün nehre doğru bir kaçış yolu bulmayı deneyeceğim.
سوف أحاول اليوم آخر مرة للهرب عبر الماء يجب أن أعثر على ممر إلى النهر

Daha çok Mars sembolü çevirdim. kaçmak için bir yol var.
ترجمت المزيد من الرموز المريخية هناك طريقة للهرب من هذا الكوكب

Enfekte olmuş fare, kedi idrarının tatlı kokusunu aldığında ondan kaçmak yerine kokunun kaynağına doğru ilerler.
إذا اشتم الجرذ المصاب الرائحة المبهجة لبول القطة، فإنه يجري تجاه مصدر الرائحة بدلًا من الاتجاه الأكثر عقلانية للهرب.

Dünyanın pek çok yerinde, yaklaşık olarak 60 milyon kişi savaş, şiddet ve zulümden kaçmak için yurtlarını terk etmek zorunda kalıyor.
يوجد حول العالم ما يقارب 60 مليون شخص ممن أكرهوا على ترك منازلهم للهرب من الحرب أو العنف أو الاضطهاد.

Mac ile beraber kaçma planları yaparken babam sizi yakalamış.
"ابي قال انه قبض عليكِ انتِ و"ماك" تخططان للهرب سوياً."

Ha! Onlar seni yerken, bana kaçma şansı verirsin.
عندما يقومون بأكلك ستتسنى لي فرصة للهرب.

Tabii, eğer yine kaçmayı düşünmüyorsan.
هل ستكون هنا عندما نرجع؟ الا إذا كنت تخطط للهرب ثانيةً

Bir daha sakın benden böyle kaçmaya çalışmayın, anladınız mı?
لا تحاولى أبداً للهرب منى مثل هذا مرة أخرى.

Herkes bir çıkış yolu aradı, fakat yolu yok.
الكل حاول البحث عن طريق للهرب لكن لم يستطع أحد.

Her kapıya nöbetçi diktim. kaçmasına imkan yoktu.
حراس علي كل باب لم يكن لديها وسيلة للهرب

Havalanmadan önce bir saat bekleyin. Bu, bana kaçmam için gerekli zamanı kazandırır.
انتظري ساعة قبل اقلاع الطائرة سيعطينا هذا وقتا كافيا للهرب

Ama birisi bana Koşmaya hazır ol dediğinde,
ولكن عندما يخبرنى أحد أن استعد للهرب

- Çıkmaz yol! - Gidecek yer yok. Tuzağa düştük!
هو طريق مسدود ليس هناك مكان للهرب ، نحن محاصرون

Tanık'ı bana verirsen Kaçmana gerek kalmayacak.
،"إذا أعطيتيني "الشاهد لن تكوني بحاجة للهرب

Her an hiçbir uyarı olmaksızın volkan tekrar püskürebilir. Bu durumda kaçması için hiçbir şansı kalmaz.
قد يثور البركان في أية لحظة دون سابق إنذار، عندها لن تكون هناك فرصة للهرب.

Uyuşturulmaktan ve gaz bombası patlamasından yoruldum. Buradan kaçmanın bir yolu olmalı.
سئمت تخديري بالحقن والغاز لابد من ثمة سبيلاً للهرب

Ona bakınca başka bir dünyaya kaçmama yardım edecek bir şey istiyorum.
عندما نظرت اليها اردت شيء من شأنه ان يساعدني للهرب لعالم اخر