Evet, öyleyim, ve sen de öylesin ve Buna izin veren herkes öyle. | Open Subtitles | بل أنا المسؤول ، و أنتِ كذلك وكل شخص سمح لهذا أن يحدث |
Şimdi Buna basit bir cevap şudur ki genler dil gibi çok karmaşık şeylerin ortaya çıkmasını yalnız başlarına değil, hepsi beraber belirlerler. | TED | الإجابة البسيطة لهذا أن الجينات، لا تستطيع لوحدها، أن تحدد النتيجة لأشياء معقدة مثل اللغة. |
Her ne olursa olsun, Buna sonsuza kadar izin veremezsiniz. | Open Subtitles | كن أيا كان الأمر، لا يمكنك السماح لهذا أن يستمر إلى الأبد. |
Bir süre sonra Böyle bir şeyle karşıma çıkmalarını istemiyorum. | Open Subtitles | أنا لا أريد لهذا أن يثار فى بعض المحاكم عندما أكون مشكوك فى أمرى |
Böyle bir durum gerçekleşseydi o zaman deniz oksijen ve besin kaynağı olmaktan çıkardı. | Open Subtitles | ،وإن قُدر لهذا أن يحدث فستنقطع إمدادات الأكسجين والغذاء عن البحر |
Cevabını birazdan öğreneceğiz galiba. Bunların olmasını istememiştim tamam mı? | Open Subtitles | أعتقد أننا سنكتشف ذلك قريبا لم اقصد لهذا أن يحدث,حسنا؟ |
bunun olmasını istemiyoruz. Doktor'un burada oluş amacı da budur. | Open Subtitles | لا نريد لهذا أن يحصل لذلك الدكتور موجود هنا لمساعدة |
Elders onlar tekrar yaşanmaması için Buna asla izin olur yemin etti. | Open Subtitles | و قد أقسم الشيوخ أنهم لن يسمحوا لهذا أن يحصل مجدداً |
Elinde, bana yardımcı olabilecek bir şey var ve sen Buna müsaade etmiyorsun ve ben de sana bunun aciliyetini anlatmaya çalışıyorum. | Open Subtitles | لديك شيء أحتاجه وسيساعدني ولن تسمح لهذا أن يحدث. وأنا أحاول أن أخلف في نفسك حسّ الضرورة. |
Buna daha fazla devam edemeyiz. Şu masanın üstünde gayet güzel olur bence. | Open Subtitles | لا يمكن لهذا أن يحدث، ليس بعد الآن. أظن أنه يمكن أن يحدث هناك على المكتب. |
Amanda Clarke deprem etkisi yaratıyor Buna izin veremem artık. | Open Subtitles | أماندا كلارك هي نظرية الشواش نظرية الشواش نظريه فيزيائيه وتترجم بنظرية الفوضى ولن أسمح لهذا أن يستمر |
Richard'ın Buna izin verdiğine inanmıyorum. | Open Subtitles | لا أستطيع أن أصدق أن ريتشارد سمح لهذا أن يحدث |
Hayır, hadi, biliyorsun Buna izin vermem. | Open Subtitles | ـ هيا بحقك تعلم انني لا أسممح لهذا أن يحصل ـ ما خطبك بحق اللعنة يا رجل؟ |
Bir çocuk kitabında Buna izin veremeyiz! | Open Subtitles | لا يُمكننا أن نسمح لهذا أن يكون كتاب أطفال! |
Söylentiye göre hepimiz gözlem altındaydık, öyleyse burunlarının dibinde, nasıl Böyle bir vur-kaç olabilir? | Open Subtitles | تقول الأشاعة اننا كنا جميعاً تحت المراقبة فكيف لهذا أن يحدث من دون ملاحظتة |
Belki de sadece iki insanın Böyle bir teste izin verebilecek kadar aptal olmalarını konu alan bir deneydir. | Open Subtitles | ربما هي تجربة لدراسة إلى أي درجة من الغباء قد يصلها شخصان للسماح لهذا أن يحدث |
Olamaz. Hayır, bu bizim yılımız. Böyle bir şey nasıl mümkün olabilir? | Open Subtitles | لا ، لا ، هذا عامنا كيف يمكن لهذا أن يحدث؟ |
Valla, şimdi Böyle bir şey olsun istemeyiz, değil mi? | Open Subtitles | حسناً،نحن لا نريد لهذا أن يحدث |
Böyle bir şey olmasına izin veremem. | Open Subtitles | أنا لن أسمح لهذا أن يحدث , لن أفعل |
Bunların Tobinlerin parasıyla ne alakası var anlayamıyorum. | Open Subtitles | لا أرى كيف يمكن لهذا أن يتعلّق بأي شكل بـأموال عائلة توبن |
Bunların olmasını planlamadığımı biliyorsun Matt. | Open Subtitles | أنت تعرف ، أنا لم تخطط لهذا أن يحدث ، ومات. |
Bunların hepsi yeni olmuş şeyler. | Open Subtitles | لقد حدث هذا كله فقط كيف يُمكن لهذا أن يكون وشم ؟ |
Bak bunun olmasını istemiyorum ama fırtına kasabamı yerle bir etmek üzere. | Open Subtitles | أنظري , لا أريد لهذا أن يحدث لكن هذه العاصفة تُمزق بلدتي |