Şehre ulaşmak için önce, Milvian köprüsünden Tiber nehrini geçmeleri gerekiyordu. | Open Subtitles | ليصلو للمدينة، لزم عليهم أوّلا عبور "نهر التيبر" عند "جسر ميلفيان". |
Her yaz buz yoluyla haberleşerek zengin avlanma sahalarına ulaşmak için 600 mil kuzeye yolculuk ederler. | Open Subtitles | يقطعون كلّ صيف 600 ميل شمالاً يبحرون عبر الثلج ليصلو لأغني بقاع الصّيد |
Buraya ulaşmak için 600 mil yol kat ettiler ve buzlar erimişken sığ tatlı su koylarına erişebilirler. | Open Subtitles | سبحو ستمائة ميل ليصلو هنا، وباختفاء الثلج فبوسعهم شقّ طريقهم إلى المياه الضحلة لمصبّات الماء العذب |
Kanada'daki üreme bölgesine ulaşmak için kum kuşlarının önünde hâlâ aralıksız uçmaları gereken 3.000 kilometre yol var. | Open Subtitles | لا يزال يتعيّن على الدريجات أن يطيرو 2000 ميل دون توقّف ليصلو لمناطق التربية في "كندا". |
Sana ulaşmak için peşime düştüler. | Open Subtitles | اتو لي ليصلو لك |