Bana göre bugünkü Yahudi karşıtlığı büyük bir Yahudi fenomeni. | Open Subtitles | أعتقد أن معاداة السامية اليوم بصورة مجملة لهي ظاهرة يهودية |
Size senkronizasyonun herzaman iyi bir fikir oldugunu asilamak istemiyorum. | TED | إني لا أريد أن أوحي لكم بأن المزامنة لهي دائما شيء حسن. |
Hye Jin'e sırt çevirdim ama aynı şeyi bir daha yapmayacağım. | Open Subtitles | لقد أدرت ظهري لهي جين، لكنني لن أفعل ذلك مجددًا |
Tanrım, kurtulursam iyi biri olacağım. Çocuk yapacağım. | Open Subtitles | يأ لهي , أذا أنقذتني سأحسن سلوكي وأنجب الأطفال |
Tanrım. Bakın, Malee tam bir baş ağrısıydı tamam mı? | Open Subtitles | يا إلهي, إنظرا إنَّ "مالي" لهي مصدرُ إزعاجٍ بحق, حسناً؟ |
Merhamet bir asilin gerçek nişanıdır. | Open Subtitles | إن الرحمة الجميلة لهي وسام النبل الحقيقي |
Kara dönemlere hükmeden bir hayat ümitsizlğin ortaya çıkması için elverişli olabilir. | Open Subtitles | إنّ حياةً تملؤها النقاط السوداء لهي تربةٌ خصبةٌ لليأس |
Süregiden yolculuğunun bir parçası olarak bir sağlık merkezi inşa etmek akıllıca bir fikir. | Open Subtitles | كجزء من رحلتك المستمرّة، تشييد مركز إستشفاء لهي فكرة رائعة، |
Başka bir yaşayan varlığı besleme ve büyütme içgüdümüz olması takdire şayan bir şey. | Open Subtitles | إنّ وجود هذه الغريزة التي تدفعنا إلى رعاية كائن حيٍ آخر، لهي أمرٌ رائع |
Kendi başına ayakta durabilen, kendine has tarihi olan bir dünya yaratma fikri gerçekten oldukça yeni ve orijinaldir. | Open Subtitles | فكرة خلق عالم كامل يتجسد بصورة عالم قائم بحد ذاته يمتلك تاريخا خاصا به، لهي فكرة جديدة بوضوح وأصيلة تماما |
Bu acımasız saldırı siyaset meydanında büyük bir şok yarattı. | Open Subtitles | هذه الجريمة البشعة لهي صدمة لديمقراطيتنا |
Bu bir Gustav Stickley mi? | Open Subtitles | يا لهي أهذه أريكة من تصميم غوستاف ستيكلي؟ |
Ama gittikçe kırılganlaşan buz üstünde yürümek yarım tonluk bir hayvan için zor bir iş. | Open Subtitles | لكن التنقل عبر هذا الجليد الواهن المتضاعف بإستمرار لهي بالمهمة الصعبة على حيوانٍ يزن قرابة نصف طن |
Bunun büyüklüğü hakkında fikir edinmek çok zor ama orada fırlatıldığını gördüğünüz o turuncu toplar aslında bir metrelik kayalardır. | Open Subtitles | ، من الصعب فهم شدة ذلك لكن تلك الكرات البرتقالية التي تتطاير من هناك لهي في الحقيقة جلاميد الواحد منها بعرض متر |
Aramızda kalsın ama aslında gerçek bir melekten emir almak her insana nasip olacak bir ödül değil. | Open Subtitles | ،بيني وبينك مكافأتي بكوني أحد البشر القلائل عبر مرّ الأزمان الذين يتلقّون أوامرهم من ملاك حقيقي لهي تكفي وزيادة |
Bence beraber olmamız harika bir fikir olabilir. | Open Subtitles | أعتقدُ أنَّ فكرةَ خروجنا سوياً في موعدٍ غراميٍ ما لهي فكرةٌ رائعةٌ بحق |
Aman Tanrım. İnanamıyorum. Sen annemden gerçekten korkuyorsun. | Open Subtitles | يا إلهي يإ لهي انت بحق خائف من أمي |
Tanrım, ne zaman değiller? | Open Subtitles | يـا 'لهي ,منذ متى لم يكن كـذلك |
Tanrım, smokinli erkeklere bayılıyorum. | Open Subtitles | يا'لهي ,احب ذوي البدل |
Tanrım. | Open Subtitles | يا لهي أنا جوعأن |
Tanrım, smokinli erkeklere bayılıyorum. | Open Subtitles | يا'لهي ,احب ذوي البدل |