- Amaç tamamen gizlenmek olsaydı- - Ben öyle birşey söylemedim. | Open Subtitles | إذا كان الهدف l مجهولاً أنا لم أقل أن الهدف مجهول |
Durumun kontrol altına alındığını söyledim. Çözüldüğünü söylemedim. | Open Subtitles | لقد قلت أن الوضع يتم إحتوائه لم أقل أن الوضع تم حله |
Sizin de sesinizi duymak güzel. Güzel olduğunu söylemedim, Elizabeth. | Open Subtitles | جيد أن أستمع لصوتك أيضا أنا لم أقل أن هذا جيد يا إليزابيث |
Hepsi şanstı demiyorum. Sadece bir kere protokol kurallarına uymadığından bahsediyorum.. | Open Subtitles | أنا لم أقل أن الأمر كله كان حظا ما أقوله أنه لا يوجد بروتوكول يثبت ذلك |
Sana buraya gelebileceğini söylememiştim. | Open Subtitles | . لم أقل أن بإستطاعتكِ القدوم إلى هُنا |
- Kolay olacağını söylemedim zaten. - Böyle bir şey imkansız. | Open Subtitles | لم أقل أن الأمر سيكون سهلاً سيكون من المستحيل |
Kolay olacağını hiç söylemedim. Hala senle beraber mi? | Open Subtitles | لكنني لم أقل أن هذا سيكون سهلا هل مازالت معك ؟ |
Howard'ın bana arabayı geri çekmeme hakkını verdiğini söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أن سيارتي تسمح لي بأن لا أعود للخلف. |
Bunu yapabileceğini söylemedim. Ayrıca ben senin patronunum, hatırladın mı? | Open Subtitles | لم أقل أن بوسعك الذهاب تذكر أنني أيضاً رئيستك |
Kolay olacağını hiç söylemedim ama sen seninkilerle ben de benimkilerle ilgilenirsek sorun kalmayacaktır. | Open Subtitles | لم أقل أن هذا سيكون سهلاً لكنك ستهتم بقومك وكذلك سأفعل أنا, سنكون بخير |
Yanlış bişey söylemedim ki... | Open Subtitles | لمَ هناك شيء ما خاطئ بيّ؟ لم أقل أن هناك شيء خاطئ بيّ. |
Erkeklerin ilgilenmediğini söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل أن الرجال لم يظهروا إهتمام بي... |
Bu kapı hiç kilitli olmaz. - - Alarmın kapalı olacağını söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أن جرس الأنذار سيكون مغلقا |
Oh hayır, Sör Ensor'un şahsen orda olduğunu söylemedim. | Open Subtitles | لا لا لم أقل أن السيد "إينسور" كان هناك شخصياً |
- Bunun kolay olacağını asla söylemedim, bu yüzden aranızdan ayrılmak isteyen varsa, şimdi söylesin. | Open Subtitles | -أنا لم أقل أن هذا سيكون سهلاً . إذن إن كان أحدكم يريد الخروج ليخبرني الآن. |
Asla birlikte olmanız gerektiğini söylemedim. | Open Subtitles | أنا لم أقل أن عليهما أن يكونا معاً |
Sevilmediğinizi söylemedim. | Open Subtitles | لم أقل أن الناس لا يحبونك هذا غير صحيح |
- Aranız her zaman çok iyiydi demiyorum, ama yine de sonunda hep birbirinizi anlardınız. | Open Subtitles | أنا لم أقل أن الأمور كانت تسير بشكل رائع بينكما ،لكن في النهاية لقد كنتما تفهمان بعضكما |
İşleri kolay demiyorum ama... sizlerin yaptığının yanında durum bu | Open Subtitles | ، لم أقل أن الأمر سهل لكن لا يُقارن بما تقومون به |
Odama girebileceğinizi söylememiştim. | Open Subtitles | لم أقل أن بأمكانكَ الدخول إلى غرفتي. |
Arabadan çıkmanı söylememiştim. -Ben iyiyim. | Open Subtitles | لم أقل أن تنزل من السيارة |