"لم تترك" - Traduction Arabe en Turc

    • bırakmadın
        
    • bırakmadınız
        
    • bırakmıyorsun
        
    • bırakmamış
        
    • bırakmıyor
        
    • hiç çıkmadı
        
    • bırakmamışsın
        
    • terk etmezseniz
        
    • etmekten
        
    Baba, seni incittiğim için özür dilerim, ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles اعتذر لأن مشاعرك تأذت يا أبي ولكنك لم تترك لي أي خيار
    Bak, arkandan iş çevirmek istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles انظر، لم أشأ التحدث خلف ظهرك لكنك لم تترك لي خيار
    Bunu yapmak istememiştim ama bana başka bir seçenek bırakmadın. Open Subtitles لم أرغب في عمل هذا، لكنك لم تترك لي خيارًا.
    Bana eğlenmeniz için sizi zorlamak dışında alternatif bırakmadınız. Open Subtitles اٍنك لم تترك لى أى بديل اٍلا أن أجبرك على الاٍستمتاع
    Pekala o zaman.Bana savaş ilan etmekten başka çare bırakmıyorsun. Open Subtitles حسناً إذاً انت لم تترك لي خياراً سوى إعلان الحرب
    Hepimiz garip davranıyoruz, fakat hiç kanıt bulamadım, hiç iz bırakmamış. Open Subtitles فى المطبخ هذا الصباح لقد تصرفنا جميعاً بغرابة لكنى لا أجد دليلاً إنها لم تترك أى مفتاح
    Al biraz. Bir şey yiyeceksin. Bana seçenek bırakmadın. Open Subtitles لك القليل منه ستحصل على بعض الشيء لم تترك لي أي إختيار
    - Bana anahtarları bırakmadın. Open Subtitles كان على أن أفتح القفل فأنت لم تترك لى مفتاح الشنطة
    Kutuları falan yukarıda bırakmadın değil mi? Open Subtitles أنت لم تترك الصندوق فوق أو شئ كهذا، أليس كذلك
    Üzgünüm,ama bana başka çare bırakmadın. - FCC'yi aradım. Open Subtitles أنا آسفة ، لكن لم تترك أي خيار إتصلت بلجنة الاتصالات الفدرالية
    Peki, bunu yapmayı istemiyordum, Doc, ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles حسناً, أنا لم أكن أريد أن أقوم بهذا يا طبيب ولكنك لم تترك لى خيار آخر
    Bana seçenek bırakmadın. Bana seçenek bırakmadın! Open Subtitles أنت لم تترك لى أى اختيار أنت لم تترك لى أى اختيار
    Bunu kullanmak istemezdim ama bana başka seçenek bırakmadın! Open Subtitles لم أرد أستخدام هذا لكن لم تترك لي خياراً
    - Bana başka seçenek bırakmadın, Charlie. Open Subtitles لنبقها على هذا الشكل. لم تترك لي خيارا اخر, تشارلي.
    Bundan hoşlanmıyorum, Ian, ama bana başka seçenek bırakmadın. Open Subtitles نحن لا نستمتع بهذا يا إيان لكنك لم تترك لى الخيار.
    Sizi iki ortağımla tanıştırmak dışında bana secenek bırakmadınız. Open Subtitles لم تترك لي أي بدائل غير تقديم إثنين من رفقائي
    Neden kanıt ekibine bırakmadınız onlar toplayıp kayıtlara geçerlerdi. Open Subtitles لماذا لم تترك ذلك للفريق الممختص للتجيع والتسجيل
    Yaptığın işte sen peşinde cesetler bırakmıyorsun, öyle mi? Open Subtitles وأنت لم تترك أثر فى الأجسام فى الذى تفعله
    Bitirmiş, bırakmamış bana kavuşabilmek için sana. Open Subtitles شربته كله؟ لم تترك نقطة لمساعدتي من بعدك
    Saldırının şiddeti doğrudan kanun adamlarına yapılmış olması seni en yüksek cezaya çarptırmaktan başka çare bırakmıyor bana. Open Subtitles لقسوة اعتدائك بالإضافة أن الدعوة مقامة عليك من ضابط يُمثّل القانون هذهِ الأمور لم تترك لي أي خيار
    Eğer Paige Worthy haftalardır burada değilse, ...bu yemeği Lita almış olmalı, ...ama Lita daireden hiç çıkmadı. Open Subtitles لو أن " بيج " لم تكن هناك لأسابيع ليتا " عليها شراء الطعام " لكنها لم تترك الشقة
    Sana ulaşmaya çalıştım ama numaranı bırakmamışsın. Open Subtitles كنت اريد الاتصال بك بعد ان تقابلنا ولكنك لم تترك لى رقم هاتفك
    Sen ve adamların, burayı beş dakika içerisinde terk etmezseniz.. Open Subtitles اذا لم تترك المنطقة انت ورجالك خلال خمس دقائق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus