Üzerindeki bütün silahları bu adamlara vereceksin ve onlarla birlikte gideceksin. | Open Subtitles | سوف تقوم بإعطاء أي أسلحة لديك لهؤلاء الرجال وترحل معهم الآن |
bu adamlara aşırı ilaç veriyorsun ve işkenceye göz yumuyorsun. | Open Subtitles | أنت قد بالغت في إعطاء الأدوية لهؤلاء الرجال و تدير لهم ظهرك عندما يتعرضون للتعذيب. |
bu adamlara saç tıraşı olmalarını söyle. Tüm piçlere söyle. | Open Subtitles | قُل لهؤلاء الرجال بأن يأتوا ليقصوا شعورهم |
Ama Bu adamların şansına gemiyi o kıyıya getirmiş. | Open Subtitles | لكنّه محظوظ لهؤلاء الرجال لأن هو كان الواحد الذي قاد المركب في. |
Bu adamların kavga edecek zamanları yoktu. "Ah" dediler ve çıktılar. | Open Subtitles | لم يكن لهؤلاء الرجال فرصة للتراجع يصرخون ثم يسقطون |
bu adamlar savaşa hazırlıksız girdiğinde ne olacak peki? | Open Subtitles | ماذا يحدث لهؤلاء الرجال عندما يدخلون فى قتال و هم غير مجهزون ؟ |
Şu adamlara baksana. | Open Subtitles | إنظرى لهؤلاء الرجال هناك |
- Şey,o adamlar için bir binayı uçurtacak kadar önemli bir şey olmalı. Sean Gallagher? | Open Subtitles | لهؤلاء الرجال لكي ينسفو نصف المبنى هل قلتي شين جالنغر ؟ |
bu adamlara ortaya çıkmaları için para ödedi ve sonra, sizi kurtarmış gibi göründü. | Open Subtitles | لقد دفع لهؤلاء الرجال ليأتوا، ثم أظهر الأمر وكأنه جاء لنجدتكم |
Şimdi, doğru olanı yapmayı bu adamlara borçluyuz. | Open Subtitles | والآن ندين بذللك لهؤلاء الرجال لفعل الصواب لهم |
Afrika'nın çoğu kaybedildi ve bir yıl içinde bu adamlara ülkeyi savunmaları için ihtiyacınız olacak. | Open Subtitles | شمال إفريقيا ضاع , و أنت ستحتاج لهؤلاء الرجال لعام من الآن للدفاع عن برلين |
Tamam. Ama bu adamlara direk gidemeyiz. | Open Subtitles | ولكن لا يمكننا ان نذهب لهؤلاء الرجال وجهاً لوجه |
bu adamlara kalacak bir yer sundum fakat kimse bir insanın içinde ne olduğunu bilemez. | Open Subtitles | أنا أقدم لهؤلاء الرجال الفراش لكن لا أحد يعلم، ماذا في جعبة الأخرين |
Eğer Eddie El Salvador'da bazı kirli işler yaptıysa, belki burada da aynısını bu adamlara yapmıştır. | Open Subtitles | حسنا، إذا ما استخدمت إدي لزعزعة أسفل الظهر المحتالون في السلفادور، ربما كان يفعل نفس الشيء لهؤلاء الرجال هنا. |
bu adamlara iyilik etmiş olacaksın, Andy. | Open Subtitles | سيكون الأمر بمثابة خدمة لهؤلاء الرجال |
Bu adamların beyinleri, neredeyse bizimkiler kadar büyük ve kardeşlerini hayatta tutmak için tüm yeteneklerini ve sevgilerini kullanıyorlar. | Open Subtitles | لهؤلاء الرجال والنساء أدمغة بحجم أدمغتنا تقريبا وسيستخدمون كل مهاراتهم وحبهم ليحاولوا الإبقاء على أخاهم حيا |
Bu adamların, ormanda nasıl insan avladıklarını sordu. | Open Subtitles | كيف يمكن لهؤلاء الرجال ان يصطادوا و يقتلوا الناس في الغابات |
Bay Cromwell Bu adamların krallıktan pay almalarına izin vererek, onların, Kral'a ve kendisine olan sadakatini de garanti altına alıyor. | Open Subtitles | من خلال سماحه لهؤلاء الرجال بشراء حصة من المملكة سيتأكد السيد كرومويل من ولائهم إلى الملك و له |
Ve sivil kayiplar da bu adamlar icin hicbir sey ifade etmiyor. | Open Subtitles | و الاضرار الجانبية لا تعنى شيئا لهؤلاء الرجال |
Eğer bu adamlar yaptığı şeylere devam ederlerse bir daha asla burada dua edemezsin. | Open Subtitles | إذا سمح لهؤلاء الرجال بأن يمتلكوا نهجهم ولن يسمح لكِ أن تصلي مرة أخرى |
bu adamlar için onun ideal eş olduğuna inanabiliyor musun? | Open Subtitles | هل تصدّقِي أنها كانت الفتاة المثالية لهؤلاء الرجال ؟ |
Şu adamlara bir bak. | Open Subtitles | أنظري لهؤلاء الرجال |
O adamlar için ne kadar değerli olduğunu ve seni ne kadar görmek istediklerini biliyorum. | Open Subtitles | أعلم كم تعني لهؤلاء الرجال وأعلم كم هم يريدون رؤيتك |