| Neyse ki geri dönüşler harikaydı sadece medya değil tıp çevresinde de ki aynı zamanda çok da destekleyicilerdi. | TED | وحمداً لله أن الأراء كانت رائعة ليس فقط من جانب الإعلام ولكن من المجتمع الطبي الذي كان داعماً جداً |
| Neyse ki gazetecilik o zamandan beri gelişti. | TED | والشكر لله أن الصحافة تحسنت منذ ذلك الوقت. |
| Tanrıya şükür ki, ailemizde birilerinin yeteri kadar bilgisi var. | Open Subtitles | حمداً لله أن هنالك شخصاً في هذه العائلة يعلم ذلك |
| Tanrıya şükür ki, şimdi oldu hâlâ zamanımız varken. | Open Subtitles | الحمد لله أن هذا حدث الآن، و نحن لازال لدينا الوقت. |
| Tanrı'ya dua edelim, O ki şan ve şeref'in efendisi, affeden ve tüm inananların ruhlarını bize getiren, cehennem azabının engin çukurundan bize ulaştıran Tanrı'ya. | Open Subtitles | دعنا نصلّى لله أن يبارك وينقذ أرواح كل المؤمنين |
| Eğer uyanmadan ölürsem, ...Tanrı'ya ruhumu alması için dua ediyorum. | Open Subtitles | إذا مت قبل أن أصحوا من النوم أصلى لله أن يأخذ روحى |
| Tanrıya şükür aptalca bir şey yapmadan bunun farkına vardım. | Open Subtitles | حمداً لله أن فهمت الأمر قبل أن أفعل شيئاً أحمق |
| Allah'a Şükürler olsun ki Trinity Wall Street fark etti ve Yeşil Bronx Makinasını meydana getirmemizi sağladılar. | TED | وحمداً لله أن شارع جدار الثالوث لاحظوا، لأنهم ولّدوا لنا ماكينة برونكس الخضراء. |
| Nasıl derler bilirsin, "Neyse ki annem hayatta değil de halimi görmüyor." | Open Subtitles | هل تعرف كيف يقولون شكرا لله أن أمّي ليست حيّة لرؤية هذا ؟ |
| Neyse ki benimki bitmek üzere. | Open Subtitles | حسناً الحمد لله أن زواجي على وشك الانتهاء |
| Neyse ki Vicky'yi oyalayamaya yetecek kadar mekan biliyorsun. | Open Subtitles | و حمداً لله أن هناك ما يكفي من المناظر لكي تبقي فيكي مشغولة |
| Neyse ki basın henüz bu bağı kuramadı. | Open Subtitles | حمداً لله أن الصحافة لم تربطه بهذه الجرائم |
| Neyse ki karanlık nesnelerim yanımdaydı. | Open Subtitles | لقُتلت، حمدًّا لله أن أدواتي القاتمة كانت معي. |
| Tanrı ya şükür ki Colin bÖyle biri değil Unutmuşum, Colin sakin kadınları seviyordu di mi ? | Open Subtitles | حسناً، الحمد لله أن كولن لم يكن ليعجب بامرأة كهذه |
| Tanrıya şükür ki bugün bundan kurtuluyorum. | Open Subtitles | الحمد لله أن هذا الشيء سوف يتم إزالته بعد الظهر |
| Tanrı'ya şükür ki karısının ameliyatı iyi geçmiş. | Open Subtitles | الحمد لله أن عملية زوجتِه قد نجحت, اليس كذلك ؟ |
| Tanrı'ya Şükürler olsun ki bulut, son harfin üstünü kapatmış. | Open Subtitles | الحمد لله أن السحاب غطّى اخر حرف هناك, أهلاً؟ |
| Tanrı'ya Şükürler olsun ki bulut, son harfin üstünü kapatmış. | Open Subtitles | الحمد لله أن السحاب غطّى اخر حرف هناك, أهلاً؟ |
| Onun katil olup olmadığını bilmiyorsun. Hayır, ama umarım öyledir. Demek istediğim, Tanrı'ya öyle olması için dua ediyorum. | Open Subtitles | أتمنى أن لا تكون كذلك أنا أتضرع لله أن لا تكون كذلك |
| JM: Sen ve kız kardeşin gülersiniz, Tanrıya şükür sinir bozucu hayal biter, artık patates ve mısır soymaya dönebilirsiniz. | TED | "أنتِ وأختكِ تضحكان، الحمد لله أن ذلك الحلم المزعج قد انتهى، الآن يمكنكما أخيراً أن تعودا لتقشير البطاطس وتقشير الذرة. |
| Şükürler olsun ki kadınlar bunu yapmadılar. Şükürler olsun ki biz, | TED | والحمد لله أن هؤلاء النساء لم يفعلن ذلك. الحمد لله أننا نعيش في عالم |
| Evet öyle oldu.Ama Şükürler olsun ki ikramiye tam zamanında geldi. | Open Subtitles | بلى, بلى, ولكِن حَمداً لله, أن تِلكَ العلاوة جائت في وقتِها, صح؟ |