Benim kadar değil. Hoş olmayan gitar suratını yeni bir seviyeye taşıdım. | Open Subtitles | اوه, ليس بقدر شرّي, لقد اخذت وجه القيتار الشرير الى مرحلة جديدة. |
Ama benim kadar değil. Bu işle dalga geçme. Her şeye hazır olmalısın. | Open Subtitles | لكن ليس بقدر يدي لا تعبث بهذه الأشياء عليك التحسب لكل شيء |
Tabii şu pilicin beni delirttiği kadar değil. | Open Subtitles | ولكن ليس بقدر الجنون الذى تسببه لى هذه الفتاة هناك |
Bugün herkes için büyük bir gün olacağa benziyor ama hiçbirisi benimki kadar olamaz. | Open Subtitles | يبدو أن اليوم يوم مهم للجميع ولكن ليس بقدر أهميته لديّ |
Benim kadar değildir. Zehir koydum ama o etrafını yemiş. | Open Subtitles | ليس بقدر ما أكرههم أنا، لقد وضعت سمّاً، ولكنه أكل من حوله |
Biz sadece yaptığımız gibi rağmen muhtemelen kadar değil. | Open Subtitles | على الرغم من أننا ربما ليس بقدر ما فعلنا للتو |
Hayatına çok değer veriyorum, ama dünyadaki yaşama verdiğim kadar değil. | Open Subtitles | أضع قيمة كبيرة على حياتك ولكن ليس بقدر ما كنت مكان على الحياة في العالم. |
Sorduğum sorulara cevap vermeyen insanlarla ilgilendiğim kadar değil. | Open Subtitles | ليس بقدر ما ابحث عن الناس الذين لا يجاوبون على السؤال مباشرة |
Yetişkin bir adamın, kendi idrarından oluşan gölcükte bayılması kadar değil. | Open Subtitles | مضحك ليس بقدر رجل ٍ ناضج ٍ يقع مغشياً عليه في بركةٍ من بوله |
Muhtemelen senin bildiğin kadar değil ama düşündüğün kadar da az değil. | Open Subtitles | ربّما ليس بقدر ما تعرف، لكن ليس قليلاً كما تعتقد. |
Evet, ama birlikte yapacağımız kadar değil. | Open Subtitles | نعم، ولكن ليس بقدر مايمكننا التعامل معه سويا. |
- Sizin kadar değil, nihayet tanışabildiğimize çok sevindim. | Open Subtitles | ليس بقدر إبكارك انه لمن الرائع أن ألتقيك |
Benim kendime kızdığım kadar değil. | Open Subtitles | اذا , كم كانت غاضبة؟ ليس بقدر غضبي على نفسي |
Yardım edebileceğin insan sayısı kadar değil ama. | Open Subtitles | بالتأكيد ليس بقدر الذين يمكن أن تساعدهم. |
Senin kadar değil. | Open Subtitles | لا , طبعاً لا ليس بقدر ما أحبكِ |
Şu âdi kadar değil. | Open Subtitles | في الواقع, ربّما ليس بقدر هذا الحقير |
Ama kadın sevdiğim kadar değil. | Open Subtitles | لكن ليس بقدر حبي للبنات النهاية |
Ne kadar seversen sev, benim seni sevdiğimin binde biri kadar olamaz. | Open Subtitles | وعلى قدر محبتك لي، فإنه ليس بقدر 1 على 100... |
Eminim gaylerin de sorunları vardır ama eminim Timothy Treadwell budalasının ki kadar değildir. | Open Subtitles | .الذكور يملكون المشاكل حقا [و لكن, ليس بقدر ما يملكه الشاب الأحمق [تريدويل |
Özlemişim ama başkalarına acı vermek kadar da değil. | Open Subtitles | لقد افتقدته ولكن ليس بقدر إلحاق الأذى بالآخرين. |
Düşündüğünüz kadar fazla değil. Belki 2 bin civarı... | Open Subtitles | . ليس بقدر ماتعتقد . ربما 2000 دولار |
Paris'te olduğu kadar olmasa da, evet. Bizde de biraz var. | Open Subtitles | حسناً, ليس بقدر ما يوجد في باريس, ولكن نعم, لدينا البعض |
Gibbs'inki kadar iyi değil ama. | Open Subtitles | {\pos(192,210)} لكن ليس بقدر جودة (غيبز). |