Umarım, gökyüzündeki dev Spagetti Canavarı'na, diz çöküşümüz fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | آمل أن جثوّنا على ركبنا لوحش المعكرونة في السماء لن يطول |
Başka kimsenin sizden henüz haberdar olduğunu sanmıyorum, ama bu uzun sürmez. | Open Subtitles | لا أعتقد بأن أحدا يعرف بشأنكِ حتى الآن، ولكن لن يطول الأمر |
Yemek birazdan hazır olur, Joe. Çok uzun sürmez. | Open Subtitles | سيكون العشاء جاهزا بعد قليل ، جو لن يطول الأمر |
Yakında insanlar isteksiz zorbalıktan kurtulucak. - Tehdit gibi geldi. | Open Subtitles | لن يطول الزمن حتّى يهبّ الرجال مبددين غمامة التعمية والطغيان. |
Beyefendi, kayıt için burada kalmanız gerekli. uzun sürmez. | Open Subtitles | سيدي، برجاء الإنتظار، نحتاج لأخذ إفادتك لن يطول الأمر |
Ölmeyeceğiz! Telsizle polise haber verdim bile. uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يحدث , لقد أرسلت خططنا لاسلكيا للشرطة لن يطول الأمر |
hani adamı seviyormuş çünkü... Basının daha olaydan haberi yok ama bu uzun sürmez. | Open Subtitles | أنظر, الصحافة لم تعرف شئ حتي الان,لكن هذا لن يطول |
Cumhuriyet ordularının izimizi bulması uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يطول الامر حتى تتعقبنا جيوش الجمهورية الى هنا |
Cumhuriyet ordusunun buraya kadar izimizi sürmesi uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يطول الامر حتى تتعقبنا جيوش الجمهورية الى هنا |
Fazla uzun sürmez. Birileri bizi bulacaktır. | Open Subtitles | لن يطول الأمر الأن شخصٌ ما سيجدنا قريباً |
- Takası durdurmak için ne gerekiyorsa. Jack'i nasıl bulduğumu anlamaları uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يطول الامر حتي يدركوا كيف حددت موقع جاك |
Hayata veda etmesi fazla uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يطول الامر قبل ان يستدعيه الرب الى بيته |
Bakın, kaybolduğumuzu anlamaları uzun sürmez. | Open Subtitles | انظروا يارفاق , لن يطول الأمر قبل ان يقوم شخصاً يبلغ باننا مفقودين |
İnsanın, Sedonya'ya ulaşmak için sinyalin kaynağını takip etmesi uzun sürmez. | Open Subtitles | لن يطول الوقت قبل تَحديد البشري لمَصدر تِلك الإشاره من "سيدونيا" |
Olanları anlaması uzun sürmez. Elimizi çabuk tutalım. | Open Subtitles | لن يطول الأمر حتى يدرك ما حدث لذا دعنا ننتهي من هذا بسرعة |
Maddi durumumu biraz etkileyecek ama Yakında hepsi bitecek. | Open Subtitles | ستكلفني الكثير من المال لكن هذا لن يطول طويلاً |
Durumu böyleyken, bir hafta dayanmaz bu. | Open Subtitles | لن يطول ما يمر به أكثر من أسبوع |
Ve sen her zaman "daha Fazla sürmeyecek" diyorsun. | Open Subtitles | إلّا أنّك تقول دومًا: "لن يطول حبسك الآن". |
Benim kargılarımdan, senin kırbacından daha çekinir olmaları ...uzun sürmeyecektir. | Open Subtitles | لن يطول الوقت حتى يخافوا رماحى أكثر من سياطك |
Öyleyim, ama bu uzun sürmeyecek. | Open Subtitles | أجل، ولكن لن يطول الأمر |
Şimdi, yeni bir iş bulmam fazla uzun sürmeyecek... ve yeni bir daire bulmamız da fazla zaman almayacaktır... | Open Subtitles | الآن, لن يطول بي الأمر قبل أن أجد عملاً آخر.. ولا يجب أن يطول الأمر قبل أن نجد شقة أخرى.. |