Daha fazla entelektüel uyarana ihtiyacı olduğunu anlamanızın... - ...an meselesi olduğunu biliyordum. | Open Subtitles | علمت بأنها مجرد مسألة وقت قبل أن تدركين أنه بحاجة لتحفيز ذكائي أكثر |
Vanessa'nın serumunu Stallone'un üzerinde deneyeceğiz ve senin üzerinde denememiz de an meselesi. | Open Subtitles | سنقوم باختبار مصل فانيسا على ستالون انها مجرد مسألة وقت قبل اختباره عليك |
- Bizim yaptığımızı anlamaları an meselesi. | Open Subtitles | إنها مجرد مسألة وقت قبل أن يعرفوا هويتنا |
Hayat kayıplar üzerine kurulu, değil mi? | Open Subtitles | الحياة مجرد مسألة خسارة، صحيح؟ |
Hayat kayiplar üzerine kurulu, degil mi? | Open Subtitles | الحياة مجرد مسألة خسارة، صحيح؟ |
sadece bir zamanlama meselesiydi... harekete başlamadan önce. | Open Subtitles | .. لقد ظننت أنها مجرد مسألة وقت قبل ان يسرحوني |
sadece telefonumda birkaç tıklama ile gönderiyorum ve oluyor. | TED | فهي حقاً مجرد مسألة النقر على هاتفي بضع نقرات، إرسال، وتم الأمر. |
Bir erkek arkadaşı var ama ilişkilerinin bitmesi an meselesi. | Open Subtitles | حسنا، وقالت انها حصلت على هذا صديقها الآخر، ولكن، حسنا، انها مجرد مسألة وقت، على ما أعتقد. |
Bates'in o enkazı bulmasının an meselesi olduğunun farkında mısın? | Open Subtitles | هل تدرك انها مجرد مسألة وقت حتى يجد بيتس أن حطام. |
Teslim olma ve politik taviz arasındaki fark sadece bir zaman meselesi... | Open Subtitles | الإختلاف بين الإسترضاء والإستسلام مجرد مسألة وقت |
Başkan'ın isteklerimizden haberdar olması sadece an meselesi. | Open Subtitles | إنها مجرد مسألة وقت حتى يتم إبلاغ الرئيس بطلباتنا |
Anlamanın an meselesi olduğunu söyleseydim? | Open Subtitles | و أن هذه مجرد مسألة وقت قبل أن تكتشف ذلك؟ |
Bunu ortaya çıkarmam an meselesi. | Open Subtitles | حسناً، انها مجرد مسألة وقت حتى أحصل على الجزء السفلي منه |
Hayat kayıplar üzerine kurulu, değil mi? | Open Subtitles | الحياة مجرد مسألة خسارة، صحيح؟ .يستحسن |
Hayat kayıplar üzerine kurulu, değil mi? | Open Subtitles | الحياة مجرد مسألة خسارة، صحيح؟ |
Onu tekrar kaybedene kadar sadece zaman meselesiydi. | Open Subtitles | لقد كانت مجرد مسألة وقت حتى خسرتها مجدداً |
Düşerek, o solgun, hırsız baş belasını ezmesi an meselesiydi. | Open Subtitles | وكانت مجرد مسألة وقـت قبل أن تسقط وتسحق هذا اللـص الوغد |
Belki bu sayıyı açıklamak sadece teknik bir mesele, uzmanlardan başka hiç kimseyi ilgilendirmeyen teknik bir detay. | TED | ربما شرح هذا الرقم مجرد مسألة تقنية تفاصيل تقنية تهم الخبراء ولكن غير متعلق بأي احد آخر |
Bu sadece siyasi iradeyle ilgili o kadar. | TED | الأمر مجرد مسألة بسيطة من الإرادة السياسية للقيام به. |