Ve şu duyguyu bulmaya, tekrardan keşfetmeye çalışan daha nice ülkeler: "Nasıl harikulade, barışçıl ve hoşgörülü bir gelecek hayal ederiz?" | TED | وغيرھا من الدول التي تحاول أن ترى وتستكشف ذلك النوع من الشعور إزاء كيف يمكنُنا أن نتصور مستقبلا رائعا وھادئا ومتسامحا. |
Umarım katilsindir çünkü senin için gizli takip konusunda pek gelecek göremiyorum. | Open Subtitles | آمل حقا أن تكون قاتلا لأنني لا أظنك تملك مستقبلا في المراقبة |
Jae-Seong, gelecekteki kız arkadaşın kim olacak bilmiyorum ama tatlı ve romantik bir erkek arkadaşı olan biri olacak. | Open Subtitles | لا استطيع ان اعرف من ستكون صديقتك مستقبلا لكنها ستكون امرأة محظوظة بحصولها على صديق رومانسي |
Favori gelecekteki meclis üyenize merhaba demeye mi geldiniz? | Open Subtitles | تاتى الى هنا لتقول مرحبا لرجلك المفضل فى المجلس مستقبلا |
Sunu söyleyeceğim çünkü ileride birilerine yardımı dokunabilir. | Open Subtitles | سأقولها وحسب لأنها قد تساعد الآخرين مستقبلا |
Lisede dansçı biriyle çıkmıştım kızın hocası da bu sektörde bir geleceğim olabileceğini söylemişti. | Open Subtitles | واعدتُ راقصة في المدرسة الثانوية.. ومدرسها قال أن مستقبلا جيدا قد يتنظرني في هذا المجال |
Sikimde değil ama, senin bir geleceğin bile yok. | Open Subtitles | لم أكن حقا لأبالي، ولكن ليس لديك حتى مستقبلا لعينا. |
gelecekte bu organ çipleri klinik denemelerin yapılışını da değiştirebilir. | TED | الأعضاء في الرقاقات بامكانها أيضا تغيير طريقة القيام بالتجارب الاكلينيكية مستقبلا. |
Bu videolarda ne var bilmiyorum ama göremediğimiz şey çoktan belli olan geleceğimiz. | Open Subtitles | أنا لا أعرف ما الموجود فى أشرطة الفيديو و لكن ما لا نراه . لا يعد مستقبلا مؤكدا |
Ama Afganistan'a döndüğüm zaman okulumda öğrencileri gördüğüm zaman ve onlara destek olan ebeveyinleri umut vadeden bir gelecek görüyorum ve uzun vadeli bir değişim. | TED | لكن عندما رجعت إلى أفغانستان ووجدت الطلاب في مدرستي وآبائتهم الذين يؤيدونهم ويشجعونهم، أرى مستقبلا واعداً وتغيير دائم |
Yalnızca gelecek enkazların oluşumunu sınırlamak için bulunuyorlar. | TED | بل وضعت فقط للحد من إنتاج المزيد من الحطام مستقبلا. |
Eğer bir gelecek istiyorsak çilelere göğüs germeliyiz. | Open Subtitles | ،إن كنا نريد مستقبلا فعلى الناس الذين يعانون أن يقاوموا |
Fakat bunda da pek gelecek varmış gibi gelmiyor. | Open Subtitles | ولكني لا أعتقد أن هناك مستقبلا ينتظر هذا المكان أيضا. |
Tokyo ve Japonya'ya daha iyi bir gelecek vermek için çalışmaya devam edeceğim. | Open Subtitles | سأستمر في عملي كي أمنح طوكيو واليابان مستقبلا أفضل |
On, on iki yaş grubuna, gelecekteki müşterilerimize ulaşmalıyız. | Open Subtitles | لابد أن نؤمن عملاءنا لمدة إثني عشر عاما مستقبلا |
Böylece, gelecekteki herhangi bir görüşmeyi unutabiliriz. Hangisi daha önemli? | Open Subtitles | بالطريقة التي صدمتوه بها، يمكننا أن ننسى إجراء أي مفاوضات مستقبلا |
Şöyle diyor, "Bazı yanlış inaçlar ve hayaller yüzünden gelecekteki hallerimizi göz ardı edebiliriz." | TED | إذ قال " ربما قد نكون اهملنا أنفسنا مستقبلا بسبب بعض الفشل من الثقة أو الخيال ". |
gelecekteki dünürlerine merhaba de | Open Subtitles | القى السلام على نسائبك مستقبلا. |
İleride başka sorunlara yol açabilirler. | Open Subtitles | يمكن أن يسببوا المزيد من المشاكل مستقبلا |
Artık bir geleceğim yok. | Open Subtitles | انه عديم الفائده انا لا املك مستقبلا |
Bu saç modeli geleceğin Bayan Odom'unu belirliyor. | Open Subtitles | هذا رداء خاص يناسب مكانتك الخاصة زوجة جيري السابقة مستقبلا |
Bunu yıllar içinde karşılaşmaktan memnun olduğum yüzlerce tapir ve gelecekte karşılaşacağımı bildiğim daha birçokları için yapmaya devam edeceğim. | TED | وسأأأستمر في القيام بذلك من أجل المئات من التابير الذين سعدت بلقاءهم على مر السنين ولأولئك الذين سأقابلهم مستقبلا. |
Bak bir geleceğimiz olsa bile senin istediğin gibi olmayacak. | Open Subtitles | إسمعي ، حتى لو كان لنا مستقبلا لن يكون كما تريدين |
Bir kariyere yön verecek türden bir dava. | Open Subtitles | نعم شيء كقضية تصنع مستقبلا باهرا |