Santana, bilmen gerek ki, uzman danışmanlara ait telefon numaraları bende var. | Open Subtitles | سانتانا يجب أن تعلمي ان لدي رقم مستشار مختص في هذا الأمر |
Daha sonra inceleme için uzman yerine normal ile kanserli hücreleri karşılaştırması için bilgisayarı eğitebilirsiniz. | TED | وثم بدلاً من مطالبة مختص للنظر في الصور، تستطيع تدريب الكمبيوتر ليميّز الخلايا الطبيعية من السرطانية. |
Ben de gelecek sefer beni bir uzmanı aramak konusunda caydırmaya çalışacağın zaman, seni dinleyeceğim. Ona hiç şüphem yok. Ee, nasıl gitti? | Open Subtitles | وفي المره عندما تحاول ردعي في جلب مختص اخر سوف اسمع كلامك اشك في ذلك اذا.. |
O tarz yumruları aldırmak için bir uzmana ihtiyacın var. | Open Subtitles | تحتاجين إلى مختص لإزالة هذا النوع من الثآليل |
Bu yüzden profesyonel fen bilgisi yazarı bunu yuvarlak içine alır | TED | لذا سيقوم كاتب مختص في العلوم بتدوير ذلك |
Fakat sizi temin ederim, işinin ehli hiçbir avukat bundan azına razı olmaz. | Open Subtitles | ولكن أؤكد لكم أنه لا يوجد محام مختص سيقبل بأقل من هذا |
Ciddi olduğunu sanmıyorum, ama yine de bir uzmanın fikrine ihtiyacım var | Open Subtitles | ،لا أظنه شيٌ مهم ولكني بحاجة لأسمع رأي مختص |
Ayrıca yasadışı hayvan ticaretinde de uzmandır. | Open Subtitles | و مختص في التجارة الغير شرعية للحيوانات |
Bayan Brisbane, inanın bana, ben uzman bir psikiyatristim. | Open Subtitles | آنسة بريسبان ، أؤكد لكِ بأني طبيب نفساني مختص |
Belki de uzman birinin onunla konuşması gerekiyor. | Open Subtitles | إن لديها مشكلة في عقلها ربما تحتاج مساعدة طبيب مختص |
İstediğim herşey halledildi mi? Herşey hazır. uzman ne oldu? | Open Subtitles | اوجدت شخص مختص كما طلبت بالضبط وجدت الشخص المناسب كان من الصعب ان نجد |
Evet, iptal etmek için bir uzman gönderdik. | Open Subtitles | نعم, حسنا, نحن ارسلنا مختص للمساعدة في هذه القضية |
- 30 yıl önce klinik yoktu. 16 yaşındaydı ve uzman olduğunu söyleyen bir doktor vardı. | Open Subtitles | منذ 30 عام لم تكن عيادة , أحدهم أخبر إنة شخص مختص |
Bir asistanı, bir parti koordinatörü, bir vücut antrenörü, basket koçu, kaş uzmanı, spor ayakkabısı uzmanı, iki şemsiye tutucu, | Open Subtitles | لديه مساعدة شخصية مصممة حفلات، مدرب عضلات بطن مدرب كرة سلة مختص في الحواجب |
Kendisi gözetim uzmanı. | Open Subtitles | انه مختص بالمراقبة لماذا نحن بحاجة له ؟ |
Mümkünse, Lux'ın bir disgrafi uzmanı ile çalışmaya başlaması gerekiyor. | Open Subtitles | ومن المحتمل أنه يجب على "لوكس" أن تعمل مع مختص بخلل الكتابة |
Bir uzmana görünmesi gerek. Bu sürekli olup duruyor. | Open Subtitles | يلزمه أن يفحص عند طبيب مختص الأمر يحدث مراراً وتكراراً |
Hayır. Bir uzmana görünmem gerektiğini düşünüyorum. | Open Subtitles | كلا, ولكن أعتقد بأنه حان الوقت لأتكلم مع شخص مختص |
Onu epey ilginç bulabilirsin, baba. Senin gibi gerçek bir profesyonel. | Open Subtitles | أعني يا أبي أنك سوف تحبه إنه مختص حقيقي في مجال عمله، مثلك |
Bence ona da işinin ehli bir doktor yakışır. | Open Subtitles | انا واثق من انه يحتاج خدمات طبيب مختص |
Bence bir uzmanın görmesi gerek. | Open Subtitles | أعتقد بأن سيتوجب عليه رؤية مختص |
Travmatik beyin hasarlarında uzmandır. | Open Subtitles | إنه مختص في إصابات الدماغ الرضحية |
Ve 17. doğumgünümde sahte göz muayenemden sonra doktor doğum günüm olduğunu fark etti. | TED | و في عيد ميلادي السابع عشر، بعد إختباري الزائف للعيون ، مختص العيون لاحظ أن اليوم يوافق عيد ميلادي. |
Sana söyledim, kadın iç çamaşırı konusunda uzmanım. | Open Subtitles | لقد أخبرتكِ بأني مختص بملابس النساء الداخلية |
- Ağaç uzmanıyım ben. Buraya sadece ağaçlara bakmaya geldim. | Open Subtitles | أنا مختص بالأشجار أنا هنا فقط لألقي نظرة على الشجرة |
Kendisi meslektaşımdır, şeytan bilimi üzerine uzmanlaşmış biridir. | Open Subtitles | فهو إختصاصي بأمور الشيطان وهو مختص بمثل هذة الأشياء |