Burada bir terslik var. Bunu biliyorum ama kimse inanmıyor. | Open Subtitles | حدث شيء ما هنا أعلم ذلك ، ولا أحد يصدقني |
Burada bir yerde, onay hırsızı olmadığımı kanıtlayan bir delil var. | Open Subtitles | وفي مكان ما هنا يوجد الدليل انني لا أقلد تزكيات أحد |
Sigarasız yapamam. Burada bir izmarit olmalı. Roy. | Open Subtitles | لا أستطيع الحياة بدونها, لابد أنه يوجد قطعة تبغ فى مكانٌ ما هنا |
Piç herifin Buralarda bir yerde olduğunu biliyorum. Çoraplarıma kadar fiyat indirttiler. | Open Subtitles | أعرف أن العاهرة في مكان ما هنا لقد أخذوا مني كل شيء |
Kendisi büyük bir bale destekçisi. Herhalde Buralarda bir yerlerdedir. | Open Subtitles | إنها داعمة كبيرة للباليه أعتقد أنها في مكان ما هنا |
Buralarda bir yere koyduğumu biliyorum ama bulamıyorum. - Ödeme istasyonu. | Open Subtitles | أعرف أنني وضعتها في مكان ما هنا لكنني لا أجدها الان |
- Burada 69 model Stingray için bir çift ön far bulabilir miyim demiştim. | Open Subtitles | كنتُ آمل أن يكون لديك أنوار أماميّة تصميم 69 بمكان ما هنا |
Burada bir yerdeydi. Dur, bir kere daha bakayım. | Open Subtitles | إنـّه في مكان ما هنا في الأسفل، دعني ألقي نظرة أخرى |
Kabul edin, Burada bir tuhaflık var. | Open Subtitles | هناك أشياء ما هنا هناك شيئاً مريباً في هذا المكان |
Tamam. Burada bir şey var. Cep telefonuna benziyor. | Open Subtitles | حسناً ، يوجد شئ ما هنا يبدو مثل الهاتف الخلوي وتم ربطه بأسلاك |
Peki, biz için kullanılan çok daha ince olduğu, ama ben bize bir iksir yapmak için Burada bir şey bulabiliriz emin. | Open Subtitles | حسناً ، إنه أنحف بكثير مما اعتدنا عليه لكنني متأكدة من أننا سنجد شيئاً ما هنا ليساعدنا في صنع جرعة |
Burada bir yerde silah varsa, efendim, bu halk yapmamış. | Open Subtitles | لو كان هناك سلاح ما هنا فليسوا هؤلاء هم من بناه يا سيدى |
Anneannemin bana sevgisiyle yapıp yolladığı şekerlemeler Burada bir yerde. | Open Subtitles | ولمعلوماتك، هناك فدج في مكان ما هنا في هذه الحجرة أرسلته لي جدتي مع حبها |
Bana ait olanı, Burada bir yerde sakladığını biliyorum. | Open Subtitles | أعرف أن لديك ملكيتي مخفية في مكان ما هنا |
Evim Buralarda bir yerde olmalı, ama emin değilim. | Open Subtitles | يجب أن يكون بيتي في مكان ما هنا ، لكني لست متأكداً |
Müşterek keşif raporlarının değerlendirilmesine göre Buralarda bir yerlerdeki dar geçit. | Open Subtitles | تقييم تقارير الكشّافة المشتركة يضيّق الموقع إلى مكان ما هنا |
Bu ufaklık Neal Jr, minik mücevherim Marti, ve Buralarda bir yerde bebek oğlum Seth var. | Open Subtitles | هذا الشخص الصغير هو نيل الأصغر وهذه جوهرتي مارتي وفي مكان ما هنا طفلي الصغير سث |
Buralarda bir yerlerde olmalılar. Ayağa kalkıp yürümüş olamazlar ya. | Open Subtitles | لابد أنها في مكان ما هنا لا يمكنها أن تقف و تمشي بعيدا |
Buralarda bir yerde olmalı. Sessiz olun, onu uyandırmak istemiyorum. | Open Subtitles | عندها مجرفة في مكان ما هنا هدوء، لا أريد أن أوقظها |
Fakat önce fener'i, Buralarda bir yere sakladilar. | Open Subtitles | لكن ليس قبل أن يخبئوا المصباح في مكان ما هنا بالأسفل |
- Burada tam birşeyin ortasındayız. - Tersanelerimden ikisini kapattınız mı! ? | Open Subtitles | -نحن في منتصف أمراً ما هنا أغلقتَ إثنين من أحواض بناء السفن؟ |
Biraz daha bekle Loveless burda biri var biliyorum | Open Subtitles | انتظر ايها الحنون هناك شخص ما بمكان ما هنا |
Orada bir şey yapıyoruz, ve onu yaranın üstüne ekliyoruz ve ikisini de almasını deniyoruz. | TED | حيث نقوم بعمل شيء ما هنا ثم نقوم بزرعه على مكان الجرح حتى يتم التئامهما |
buraya bir şey koysan, yoksa millet bir yerlerini kesecek. | Open Subtitles | ،وألصق شيئاً ما هنا وإلا سيصاب شخص ما بجرح |
Birkaç dakika önce kampımızın önünden gizlice iki kişi geçti ve Buralara bir yerde saklanıyorlar. | Open Subtitles | هناك إثنان من قبيلة الشبح ربما لم تلاحظهم لأنهم يُجيدون الإختباء في مكان ما هنا |