"محروق" - Traduction Arabe en Turc

• yanmış
• yanık
• yakılmış
• Yanan
• kızarmış
• kullan-at
• yandı
• yanığı
• at
• Yanmadan
• yanmamış
• yakıldığınızda

Apartmanın karşısındaki mağaza dükkanından bir müşteri 911'i aradı ve yarısı yanmış saçlarımla merdivenlerden aşağıya inip anneme olayı anlattım.
أحد الزبائن من متجر مقابل للمبنى إتصل على 911 فهرعت جرياً إلى الأسفل لكي أخبر أني و بنصف شعر محروق

yanmış fındık kokusu mu geliyor? Benden mi geliyor yoksa?
هل هُناك رائحة بندق محروق أو ما شابة، يا رفاق؟

Lisa'nın boğazında yanık ipek telleri bulduğunu söylemiştin, değil mi?
أنت قلت أنك وجدت نسيج حريري محروق صحيح ؟

Üzerinize yakılmış insan külleri serpmek istiyorlar.
يريدون أن يُزينوك بواسطة رماد انسان محروق

Yıllarca, Yanan bir binada hapsolduğumu gördüğüm kabuslar yaşadım.
و لسنين و أنا أحلم بأنني علقت في منزل محروق

Evet. Hatırlayamıyorum. Sosislerini kızarmış mı, çok kızarmış mı yoksa tamamen yanmış mı seversin?
مرحى ، لا أستطيع التذكر ، هل تحب سجقك محروق ، محروق للغاية ؟

Son alti aydir, takip edilemeyen bir kullan-at telefonu ariyormus.
أجرى الكثير من الإتّصالات لهاتف محروق لا يمكن تعقبه في الأشهر الستة الماضية.

Kim olduğunu bilmiyorum... ama yüzü yanmış, ve garip bir şapka takıyor... ve kırmızı-yeşil bir kazak, çok pis bir kazak... ve o bıçakları kullanıyor, parmaklarına taktığı bıçaklar.
لا أعلم من هو انه محروق و يرتدي قبعه و جاكت أحمر وأخضر قذر للغايه

Mürekkep; yanmış ayakkabı derisi, kömür ve idrardır.
الحير هو جلد حذاء محروق, اجزاء فحمية, بول.

... Hem yanmış, hem de pişmemiş.
طعمها محروق و غير مكتملة الشواء في نفس الوقت

Biri arabada yanmış, biri şurada vurulup ölmüş, ikisinin durumu kritik ve şu adam bana Operadaki Hayalet'in frizbiye benzer bir şeyle...
لدينا واحد محروق وواحد مقتول بطلق نارى واثنان فى حالة خطرة وقال لى رجل ان هناك شبح من الاوبرا يرتدى قناع

yanmış ama sabit sürücüden bir şeyler kurtarabilirim.
إنه محروق لدرجة الهشاشة ولكن مازلت أعتقد أنني أستطيع الحصول على شيء من القرص الصلب

Sonrasında ise, sadece lokantada yanık bir parmakla oturan bir aptalsınızdır.
بعد ذالك, انت فقط شخص غبي جالس في المطعم مع أصبع محروق

Ama yine de bu birinin suratını yanık lazanyaya çevirmek için mazeret sayılmaz.
لتحولي وجه شخصاً ما إلى طبق محروق حسناً؟

Şimdi, eğer yakılmış bir casusla temas kurduğumu rapor edersem, beni nereye gönderirler biliyor musun?
الان اذا اخبرت اني عملت اتصال مع عميل محروق اتعرف اين سيرسلوني

Tek bulduğum yakılmış bir evdi.
كل ما وجدته هو منزل مؤجّر محروق عن بكرة أبيه

Belki de, siz çocuklar evimize tütsülemek zorunda olmayacağımız, sidik çukurunda Yanan bir adam gibi muamele etmezsiniz.
حسناً , ربما أن لم تعاملوا منزلنا كالبول المتروك من رجلٍ محروق . لم يكن علينا أن نُدخِنهُ

kızarmış. Tamam. Artık yemeye hazırız.
محروق ، حسناً ، إذن نحن مستعدين لتناول السجق الآن

Son altı aydır, takip edilemeyen bir kullan-at telefonu arıyormuş.
أجرى الكثير من الإتّصالات لهاتف محروق لا يمكن تعقبه في الأشهر الستة الماضية.

Derim yandı ve iz kaldı.
جسدي محروق ومجروح.

Sadece bir cilt yanığı. Bir şeyin yok.
نعم أنت بخير مجرد جلد محروق سوف تكون بخير

Kullan at telefondan ankesörlü telefon aranmış.
تمت من هاتف محروق نحو هاتف مدفوع الكلفة.

Peynir eridiğinde ve ekmek Yanmadan rengini aldığında bana seslen ve olduğunu söyle.
عندما يذوب الجبن والخبز يُصبح ذهبي، ولكن ليس محروق نادني، وأخبرني أنه تم وسوف نتحقق منه

Hiçbir şey yanmamış. Yangın izi yok.
لا شيء محروق ولا يوجد علائم حريق

Sözün özü, yakıldığınızda, hiç bir yere gidemezsiniz.
...خلاصة الأمر طالما أنت محروق فلن تذهب لأي مكان