"لن أجعل" - Traduction Arabe en Turc

• izin vermeyeceğim
• izin vermem
• etmeyeceğim
• izin vermicem

Baş komisere gittim, seni takım için tavsiye ettim ve bu olayın bana patlamasına izin vermeyeceğim.
لقد ذهبت إلى المحافظ، و أنا أذكرك بالتشيكل كما يجب أن تعلم اننى لن أجعل هذه القضية تنفجر بى

Bunun olmasına izin vermem. Bunun olmasına izin vermeyeceğim. Ve bunun olmasına izin veremem.
لن أجعل ذلك يحدث ، لن أسمح بذلك أن يحدث ولن أجعل ذلك يحدث

Başıboş bir çocuk gibi hayatını mahvetmene izin vermeyeceğim.
حسناً ، أنا لن أجعل طفل أنيق مثلك أن يخرب حياته

Cadillac'ımı aklı şeyinde olan birinin kullanmasına asla izin vermem.
لن أجعل شخص لا يعلو بنظره عن مؤخرته يقود سيارتى الكاديلاك

Zavallı kızı buna alet etmeyeceğim. - Onu ne diye savunuyorsun?
انا لن أجعل تلك الفتاة المسكينة تمر بهذا لماذا تدافع عنها؟

Hayır, bunu olmasına izin vermicem!
لا ، لن أجعل هذا يحدث

Tarihin tekerrür etmesine izin vermeyeceğim. Ne yapayım ben?
لأن أهلى لم يرسلونى للرحلة لن أجعل التاريخ يعيد نفسه معهم

Oğlumun da ailenin geri kalanı gibi yasal sistemi kötüye kullanmasına izin vermeyeceğim.
لن تتمّ مقاضاة أحد لن أجعل ابني يسئ في تطبيق القانون كبقية أفراد العائلة

Bunun daha saçma bir hale gelmesine izin vermeyeceğim.
لن أجعل هذا الوضع يتفاقم أكثر ممّا هو عليه أصلاً.

Bacaklarım kırılsa bile kimsenin seni incitmesine izin vermeyeceğim.
. حتي لو كُسرتْ قدماي . لن أجعل أحداً يؤذيك

Ailemin, gizemli bir hayırseverin hayatımızı kurtardığını düşünmesine izin vermeyeceğim.
لن أجعل عائلتي تفكر بأن هناك متبرع مجهول أنقذنا

"'Ona ulaşmama ve onu kurtarmama hiçbir şeyin mani olmasına izin vermeyeceğim." demiş.
لن أجعل أى شيء يوقفنى عن الوصول إليها وإنقاذها

Bir pisliğin uğruna o kadar emek verdiğim herşeyi mahvetmesine izin vermeyeceğim.
وبعدها قررت أنا لن أهرب أنا لن أجعل هذا الاحمق يفسد كل شيئ عملت بكد لتحقيقه

Ben olmadan kimsenin bu şeye dokunmasına izin vermeyeceğim.
أنا لن أجعل أى أحد يقوم بلمس هذا الشىء بدون حضورى

Buraya yazıyorum, bir sokak serserisinin bu operasyonu yavaşlatmasına izin vermeyeceğim.
ومن اجل السجلات فأنا لن أجعل قمامة من الشارع , تبطئ العملية

Ve bilginiz olsun hiçbir sokak pisliğinin bu operasyonu engellemesine izin vermeyeceğim.
يجب أن أظهر بها ومن اجل السجلات فأنا لن أجعل قمامة من الشارع، تبطو العملية

Burada olmaları ne kadar ağırıma gitse de performansı etkilemelerine izin vermeyeceğim.
إلا أنني لن أجعل أي شيء يعيق طريق الآداء

Bu ekibin ölmesine izin vermem, sen dahil.
لن أجعل هذا الطاقم يلقى حتفه بما فيهم أنت

Eşcinsel olma ihtimali olan birini, önce sana sormadan burada kalması için davet etmeyeceğim.
لن أجعل أحد ينام قد يكون شاذ بلا أن استأذنك أولاً

Kimsenin bilmesine izin vermicem.
. لن أجعل أي شخص يعرف من أنا