"مباراة" - Traduction Arabe en Turc

• maçı
• maçtı
• maçını
• maçında
• oyundu
• maça
• dövüş
• oyunu
• maçta
• maçımız
• maçın
• maçım
• maçtan
• maçından
• oyunda

Bu gece televizyonda maçı izleyeceğiz, öyle değil mi baba?
سنشاهد مباراة كرة القدم على التلفاز، أليس كذلك يا أبي؟

En azından bir şampiyonluk maçı oynadın. - Bu çok havalı olmalı.
على الٔاقل استطعت اللعب في مباراة البطولة، حتماً كان ذلك مذهلًا للغاية

- Yapma, sakın skoru söyleme. - Harika bir maçtı. - Sayın Başkan.
لا تخبرني، لا تخبرني، لا تخبرني، لا تخبرني لا تخبرني بالنتيجة مباراة عظيمة

Bugs Bunny'ye karşı... basketbol maçını kazanmak için... sizin yeteneğinize ihtiyaçları var.
إنهم يحتاجون موهبتكم للفوز فى مباراة كرة سلة ضد فريق باجز بانى

O sırada siz Bay Reilly ve Bay Marcano'yla basket maçında mıydınız?
هل كنت مازلت مع السيد رايلى والسيد ماركانو فى مباراة كرة القدم؟

Bu akşamki büyük bir oyundu, bunun için kendimden iğreniyorum.
إنها مباراة مستمرة الليلة . ولا أحب أن أشارك فيها

Ama şu anda çalışmaman gerekirdi. maça gitmeliydin.
ولكن لا يجب عليكى ان تعملى الأن يجب ان تكونى فى مباراة كرة القدم

İngilizlere teslim olmayıp ölenlerin... fedakarlıklarının bir boks maçı kadar değeri yok demektir.
من ماتوا ومن لن يستسلموا للبريطانيين لا تساوي تضحياتهم هذه مباراة ملاكمة لعينة

Bakalım senin için gerçek bir antrenman maçı ayarlayabilir miyiz.
لنرى ما إذا كان بإمكاننا تجربتك في مباراة ملاكمة حقيقية

Bu pazar şampiyonluk maçında oğlumuz maçı kazandıran golü atacak.
هذا الأحد في مباراة البطولة, إبننا سوف يحرز هدف الفوز.

Bu sezonun ilk maçı ve yenilen takımın toparlanması lazım.
إنها مباراة فريدة في الموسم وحان لهذا الفريق الإنسحاب بشرف

Dostluk maçı oynamak istediklerini ifade ettiler. Kazanmalarına izin verelim!
وعبروا عن رغبتهم للعب مباراة ودية لذلك دعوهم يتغلبون عليكم

Ian tebrikler. Güzel maçtı. Sen de çok iyiydin.
تهانينا، لقد كانت مباراة رائعة لابد أنك تشعر بالسعادة

Larry, aslında bir satranç maçını izlemek, çimlerin büyümesini izlemekle aynıdır sanıyordum...
لاري، اعتقدت ان الذهاب إلى مباراة الشطرنج سيكون مثل مشاهدة العشب ينمو

Bu sadece senin Uluslararası kriket maçında nasıl atış yapacağını unutturur.
بمجرد إرسال واحد، سوف يُنسيك.. كيف تضرب في مباراة كريكت دولية

Sana söylüyorum.Muhteşem oyundu.İki defans koşusu.Bir üçlü.Altı RBls.İnanamıyorum.
‫كانت مباراة رائعة ‫ثلاث جولات متتالية بأنتصار

su formalar yikansin da yarinki maça hazir olalim.
كلارك هيا بنا نحصل على تلك الملابس مغسولة و جاهزة من أجل مباراة الغد

Bir de Bay Scrap, dövüş için hazır olduğumu düşünüyordum.
بالإضافة يا سيد سكراب لشعوري بأنّني أصبحت مستعدّاً لخوض مباراة

Bu oyunu apaçık Elliot Richards kontrol etti. Hava atışından beri.
منذ اللحظات الأولى , كان إليوت القوة المسيطرة في مباراة الليلة

Bir maçta şike yapıp kaybetmesini istemişler o da reddetmiş.
الأسطورة تقول بأنه بدء حينما رفض رشوة لحسم نتيجة مباراة

Önümüzdeki hafta büyük bir maçımız var. Haydi.
لدينا مباراة كبيرة في الأسبوع المقبل لنبدأ

Ayarlanmış bir maçın ertelenmeyeceğini, unutacak kadar yaşlı bir atletsin.
أنت رياضى قديم وتعرف أنه ليس بإمكانك تأجيل مباراة محددة

Bugün bir maçım var, Avukat Choi gelir gelmez gitmem gerekiyor.
هناك مباراة اليوم، لذا علي أن أذهب بمجرد وصول المحامي شوي.

maçtan sonra her zamanki gibi benim evimde bir parti verdik.
كان مجرد احتفال اعتيادي عقب انتهاء مباراة في كرة القدم بمنزلي

Sara ve ailesi, bir futbol maçından eve dönerlerken, Loeb Köprüsünden uçtular.
سقطت ساره ووالديها عن جسر لويب بطريقهم للبيت من مباراة كرة قدم

Tutucun, takımının en yavaş adamı üçüncü bölgeye geliyor skorsuz giden oyunda skor yapmaya çalışıyor ve o koşmaya devam etmesi için tereddüt bile etmedi.
ماسك الطابة ، الرجل الأبطأ في هذا الفريق يمر بثالث مباراة ، بتعادل سلبي لا تردد على الإطلاق لقد أرسلت إليه على طول