- Evet. Oldukça gergin gözüküyordu, sanki bazı şeylerden Emin değilmiş gibi. | Open Subtitles | وهو بَدا مُتَلَهِّفَ جداً، مثل هو ما كَانَ متأكّدَ جداً مِنْ الأشياءِ. |
Eğer evlilikten şu an Emin değilsen, hiçbir zaman... | Open Subtitles | إذا أنت لَسْتَ متأكّدَ الآن، أنت لَنْ تَكُونَ. |
Çünkü Güney Amerika'da cesedi nasıl saklıyorlar Emin değilim ama onların saklama yöntemleri bizimkilerden farklıdır. | Open Subtitles | لأني لَستُ متأكّدَ كيف يَعْملونَة في أمريكا الجنوبية، لكن اسَمحَ لي بالقول بإِنَّ طرقُهم للوقاية تَختلفُ عن طرقنا. |
Ama bu çok zor zamanda bunu yapar mıydım Emin değilim. | Open Subtitles | لكن في هذا الوقتِ الصعبِ، انا لَستُ متأكّدَ أنة يُمْكِنُني أَنْ أعْمَلُ ذلك. |
Emin değilim, ama galiba bu cam Victoria döneminden kalma. | Open Subtitles | لا يُمكنُ أَنْ أكُونَ متأكّدَ حتى الآن، يَبْدو مثل الزجاج الفيكتوري الأصلي. |
Yapabileceğinden bile Emin değilim | Open Subtitles | انا لَستُ متأكّدَ حتى أَعتقدُ بأنّك يُمْكِنُ أَنْ تَفعلها |
Zamanlamanın doğru olduğundan Emin değilim. | Open Subtitles | أَنا فَقَطْ لَستُ متأكّدَ هذا التوقيت الصحيحُ. |
Ama ayaklarının yere bastığından da Emin değilim. | Open Subtitles | لكن لَستُ متأكّدَ عِنْدَكَ إثنان الأقدام على الأرضِ أمّا. |
- Peki. Babamın en iyi aday olduğuna Emin misin? | Open Subtitles | أنت أَبَّ متأكّدَ الذي أفضل مرشّحِ لهذا الموضوعِ المعيّنِ؟ |
Emin olamadım. Bu yüzden bazı testler yaptım. | Open Subtitles | لم اكن متأكّدَ جداً لذا اجريت بَعْض الإختباراتِ. |
Müdür Bey Tam Emin değilsiniz, değil mi? | Open Subtitles | المراقب؟ أنت لَسْتَ متأكّدَ جداً، أليس كذلك؟ |
Buna hazır olduğuma Emin değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَ نحن جاهزون للذي لحد الآن. |
Açıkçası neyin doğru olduğuna hâlâ Emin değilim. | Open Subtitles | ما زِلتُ متأكّدَ ليس في الواقع الذي الشيء الصحيح. |
Eminim eşin ve Virginia'da oy kullananların benim kadar anlayışlı olacağından Emin değilim. | Open Subtitles | ولَستُ متأكّدَ ان زوجتَكَ أَو ناخبو فرجينيا سَيَغْفرُ لكما ذيي. |
- Bu gece dışarı çıkacağımdan Emin değilim. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَ إذا أَنا فوق للخُرُوج اللّيلة. آي يَكْرهُ كُلّ هذا الإِنْسِلال حقاً حول. |
Küçücük bir şey ama ne olduğuna Emin değilim. | Open Subtitles | بَعْض المكونِ الصغير جداً ذلك مفقودُ. لَستُ متأكّدَ الذي. |
Basit bir şey yapabileceğime Emin değilim. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَ أنا يُمْكِنُ أَنْ أعْمَلُ بسيطُ. |
Bu evde hoş karşılandığıma Emin değilim. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَ أَنا مرحباً في هذا البيتِ. |
Burada bana karşı alınan tavrın hoşuma gittiğinden Emin değilim. | Open Subtitles | حَسناً، لَستُ متأكّدَ جداً أَحْبَّ الطريق أُعالجُ هنا. |
Ne dediğinden Emin değilim ama finali hoşuma gitti. | Open Subtitles | لَستُ متأكّدَ الذي قُلتَ، لَكنِّي أَحْبُّ كَمْ إنتهى. |