"مجموعه" - Traduction Arabe en Turc

• grup
• grubu
• sürü
• birkaç
• avuç
• Nazlı
• gruba
• grubun
• gruplar
• grubuna
• koleksiyonu
• grubunu
• Toplamda
• toplam
• sürüsü

Sana tüm bu cinayetleri işleyenlerin... bir grup acemi polis olduğunu söylesem_BAR_şaşırır mıydın?
هل تتفاجأ لو قلت لك أن مجموعه شرطيين مبتدئين كانوا يقومون بكل القتل

Basketbol oyununu benim sevdiğim gibi seven bir grup çocuk ile karşılaştım.
لقد وجدت مجموعه من الاولاد تحب لعب كره السله بالطريقه التى احبها

Kuipers grubu teknik işlere bakacak. - Selam. - Selam.
مجموعه الكيبورز تعالج الجانب التقني ونحن الـ ك ب نغطونهم

BM'i çok severim. Bir sürü dil hiçbir şeyi ifade etmiyor.
إذن أنت مثل الأمم المتحده مجموعه من اللغات لا فائده منها

Her zaman birkaç kişi vardır ve hepsi en iyi arkadaştır.
ألم يكن لديهم دائما مجموعه من الناس وكانوا جميعا أز أصدقاء

Bir avuç kuşun dünyayı sona erdireceğine inanmak çok zor.
لا اعتقد ان مجموعه من الطيور ستجلب نهاية هذا العالم

Nazlı Tilki ikiden, Nazlı Tilki bire, beni duyuyor musunuz? Tamam.
مجموعه فوكس واحد الى مجموعه فوكس اثنين , هل تسمعنى ؟

- Nasıl olurda araban bir grup Mennonite çocukta olur.
مالذي حدث لسيارتك حتى نجدها مع مجموعه فتيه من منونايت؟

"Sen, ben, Mos ve Raphael Siddiq harika bir grup olacağız," derdi.
كانت تقول حسناً سنقوم بإنشاء مجموعه انا ، انت موز ورافييل وصديق

TEEB adında bir proje 2007 yılında, G8+5 ülkelerinin çevre bakanlarından oluşan bir grup tarafından başlatıldı.
في 2007 بدأ مشروع يسمى تيب, وتم اطلاقه من قبل مجموعه من وزراء البيئة في مجموعة الدول 8 زائد 5

Bu yüzden, bir grup iş arkadaşımla birlikte bununla uğraşmaya başladım.
إذا بدأت بالعمل بهذا الشيئ مع مجموعه من المتعاونين

Bir grup uçuk kafa. Özel olduklarını düşünüyorlar.
انهم مجموعه من الحمقى يظنون أنهم متميزون

Bir grup çıyan oradan geldi. Üçünü hakladık.
هناك مجموعه من المتمردين لقد اصبنا ثلاثه منهم

Sanki her köşede bir Doo Wop grubu var gibi geliyordu.
كنت اشعر ان مجموعه دوويب في كل جانب في العالم

Burada Almanların kendi arka bahçelerine saldırdığını fark etmeyen küçük bir gürültücü savaş grubu var.
لدينا هنا مجموعه فاسده تريد الحرب لا يدركون أنكم الألمان تتحركون في فنائكم الخلفي

Kanalda bir sürü dövüş maçı oluyor böylece her grubun zamanı oluyor.
هناك العديد من القتالات حول القناه لذا كل مجموعه تحصل على وقتها

Orada bir sürü gazeteci var.
هناك مجموعه من المراسلين هناك,هل تريد رؤيتهم؟

Bir gece, birkaç kişi içmeye çıkmıştık ki Mheibes oynayan yerlilerle karşılaştık...
في أحد الليالي ذهب مجموعه منا للشراب جئنا نحو محليين يلعبون مهيبيس

Eğer bir avuç Wall Street'li üniversiteli birlik çocuğuna ayak uyduramazsan...
اذا لم استطع الاستمرار مع صبيان مجموعه ..جدار الشارع اوه ..

Nazlı Tilki, Nazlı Tilki. Burası Birinci Manga.
مجموعه فوكس , مجموعه فوكس , الجماعه الاولى

Bu, "Mavi Teşkilat" adındaki gruba girildiğinde polislere verilen bir eşya.
إنها ما تعطى للشرطي عندما ينضم إلى مجموعه تسمى المعبد الأزرق

Çoğunlukla yürüyüş yapanlar. Küçük gruplar halinde yada yalnız.
كل شخص كان يسير فى مجموعه صغيره او وحيدا

Helen 1'den Helen grubuna: Bombalarınızı hazırlayın!
قائد هيلين الى مجموعه هيلين حان الوقت لتسليح مقذوفاتكم

Aynı zamanda 2000 hektarlık bir sığır çiftliği ve dünyanın en büyük antika altıpatlar koleksiyonu var.
إنه يملك أيضاً 5000 فدان من مزرعه للماشيه و أكبر مجموعه في العالم من التحف الرمايه السته

Ancak bir kız izci grubunu püskürtmeye yeter bu cephane.
زخيره تصلح لإيقاف مجموعه من فتيات الكشافه

Şiirin tam aksine, Lizzie Borden ailesine Toplamda 29 kere vurmuştur.
على نقيض القصيدة، ليزي أعطىَ بوردين أبويها ما مجموعه 29 يَضْربُ.

Geçtiğimiz dokuz yıl boyunca 13 defa tutuklanmış, sadece dilencilik davasından toplam 130 gün boyunca içeride kalmıştı.
في السنوات التسع الماضية، تم اعتقاله 13 مرة، وسُجِن لمدة ما مجموعه 130 يومًا في قضية التسول.

Yanımda senin parçalarını ortalığa saçmak için bekleyen bir barbarlar sürüsü var.
لدى مجموعه من الحثاله بالخارج هنا متعطشين فقط لتمزيقك و نثرك فى ارجاء هذا المكان