mücevherlerini ve diğer herşeyi alabilir ben kendi paramla Reno'ya gidiyorum. | Open Subtitles | يمكنه استرداد مجوهراته و أى شئ له هنا و سأذهب الى رينو على حسابى الخاص |
Kasaya zorla girilmiş gibi gösterdikten sonra kendi parasıyla mücevherlerini çaldı. | Open Subtitles | بعد أن قام بجعل الخزانة و كأنها قد كُسرت، قام بسرقة أمواله و مجوهراته الخاصة |
Tek yapabildiğim onun mücevherlerini takıp her gece karısıyla birlikte olmak. | Open Subtitles | أن كل ما أستطعت فعله هو أن ألبس مجوهراته وأضاجع زوجته كلّ ليلة |
Şampiyonluk yüzüğü dışında bütün takılarını almana izin verdiğini söylüyor. | Open Subtitles | -لقد اتاح لك اخذ كل مجوهراته ماعدا خاتم البطوله |
- takılarını severim. | Open Subtitles | -راقت لي مجوهراته -حسناً |
Silahlarını, mücevherlerini ve garip bir nedenden ötürü zavallı adamın başını almışlar. | Open Subtitles | أخذوا أسلحته و مجوهراته و لسبب غريب رأس الرجل المسكين |