"لن يذهب" - Traduction Arabe en Turc

    • gitmiyor
        
    • gitmeyecek
        
    • gitmez
        
    • gidemez
        
    • gittiği yok
        
    • gelmeyecek
        
    • Hiçbir
        
    • gelmiyor
        
    • gelmeyeceğini
        
    • gitmeyeceğine
        
    • gitmeyecektir
        
    Ben ne olduğunu tam olarak anlamadan kimse bir yere gitmiyor. Open Subtitles لن يذهب أحد الى أي مكان حتى أكتشف بالضبط ماذا حدث
    Tamam, ben bir bakayım. Fakat o Hiçbir yere gitmiyor. Open Subtitles حسناً ، سأنظر في الأمر لكنه لن يذهب لأي مكان
    Kimse Disney'e gitmiyor. Kimse filmin içinde felan da olmayacak. Open Subtitles لن يذهب أحد إلى الملاهي لن يكون أحد في الفيلم
    Çünkü 16 yaşından beri her gün çalışıyor ve pazartesi günü, tahmin edebileceğinden daha erken bir zamanda bir daha asla işe gitmeyecek. TED لأنه عمل كل يوم منذ أن بلغ من العمر 16 وفي يوم الأثنين، وأقرب مما يتخيل، لن يذهب إلى العمل مجددًا.
    Büyük bir çoğunluğumuz isteyerek bir bataklığa gitmez. TED لن يذهب أغلبنا بمحض ارادته وعن طيب خاطرٍ الى الطريق المؤدي إلى المستنقع.
    Bunu yapan her kimse bir yere gidemez nasılsa. Onu bulacağız. Open Subtitles انظر، أياً كان من فعل ذلك، لن يذهب لأي مكان، سنجده
    Hiç kimse bir yere gitmiyor. Bayan Wilberforce, beni iyi dinleyin. Open Subtitles لن يذهب أحد إلي أي مكان سيدة ويلبرفورس,إستمعي لي
    Tamam. Hippy gitmiyor, o yüzden, McWhirter, Küçük Çılgın'ı sen kullanabilirsin. Open Subtitles هيبى لن يذهب , لذا تستطيع ياماكوير قيادة الغواصة الصغيرة
    Ama ben onun tutuklanması gerektiğini sanıyorum. Hiçbir yere gitmiyor. Open Subtitles أنا أريد إعتقال هذا الرجل إنه لن يذهب إلى أى مكان
    Ajan Mulder hastahaneden başka hiç bir yere gitmiyor. Open Subtitles العميل مولدر لن يذهب لمكان غير المستشفى.
    kimse yaz kampına gitmiyor. Open Subtitles وهذا غير قابل للنقاش لن يذهب احد الى المعسكر الصيفى
    Gerçek şu ki, Frank Corvin Hiçbir yere gitmiyor. Open Subtitles الحقيقة أن فرانك كورفين لن يذهب الى اي مكان
    Acele etme, çavuş. Hiçbir yere gitmiyor. Open Subtitles خذ وقتك حضرة الرقيب هو لن يذهب إلى أى مكان
    Çocuk Hiçbir yere gitmiyor, kanun adamı. Open Subtitles الولد لن يذهب إلى أى مكان يا رجل القانون
    Tanıtım kodu cihazını almış. Hiç kimse bir yere gitmiyor. Open Subtitles لقد أخذ جهاز إرسال الإشارة لن يذهب أحد إلى أي مكان
    Lisle'ye gitmeyecek, onu duydun. Ayrılma konusuna kafayı takmış. Open Subtitles لن يذهب إلى ليسيل، لقد سمعتيه لقد قرر الرحيل
    Lastik kaplamayı öğreneceği özel bir okula gitmeyecek. Open Subtitles سيأخذ فرصته كالآخرين لن يذهب إلى مدرسة خاصة كي يتعلم من البداية
    Lastik kaplamayı öğreneceği özel bir okula gitmeyecek. Open Subtitles سيأخذ فرصته كالأخرون لن يذهب إلى مدرسة خاصة كى يتعلم من البداية
    Ama burda, bu sıcak toprak tava asla midenize gitmez. Daha iyidir, daha güvenlidir, ekonomik ve verimlidir. TED إلى أين ذهبت؟ ذهبت إلى معدتك. رغم انها لم تصمم لذلك . انت تعلم، ولكن هنا في هذا الطبق الطيني لن يذهب أبدًا إلى معدتك،
    Herkes buraya geri çekilsin. Bırakın koşun. Bir yere gidemez. Open Subtitles على كل شخص التراجع هناك دعوه يهرب، أنه لن يذهب بعيداً
    Bak, onun Hiçbir yere gittiği yok. Sana söz veriyorum. Open Subtitles إسمع، إنه لن يذهب إلى أي مكان هذا وعد مني
    Majeste kesin kararlı, gelmeyecek. Open Subtitles لكن جلالة الملك واضح تماما إنه لن يذهب
    Şimdi senin yüzünden ve aşırı istekli küçük edepsiz kunduzundan dolayı gelmiyor. Open Subtitles و الآن هو لن يذهب بسببكِ وقندسكِ الصغير المتحمس المقرف.
    Biri bungee jumpinge gelmeyeceğini söylediğinden beri, kendimi eğlendirecek şeyler buldum. Open Subtitles وبما أن شخصاً محدداً. لن يذهب للقفز بالحبل معي. فكان لابد أن أجد شيئاً أسلي به نفسي.
    Yani, başkanın yemin törenine... gitmeyeceğine kesin eminsiniz değil mi? Open Subtitles إذاً, أنتِ تقولين بأن الرئيس بالتأكيد لن يذهب إلى حِلف السيدة الأولى ؟
    - Hep böyle gitmeyecektir, Alvah. - Sana göre hava hoş. Open Subtitles هذا لن يذهب بعيداً أنه من الجيد لكم أن تصنعوا الشقوق

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus