Asla iyi bir adam olduğunu söyleyemem ama soykırım yapan biri için çalışmak? | Open Subtitles | أنا لن أقول أبداً أنك رجل طيب، لكن أن تقف في صف قاتل؟ |
Orada olmadığın söylendi ama bir ilgisi olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | سمعنا أنك لم تكن هناك، ولكن لن أقول أنها كانت ذات صلة. |
Geleceğimi söylemiyorum, sen ve küçük arkadaşlarının baya iyi davranması gerektiğini de, ama arada bir, evet, teklif edilmek güzel olurdu. | Open Subtitles | لن أقول أنني سأذهب لكنني أقول أنه يجب أن يحسن أصدقاؤكِ معاملتي لكن مرة كل فترة، نعم سيكون لطفاً منكِ دعوتي |
Şu an size terbiye edilmemiş ızgara tavuk yerseniz kesinlikle kansere yakalanır ve ölürsünüz demiyorum. | TED | لن أقول أنكم إذا تناولتم دجاج مشوي غير متبل, .فإنكم حتماً ستصابون بالسرطان وتموتون |
Bakalım, yaklaşık üç hafta boyunca birbirlerini görmeye oldum, bu itfaiyeci olmasa da ve birisi, benim kim, demeyeceğim, kaçınarak onu alma Sonraki adım. | Open Subtitles | فلنرى ، أصبحوا يتواعدون منذ ثلاثة أسابيع و شخص ما ، لن أقول من هو عدا أنه ليس الإطفائي يتجنب أن يأخذها للمرحلة التالية |
Ve duygu hakkinda güzel olan şey de bu iste. Evet işte bu yeni ben. Bundan sonra sadece olumlu şeyler söyleyeceğim. | TED | وهذا ما هو جميل عن العاطفة. وهكذا ها أنا بشكلي الجديد من الآن فصاعدا لن أقول إلا ما هو إيجابي.. |
Meyve demişken, şu sülüne hayatta hayır diyemem. | Open Subtitles | حديثا عن الفاكهة، لن أقول لا لطائر التدرج ذلك |
Clark, seninle ilgili hiçbir şey normal değil, ama bugünün manşetinin hapşırmak olduğunu söyleyemem. | Open Subtitles | كلارك ، لاشيء بك طبيعي لكني لن أقول بأن العطاس اليوم خبر مهم |
Kız kardeşlerim ve ben, onu mahvettiğimizi söyleyemem, ama ilk hamleyi yapmak için çok fazla naziktir. | Open Subtitles | أختي وأنا أنا لن أقول إننا أفسدناه ولكن هو لديه أسلوب حذر جداً للقيام الخطوة الأولى |
Moralinin iyi olduğunu söyleyemem, ama eskisinden daha iyiydi. | Open Subtitles | لن أقول بأن المزاج كان جيداً لكنه كان أفضل من ذي قبل |
Bunu, Parklar Bölümünde çalıştığım için söylemiyorum, ama o parkın planlaması bütçelendirilmesi ve inşası bize ait. | Open Subtitles | هذا صحيح، لن أقول ذلك لأنني أعمل في قسم المنتزهات ولكن لأننا خططنا، وأنفقنا وبنينا ذلك المنتزه |
Bak, 13 yılın ardından dinamit gibi olacağını söylemiyorum. | Open Subtitles | إسمعى , إننى لن أقول أن هذا سيصبح مثل الديناميت بعد13عاماً. |
elbette duyacaklar senin haricinde kimseye güle güle demiyorum fakat insanların bunu bildiğini hayal edemiyorum | Open Subtitles | بالطبع سيسمعون بذلك لن أقول وداعاً ، إلا لك ولكننى لا أتخيل أن الناس سيعلمون بذلك |
Bütün şarkıları bu şekilde söyleyeceğim demiyorum. | Open Subtitles | لن أقول بأنني سأغني كل شيء بتلك الطريقة. |
Daha bir şey demeyeceğim, çünkü hep baltayı taşa vurdum. | Open Subtitles | لن أقول كلمة أخرى كل ما أقوله يتضح أنه خاطئ |
Samimi diyemem ama birkaç çekim yapmıştık. | Open Subtitles | لن أقول مُقرّبان، ولم قمتُ ببضع جلسات معها. |
Ben demiştim demeyeceğim dostum, ama demem gereken bir şey var ben demiştim dostum. | Open Subtitles | لن أقول لكم ألم أخبركم بذلك لكني سأقول هـذا ألم أخبركم بذلك |
Hatanın kimde olduğunu biliyorum canım ama Söylemem. Söylemez misin? | Open Subtitles | أعرف غلطة من , ولكننى لن أقول لن تقولى ؟ |
Ne acımasız bir laf! Sana asla "senin doğum günün değil" demezdim! | Open Subtitles | يا له من قول فظيع, لن أقول لك أبداً إنه ليس عيد مولدك |
Ama asla O'nun kadar iyi biri olmadığını söylemezdim. | Open Subtitles | لَكنِّني لن أقول أبداً أنكَ لست شخصاً جيداً مثلها |
Ne olursa olsun konuşma. Ben de Tek kelime etmeyeceğim. | Open Subtitles | . لا تتكلم مهما كنت تفعل لن أقول أي كلمة |
Selam beyler! Avukatım olmadan Tek kelime etmem! | Open Subtitles | مرحباً يا شباب لن أقول شيئاً بغياب المحامي |
Beni her halükârda öldürecekler. Sana hiçbir şey anlatmayacağım, zenci. | Open Subtitles | سيقتلونى على كل حال لن أقول لك شيئاً أيها الأخرق |
söylemeyeceğim, ve bahse girerim senin çok hastan da yoktur. | Open Subtitles | لن أقول ذلك. و أراهن أنك لم تملك مرضى كثيرين. |