"متحمّس" - Traduction Arabe en Turc

    • heyecanlıyım
        
    • heyecanlı
        
    • heyecanlandım
        
    • hevesli
        
    • heyecanlıydın
        
    • heyecanlandın
        
    • istekli
        
    • heyecanlıydı
        
    Geri dönüş yolunda olduğumuza inanıyorum ve bu konuda çok heyecanlıyım. TED وأؤمن حقا بأننا على الطريق الصحيح، وأنا متحمّس بشأن ذلك.
    Doktor sabahları pipo içmememi söyledi ama çok heyecanlıyım. Open Subtitles لقد أخبرنـي الطبيب بألا أدخّن في الصبـاح، لكنّي متحمّس جداً
    Pasifik yakasıyla ilk randevum. Çok heyecanlıyım. Open Subtitles أول موعد لي مع شخص من المحيط الهادي، إني متحمّس للغاية.
    O hepimizden daha heyecanlı. Open Subtitles إنّه متحمّس جدّاً بهذا الشأن أكثر مِنّا جميعاً.
    Ve çok heyecanlıyım. gergin ve heyecanlı. Open Subtitles وأَنا متحمّسُ جداً أيضاً أَنا متوتر، أَنا متحمّس
    Biliyorum. Gerçek, canlı hasta. Ben de heyecanlandım. Open Subtitles أعلم، مريض حقيقي وعلى قيد الحياة أنا متحمّس أيضاً
    Yakında geleceğim için çok heyecanlıyım. Ya sizler? Open Subtitles أنا متحمّس جدا للقدوم إليكم قريباً هل أنتم متحمّسين؟
    Yakında geleceğim için çok heyecanlıyım. Ya sizler? Open Subtitles أنا متحمّس جدا للقدوم إليكم قريباً هل أنتم متحمّسين؟
    Kişisel ve profesyonel anlamlarda heyecanlıyım, sanırım heyecanlıyım dedim, burada olduğum için, General. Open Subtitles أنا متحمّس شخصياً وبشكل محترف أعتقد قلتُ أني متحمس، لكي أكون هنا، أيها الجنرال
    Bu şov için çok heyecanlıyım, efendim. Open Subtitles إني متحمّس للغاية تجاه ذلك البرنامج يا سيدي
    Sanki yurtdışına bir geziye gidiyormuşum gibi heyecanlıyım. Open Subtitles كنت متحمّسا كأنّني في رحلة خارج البلاد متحمّس للغاية
    Sonunda gerçeğiyle karşılaştığım için heyecanlıyım. Open Subtitles أنا متحمّس جداً لرؤية واحد بلحمه ودمه أخيراً
    Çok heyecanlı çünkü, bekarken daha fazla seksi siyah kadınla çıkmış olmayı isterdi. Open Subtitles فهو متحمّس لأنّه يتمنّى لو كان واعد أكثر نساء مثيرات وسوداء البشرة حين كان عازباً
    Baba, üniversitede kendimi yeniden yaratmamla ilgili ne kadar heyecanlı olduğumu biliyorsun. Open Subtitles أبي، تعلم كم أنا متحمّس لإعادة تكوين نفسي في الجامعة
    İşte yeni bir projesi hakkında heyecanlı olduğunu biliyorum. Open Subtitles أنا أعرف هو كان متحمّس جدا حول بعض المشروع الجديد في العمل.
    - Eve döneceğin için heyecanlı mısın? Open Subtitles إذاً, هل انت متحمّس بشأن الذهاب للمنزل؟
    Yeni bebeğiniz için çok heyecanlı olmalı. Open Subtitles لابدّ وأنه متحمّس بالطفل الجديد
    Son görüşmemizin üstünden 6 ay geçtiği için çok heyecanlandım! Open Subtitles مرّت ستّة أشهر منذ آخر مرّة لقيتهما، لذا فإنّي متحمّس قليلًا.
    Senin gibi hevesli bir hayranla tanışmak çok güzel. Open Subtitles دائماً من اللطيف مقابلة معجب متحمّس
    Kara Şövalye ile aynı meydanda olacağın için çok heyecanlıydın. Open Subtitles كُنْتَ متحمّس جداً لِكي تَكُونَ في الساحة مَع الفارس الاسود
    Sakinleş. Neden heyecanlandın? Open Subtitles اهدّئْ تَبْدو اكنك متحمّس إلى حدٍّ ما هنا.
    Küçük kasabalı, çitin öte tarafına sarkmış elini yeni bir turtaya sokmaya istekli biri. Open Subtitles رجلٌ عطوفٌ من مجتمعٍ صغير يطلّ على السور متحمّس لوضع اصبعه في قطعة أخرى من الفطيرة
    Dönüşüm ilk kez gerçekleştirildiği için resmen binlerce insan oradaydı çünkü hepsi çok heyecanlıydı ve bunun bir parçası olmak istiyorlardı. TED هذه أول مرة يحدث فيها التحوّل, لذا, فإنّ هنالك آلاف الأشخاص. لأنّ الجميع متحمّس ويريد أن يكون جزءاً من العمل.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus