Hayır efendim. basına sızmasına izin vermeyiz. | Open Subtitles | لا ,سيدي,لن ندع شيئاً يتسرب لوسائل الإعلام |
-Taksicinin kurbanlarının boyunlarındaki izlerle ilgili bir bilgi basına sızdırılmamıştı. | Open Subtitles | المعلومات بشأن النحوت على ضحايا القاتل الموجودة على مؤخرة رقابهم لم يتم تسريبها قط لوسائل الأعلام |
basına gideceksin ve gerçekte ne kadar korkunç biri olduğunu açığa çıkarmalarını söyleyeceksin. | Open Subtitles | تذهب لوسائل الاعلام وتخبرهم بفظاعة ما يقوم به |
Sosyal medya bizi karşılaştırmaya teşvik ettiği kadar paylaşmaya teşvik etmiyor. | TED | لا يمكنُ لوسائل التواصل الاجتماعي تشجيعنا كثيرًا للمشاركة، كما تفعل للمقارنة. |
medya ya göstermelisin ki var olasın, yap şu gösterini. | Open Subtitles | يجب أن تظهر لوسائل الإعلام إنك موجود إظهر هذا لهم |
basına gidecekken yakaladılar. | Open Subtitles | لقد أمسكوا بي لأنني أردتُ بيع القضية لوسائل الإعلام |
Kaynağı bulmadan basına bilgi vermeyin. | Open Subtitles | حتى نجد المصدر , لا تعلنوا أي معلومات لوسائل الاعلام |
Profil resmini basına verirsek bir ipucu bulabilir hatta kimliğini tespit edebiliriz. | Open Subtitles | ربما رسم تقريبي له نقدمه لوسائل الاعلام آملين بأن نتحصل على خيط ما ربما سنحصل على هوية |
Dava kapanana kadar, basına demeç vermeyin. | Open Subtitles | حتّى تنتهي القضية، لا تتحدّثي لوسائل الإعلام. |
Şüpheliyi basına ya da medyaya deli olarak tanıtmamamız önemli. | Open Subtitles | من المهم أن لا نسمي هذا الجاني بالمجنون أو المعتوه لوسائل الإعلام أو الصحافة. |
New York Times' a , diğer seçkin basına baktığınızda, çok zengin ulusların resimlerini fazlasıyla alırsınız ve istila ettiğimiz ulusları. | TED | حينما تنظرون للنيويورك تايمز، لوسائل الإعلام النخبوية الأخرى، ماتحصلون عليه هو غالبا هو صور عن أوضاع الدول الغنية والدول التي قمنا بغزوها. |
Sen, Harglow ve Cane beni bunun içine soktunuz, böylece bende basına... | Open Subtitles | أنت,هارجلو وكان وضعتونى فى كل هذا... . لذلك أستطيع أن أتحدث لوسائل الأعلام |
Hemen halledip, basına verin. | Open Subtitles | جيد، أسرعي وأعطيها لوسائل الإعلام |
Peki... basına ne söyleyeceğiz? | Open Subtitles | إذاًَ ماذا سنقول لوسائل الاعلام؟ |
Polis ile savcı soruşturmaları tamamladı ve elde edilen bilgiler basına dağıtıldı ancak savunma suçlamaları reddetti. | Open Subtitles | , خلال التحقيق الأولي ... الشرطةوالمدعيالعام , قد قدموا معلومات لوسائل الإعلام ... فيحينأنّ الدفاعرفض |
basına gelen telefonu mu diyorsunuz? | Open Subtitles | ماذا، مكالمة هاتفية لوسائل الإعلام؟ |
Bunu bizim için yapması için bir medya kuruluşuna ihtiyacımız yok. | TED | لا نحتاج لوسائل الإعلام لمساعدتنا للقيام بذلك. |
San Fernando Uygulamalı medya Okulu'nu kurduk. | TED | وبنينا معهد سان فرنادندو لوسائل الإعلام التطبيقية. |
Ya bu medya için beklentilerimizi yükseltmeye başlarsak? | TED | ماذا لو رفعنا من توقعاتنا لوسائل التواصل هذه؟ |
Akıllı telefonların sosyal medya için yaptığını bilim için henüz yapmaya başladı. | TED | بدأت تقدم للعلم ما قدمه الهاتف الذكي لوسائل التواصل الاجتماعي |
Burada sosyal medya için akıl oyunları yapıyoruz. | TED | نحن نصع ألعاب ذكية لوسائل الإعلام الإجتماعية. |