| Ve genç şempanzeler uzun süreler büyüklerin ne yaptığını seyrederek geçirir. | TED | و صغار الشمبانزي تقضي وقتا طويلا في مشاهدة ما يفعله كبارها. |
| Eğer bu bilgiye erişim olanağına sahipseniz, halkınızın ne yaptığını görebilirsiniz. | TED | إذا كان بإمكانكم الوصول لهذه المعلومات ، فبإمكانكم معرفة ما يفعله مجتمعكم. |
| Bunun hücreye ne yaptığını anlatan bir video göstereyim. | TED | اسمحوا لي بأن أريكم شريط فيديو يوضح ما يفعله ذلك بالخلية. |
| Ama bugün kendi adıma yaptırdım çünkü dostlar böyle yapar. | Open Subtitles | ولكن اليوم, وضعت اسمي لأن هذا هو ما يفعله الأصدقاء |
| Yani, bir ortağa ihtiyacım olursa, ne yapacağını bilen birini seçerim. | Open Subtitles | إذاً، إن احتجت لزميل، سأحصل على أحداً يعي ما يفعله |
| Eğer bir adam ne yaptığını bilmiyorsa ya da nereye gittiğini, yapması gereken en akıllıca şey, geri dönüp en başından başlamak. | Open Subtitles | فكرت عندما الرجل لايعرف ما يفعله ولا الى أين هو ذاهب فان أفضل شيىء يفعله هو أن يتوقف و يبدأ كل شيىء من جديد |
| Yaşlı Nick için endişelenme. O, ne yaptığını iyi bilir. | Open Subtitles | لا تقلق على نيك العجوز أنه يعرف ما يفعله |
| Sihirbazların Afrika'da öyle bir bıçakla ne yaptığını biliyor musun? | Open Subtitles | و أتعرف ما يفعله السحرة في أفريقيا بسكين مثل هذا ؟ |
| Bir yardımcı gerekirse, ne yaptığını bilen birini alırım. | Open Subtitles | إذاً، إن احتجت لزميل، سأحصل على أحداً يعي ما يفعله |
| Hükümetle aynı dalga boyuna ayarladım, Saxon'ın ne yaptığını görebileceğiz. | Open Subtitles | قمت بضبطه على موجة الحكومة لنعرف ما يفعله ساكسون |
| Gizlilik yoktur. Herkes birbirinin ne yaptığını görür. | Open Subtitles | ليس هناك خصوصية، كلّ شخص يرى ما يفعله الآخرون |
| İnsanların ne yaptığını bilmenin yollarından biri ne yapmış olduklarını bilmektir. | Open Subtitles | واحدة من الطرق لتعرفوا ما يفعله الناس هو أن تعرفوا ما فعلوه |
| İnsanların cinsellikte tam ne yaptığını öğrenmeye çalışıyorum. | Open Subtitles | هو حقا ليس سرا على الإطلاق، أحاول معرفة ما يفعله الناس عن طريق الاتصال الجنسي |
| Benin bir işe ihtiyacım olduğunu düşünüyor. Bir adam böyle yapar. | Open Subtitles | إنه يعتقد أنني بحاجة للعودة إلى وظيفتي هذا ما يفعله الرجل |
| Burayı kim dağıttıysa ne yapacağını biliyormuş. Her tarafı dağıtmış. | Open Subtitles | من أقتحم المكان كان يعلم تماماً ما يفعله, لقد دمره تماماً |
| Herkes burada ne yapar? Domuz pirzolası yapıyor. | Open Subtitles | ما يفعله الجميع هنا، تطهو شرائح لحم الخنزير |
| Eğer herkesin yaptığı şeyi yaparsam, o zaman kimim ben? | Open Subtitles | وإن كنت أفعل تماماً ما يفعله الجميع فمن أنا إذاً؟ |
| "Gemide yaşam" sırasında masum insanlara, bizim insanlarımıza Z'lerin yaptığı şey bu. | Open Subtitles | هذا ما يفعله الزائرون بالمقيمين في السفينة. إنّهم أناسٌ أبرياء، إنهم قومنا. |
| Babama kızgın değildim, annemle onun yatak odasında neler yaptığını öğrendiğimde bile ona kızmadım. | Open Subtitles | حتى عندما كبرت بما يكفى لأعلم ما يفعله مع أمى فى غرفة النوم |
| ...çünkü insanların aslında ne yaptığı hakkında çok az şey biliyoruz. | Open Subtitles | لأننا لا نعرف سوى القليل حول ما يفعله الناس في الواقع |
| Belki de iblisin yaptığı da budur. Bizi zorlamak kırılma noktamızı bulmak. | Open Subtitles | ، أتعلم ، ربما هذا ما يفعله الكائن الشيطاني ، يضغط علينا |
| Başka birinin yaptığı işi biraz geliştirmeye çalışmayın, çünkü bu sizi fazla ileriye taşımaz. | TED | لا تحاولوا أن تحسنوا قليلاً على ما يفعله الآخرون لأن ذلك لن يوصلكم إلى حد بعيد. |
| Eş değerlerinizin ne yaptığına bakın ve onları taklit edin. | TED | ما يجب عليك فعله هو النظر إلى ما يفعله أقرانك وتقليدهم. |
| Keskin nişancılık eğitimine kaydolduğunda da ne yaptığının tamamıyla farkındaydı. | Open Subtitles | كان يعرف بالضبط ما يفعله و عندما دخل في قسم القناصه |
| Evet, birçok kişi bugünlerde böyle yapıyor. | Open Subtitles | أجل ، ذلك ما يفعله الكثيرون في الوقت الراهن |
| Çünkü savaşta kazananlar bunu her zaman yaparlar. | Open Subtitles | حسنا، لأن هذا ما يفعله المنتصرون في الحرب دائما |
| Biz de Moğolların yaptığı gibi onu öldürüp yapılması gerekeni yapmalıyız. | Open Subtitles | ينبغي أن نفعل ما يفعله المغول. قتل هو وينبغي القيام به. |