Ondan bahsetmiyoruz ama bu demek olmuyor ki o hayatımızın bir parçası değil. | Open Subtitles | لم أتحدث معه,لكن هذا لا يعني انه ليست جزءا من حياتنا |
Bak, o benim hayatımın bir parçası değil. | Open Subtitles | إنها ليست جزءا من حياتي |
Hayır bu planın bir parçası değil.. | Open Subtitles | انها ليست جزءا من الخطة. |
Bu planımızın bir parçası değildi biliyorum ama bana Schuler geldi. | Open Subtitles | أنا أعلم أنها ليست جزءا من الخطة، ولكن شولر اقترب إلي |
Ray o soygunun bir parçası değildi değil mi? | Open Subtitles | وكان راي ليست جزءا من تلك السرقة كان؟ |
Henüz onu doğrudan göremedik ve o Standart Model'in bir parçası değildir. | Open Subtitles | وحتى الآن لم نراها بشكل مباشر وأنها ليست جزءا من النموذج القياسي |
Şimdi sıra üçüncü grupta. Bunlar ise klasik müziği hiçbir zaman dinlemeyen insanlardır. Basitçe hayatınızın bir parçası değildir. | TED | الآن لنأتي إلى المجموعة الثالثة .. وهي مجموعة الأشخاص اللذي لايستمعون إلى الموسيقى الكلاسيكية على الإطلاق فهي ببساطة ليست جزءا من حياتهم |
- Yemenin bir parçası değil! | Open Subtitles | -أنها ليست جزءا من أكله! |
Ölmek, bu görevin bir parçası değildi! | Open Subtitles | الموت ليست جزءا من هذه المهمة! |
"Kemer sıkma politikası Avrupa anlaşmasının bir parçası değildir. | Open Subtitles | "التقشف ليست جزءا المعاهدات الأوروبية." |