Kuşku yok O ne yaptığını iyi biliyor! Bu genetik bir şey? | Open Subtitles | لا شك انها تعرف جيدا ما تفعله هل هذا الشئ وراثى لديكم؟ |
Eminim ne yaptığını biliyordur. - O tam bir profesyonel. | Open Subtitles | أعتقد أنها تعرف ما تفعله لا بد إنها مدربة جيدا. |
Daha fazla alkol alma. Sana ne yaptığını görmüyor musun? | Open Subtitles | لا تتناول المزيد من الكحوليات ألا ترى ما تفعله بك؟ |
Bilmeni istiyorum. Şu an yaptığın şey bence, kesinlikle gerekli. | Open Subtitles | فقط اود أن تدرك أن ما تفعله هو ضروري جداً |
Bebeğim çok mutlu görünüyor. ne yapıyorsan aynen devam et. | Open Subtitles | ابنتي تبدو سعيدة جدًا، لذا استمر في فعل ما تفعله. |
Ama Ne yaptığının farkındadır. Buna kalıbımı basarım. | Open Subtitles | ولكنها تعرف جيدا ما تفعله تماما, ثق فى كلامى |
Bütün her söylediği yalan. ne yaptığını biliyorsan çok zor bir şey değil. | Open Subtitles | لقد كذب بشأن كلّ شيء، النجاح ليس صعباً، إذا كنت تعرف ما تفعله. |
ne yaptığını tahmin edeyim. Burayı şehir gürültüsünden uzak tutuyorsun. | Open Subtitles | ،أعتقد أن ما تفعله أنك تحافظ هنا على غَمْغمة المدينة |
Sıklıkla eylem ve eylemsizliğimizin asla görmeyeceğimizi ve tanımayacağımızı düşündüğümüz insanlara ne yaptığını anlamayız. | TED | نحن في أغلب الأحيان لا ندرك ما تفعله حركاتنا وسكناتنا للناس الذين نعتقد أننا لن نراهم ولن نعرفهم مطلقاً. |
Kızıyordum ama şimdi görüyorum ki ne yaptığını biliyorsun. | Open Subtitles | أزعجني ذلك في البداية، ولكني أرى الآن إنك تعي ما تفعله. |
Beni neden ve ne yaptığını bilmeden durdurdun. | Open Subtitles | انت اوقفتنى بدون ان تعرف ما تفعله او لماذا تفعله |
ne yaptığını göremiyorum, neden ilk önce sen yapmıyorsun? | Open Subtitles | لا استطيع أن أرى ما تفعله. لِمَ لا تذهب إلى المُقدمة؟ |
Evlat, oradan ayrıldığında gerçekten ne yaptığını biliyor muydun? | Open Subtitles | هل كنت تعي ما تفعله عندما تركت المركز، بنيّ؟ |
Hayır. Hayır. Bu, yaptığın şey artık işe yaramadığı için oldu. | Open Subtitles | لا، حدث هذا لأن ما تفعله أنت لمْ يعد يأتي بثماره. |
Birçok insan bana e-posta göndermeye başladı: "yaptığın şey harika." | TED | بدأ الناس بمراسلتي على البريد الإلكتروني يقولون "ما تفعله رائع." |
Hayır, tüm yaptığın şey, bana aptalca hikâyeler uydurmayı öğretmek... ve bir şeyler olmuyormuş gibi göstermek, ta ki... | Open Subtitles | لا، كل ما تفعله هو إنك تجعلني أختلق قصص غبيه وتكذب علي |
Milletin kellesini uçurmadan önce onları dolandırabilirsin ya da onlara her ne yapıyorsan. | Open Subtitles | بإمكانك خداع الناس قبل أن تقطع رؤوسهم، أو أياً كان ما تفعله بهم. |
Babalık Ne yaptığının farkında değilsin. İndir şunu. | Open Subtitles | بولك,أنت لا تعرف ما تفعله,ضع سلاحك جانباً |
Hayır dinle; ilk buluşmanda, buluşmada ne yaptığın önemli değildir. | Open Subtitles | لا, اسمع. فى اللقاء الأول لا يهم ما تفعله فيه |
Bak, bunun zor olduğunu biliyorum ama yaptığın şeyi takdir ediyorum. | Open Subtitles | اسمع ، أعلم ان هذا صعب ولكنني اقدر حقاً ما تفعله |
Bu, Multi-Health Systems gibi bir şirketin elindeki verilerle ne yapacağını bilmediğinden değil. | TED | وذلك ليس لكون شركة مثل أنظمة الصحة المتعددة لا تعرف ما تفعله بالبيانات. |
Hayır, Bay Wellington,yaptığınız şey etik değil ve kanunsuz. | Open Subtitles | لا يا سيد ويلينجتون، ما تفعله غير قانوني وغير أخلاقي |
- Tamam, bu hamilelik hormonları sana ne yapıyor hiç bilmiyorum. | Open Subtitles | حسناً . أنا لا أعلم ما تفعله هرمونات الحمل تلك لك |
ne yaparsan yap, geçen her saniyede kendimiz olduğumuzu öğrendim. | Open Subtitles | تعلمت أن ما تفعله فى كل ثانية يؤخذ بعين الاعتبار |
ne yapacağın umurumda değil, ama bir şey söylemek zorundayım. | Open Subtitles | لا يهمني ما تفعله لكن لا بد لي من قول شئ واحد |
Bak ben de bir eylemciyim. Çevre için yaptıklarını takdir ediyorum. | Open Subtitles | انظر انا ناشطه ايضا و اقدر ما تفعله من اجل البيئه |
Benim için hepiniz aynısınız. Bitik haldesin ve yaptığın şeyin bunu değiştireceğini sanıyorsun. | Open Subtitles | جميعكم متشابهون بالنسبة لي، أنت محطم وتعتقد أن ما تفعله سوف يصلح الأمر |
Herhangi bir ulus devletin ne yaptığı önemli değil, bu sorunu tek başlarına çözemeyecekler. | TED | مهما كان ما تفعله أي دولة، فلن تتمكن من حل المشكلة بمفردها. |
Geldiniz, onları öldürdünüz ve topraklarını aldınız. İşgalci uluslar böyle yapar. | Open Subtitles | أنتم أتيتم، قتلتموهم و أخذتم أرضهم، هذا ما تفعله أمم الاحتلال |