"ليجعله" - Traduction Arabe en Turc

    • için
        
    • onu
        
    Bak bakalım bir bağlantı ya da çocuğa öfkelenmesi için sebep var mı. Open Subtitles لِنرى إن كانت هُناك علاقة بالأمر أو سبباً ليجعله حاقداً على ذلك الفتى
    Ve böyle büyük bir adama ...layık olabilmek için dua ederdim. Open Subtitles وكنت أصلي لأجله... ليجعله الله أهلاً لأن يكون رجلاً رائعاً.. وعظيماً
    Beni o uçakta tutmak için gerçekten çok önemli bir neden olması lazım. Open Subtitles لابد أن يكون هناك سبب قوى ليجعله يظل على هذه الطائرة
    Fantezisini değiştirmemiş. Adetâ onu mükemmelleştirmenin bir yolunu bulmuş. Open Subtitles لم يغير من حلمه ولكنه وجد طريقة ليجعله مثاليا
    Bir kitap yazıyordu, onu çok daha meşhur yapacak başka bir kitap. Open Subtitles وكان يكتب في هذا الكتاب كتاب آخر ليجعله حتى أكثر شهرة
    Beni o uçakta tutmak için çok güçlü bir neden gerekirdi. Open Subtitles لابد أن يكون هناك سبب قوي . ليجعله يظل على متن هذه الطائرة
    Burayı güvenli hale getirmek için epey emek sarfetti. Open Subtitles لقد قام بالكثير من العمل على هذا المكان، ليجعله آمناً.
    RAHATLAMAK İÇİN BİR İÇKİYE İHTİYACI VAR. Open Subtitles هل أنت دواء موصوف ؟ هو يحتاج شرابا ليجعله يهدأ.
    Nefret, birini ayakta tutmak için çok iyi bir şeydir. Open Subtitles الكراهية أمر جيد للشخص ليجعله يستمر في الحياة
    Nefret, birini ayakta tutmak için çok iyi bir seydir. Open Subtitles الكراهية أمر جيد للشخص ليجعله يستمر في الحياة
    Yani kendine silahlı süsü vermek için replikasını alıp kullanmamayı mı umdu? Open Subtitles لذا اشترى نسخة مطابقة ليجعله يبدو وكأنه مسلح. و دعى أن لا يضطر لاستخدامه؟
    "Profesör, ünlü olmak için yerel bir kameramanı kiralıyor." Open Subtitles البروفسور أستأجر مصور محلي .ساذج ليجعله مشهور
    Kendi boğazını sıkması durdurması için annesine bakması... Korkunçtu! Open Subtitles إمساكه بحلقه وينظر إلى والدته ليجعله يتوقف، أمر فظيع.
    Daha önce hiç denenmedi ve sırf fikri o bulduğu için sizden daha iyi olacak diye bir şey yok. Open Subtitles إنه لم يتم تجربته, و لا يوجد أي سبب مقنع ليجعله أفضل في ذلك منك ليس فقط لأنه إستحضر تلك الفكرة,
    Çalıştırmak için ölen benim HBİ'mi çıkarttı. Open Subtitles لقد استخرج الشريحة الخاصة بنسختي الميتة ليجعله يعمل
    Çalıştırmak için ölen benim HBİ'mi çıkarttı. Open Subtitles لقد استخرج الشريحة الخاصة بنسختي الميتة ليجعله يعمل
    Yani kendine silahlı süsü vermek için replikasını alıp kullanmamayı mı umdu? Open Subtitles لذا اشترى نسخة مطابقة ليجعله يبدو وكأنه مسلح. و دعى أن لا يضطر لاستخدامه؟
    Sadece onu mantıksızca cömert ve sıcakta kalmaya duyarlı yapmaya yetecek kadar. Open Subtitles فقط بما فيه الكفاية ليجعله سخياً بشكل غير منطقي بشكل يجعله سريع التأثر بالزيادة في درجة الحرارة
    Kükremek ona çığlık attırmaz, onu ağlatır. Open Subtitles لذا الزئير لم يكن ليجعله يصرخ بل ستجعله يبكي
    Bu şeref onu, kendi döneminin en iyi badicisi olarak, güvenli bir konuma sokar. Open Subtitles الشرف يزوده بالوقود ليقود إلى مركز أمن ليجعله أعظم لاعب كمال اجسام في يومه

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus