O zaman hem seni rahatsız edemeyecek, hem de ona bir şey olmayacak. | Open Subtitles | وحينها لن يزعجكِ بعد الآن وفي ذات الوقت لن يتأذى |
Kimseye bir şey olmayacak ve ona patronun kim olduğunu göstermiş olacaksın. | Open Subtitles | أمام وجهه ثمّ ترمينه في المرحاض لن يتأذى أحد وستبيّنين له من الزّعيم |
Sen hariç kimseye bir şey olmayacak aynasız. | Open Subtitles | لن يتأذى أحدٌ، ماعداكَ أيها الشرطيّ. |
Kimseye zarar gelmeyecek. En azından değer verdiğin kişilere. | Open Subtitles | أنت تقول لنفسك لن يتأذى أحد على الأقل لا أحد يهمك أمره |
Herkes iyi. Kimseye zarar gelmeyecek, tamam mı? | Open Subtitles | الجميع بخير لن يتأذى أحد , مفهوم؟ |
Evet ama kimse yaralanmadı. Sen tehlikeli değilsin. | Open Subtitles | اجل، لكن لن يتأذى أحد أنت لست خطرًا |
Kimse hayatına biraz daha sevgi girdiği için zarar görmez. | Open Subtitles | لن يتأذى أحد من إدخال مزيدٍ من الحب إلى حياتهم |
Doğru. Kimseye bir şey olmayacak. | Open Subtitles | . هذا صحيح لن يتأذى أحد |
Dediğim gibi. Kimseye bir şey olmayacak. | Open Subtitles | "كما قلتُ آنفاً، لن يتأذى أحد." |
- Öyle bir şey olmayacak. | Open Subtitles | - هيا يا رجل، لن يتأذى أحد. |
- Yapma dostum! Kimseye bir şey olmayacak. | Open Subtitles | -هيا يا رجل، لن يتأذى أحد |
Kimseye bir şey olmayacak mı? | Open Subtitles | لن يتأذى احد؟ |
Bana güven, kimseye zarar gelmeyecek. | Open Subtitles | صدقني لن يتأذى أحد |
Lakin dediklerimi yaparsanız kimsenin kılına zarar gelmeyecek. | Open Subtitles | ولكن اذا تعاونتم لن يتأذى أحد |
Söz veriyorum, kimseye zarar gelmeyecek. | Open Subtitles | أعدك، لن يتأذى أحد. |
Kimse yaralanmadı kimse yakalanmadı. | Open Subtitles | لن يتأذى أحد ولن يُمسك أحد |
- Evet, kimse yaralanmadı. | Open Subtitles | -صحيح. لن يتأذى أحد . |
Eğer benimle dövüşen bu koruyucuyu giyerse zarar görmez. | Open Subtitles | الذي سيقاتلني لن يتأذى إذا لبس هذا الواقي |
Beni dinleyin. Olduğunuz yerde kalırsan kimse zarar görmez. | Open Subtitles | إستمع لي إبقوا مكانكم، و لن يتأذى أي أحد |