J.D. bu çok tuhaf. Tüm geleceğim önümdeydi ve ben bir kalemde sildim. | Open Subtitles | إنه أمر غريب ، مستقبلي بأكمله كان أمام ناظري ولكن تركته وتخليت عنه |
kendi geleceğimi görebilirdim. Ta ki gerçek geleceğim gökten inene kadar. | Open Subtitles | ظللت أتطلع إلى مستقبلي حتى جاء المستقبل الحقيقي ساقطاً من السماء |
Hayatımda ilk defa, bir sınavdan çıkarken, geleceğim hakkında olumlu düşünüyordum. | Open Subtitles | لأول مرة في حياتي أجتزت إختبارا وشعرت بشعور أفضل إتجاه مستقبلي |
Kimyasal ve tıbbi patentleri ellerinde tutup, sonrada gelecekteki bir üretim olasılığına karşı... fabrika ve ekipmanları yok ediyorlar. | Open Subtitles | سيحظون ببراءات الاختراعات الكيميائية بعد ذلك سيدمرون المصانع لمنع أي إنتاج مستقبلي |
Lakin ara sıra, onların gaddarlığına karşılık veriyorum, yoksa gelecek yok olur. | Open Subtitles | لكن بالمناسبة أنا يجب أن أواجههم بنفس القسوة وإلا سأفقد مستقبلي بالكامل |
Sizinle tanıştıktan sonra ilk kez geleceğimde bir ışık gördüm. | Open Subtitles | و بعد أن التقيت بك لأول مرة يبدو مستقبلي حزيناً |
Beni işimde kolladı ve geçmişime takılıp kalmak yerine geleceğime odaklanmam için bana cesaret verdi. | TED | شاهدتني وأنا أعمل وشجعتني على التركيز على مستقبلي وأن لا أنغمس في ماضي. |
Lyndsey ile geleceğim olduğunu biliyorum fakat Melissa ile de kimyamız uyuşuyor. | Open Subtitles | أعلم بأن مستقبلي مع ليندسي ولكن عندي الكثير من الإندماج مع ميليسا |
Ben asil biriyim. geleceğim uzak bir sarayda beni bekliyor. | Open Subtitles | أنا أبقى ذات دماء ملكية مستقبلي موجود في قصر بعيد |
geleceğim ve çocuklarımın geleceği çevresel felaketlere karşı korunuyor mu? | TED | هل مستقبلي ومستقبل أولادي محمي من الانهيار البيئي؟ |
Bu şekilde öğretince kendi geleceğim ve sağlığım adına kötü şeyler yapıyorum. | TED | إنني أسيء إلى مستقبلي وبقائي حينما أدرس بهذه الطريقة |
Zamansızca fenalaşması yüzünden şimdi geleceğim sallantıda. | Open Subtitles | وشكرا لانهياره المريح والان مستقبلي قد ضاع |
Bu, senin hayatın. Her neyse, geleceğim hakkında bazı kararlar verdim. | Open Subtitles | بأية حال، لقد إتخّذت بعض الخيارات حيال مستقبلي |
Eğer geleceğim söylediğin gibi yazılmamışsa... o halde istediğim gibi yazarım, bu günden itibaren! | Open Subtitles | إن لم يكن مستقبلي مكتوباً كما تقول فسأكتبه انا كما أريد من الآن فصاعداً |
Ben benim gelecekteki yasamimi anlamaya çalisiyorum çocuk olmayin.Her sey yolunda gidiyor. | Open Subtitles | أحاول أن أتخيل مستقبلي لا تأبه به، كل شيء سيجري على ما يرام |
Bunu geride bıraktılar ben de ne olur ne olmaz belki gelecek büyücülerde işimize yarar diye el koymuştum. | Open Subtitles | حسناً، لقد تركوا هذا خلفهم و نوعاً ما قمت بأخذه في حالة احتجنا له لمشعوذ مستقبلي |
Çünkü bugünkü konumuz geleceğin geleceği ve benim geleceğimde, kızlara ve erkeklere eşit derecede saygı duyulur, eşit değer verilir ve en önemlisi, eşit temsil edilir. | TED | فهي إذاً للصبيان و الفتيات. إنه لأمر بسيط حقا. لأنه اليوم نحن نتحدث عن المستقبل البعيد وفي مستقبلي أنا، |
Onlara kendi geleceğime kendim karar veririm dediğimde söylenmeye başlayıverdiler! | Open Subtitles | لقد اُجفلوا جميعاً حينما أخبرتهم أنّي أودّ أن أقرر مستقبلي بنفسي. |
Eğer bu osuruğu daha fazla tutarsam geleceğin ne getireceğini biliyorum! | Open Subtitles | نعم، أعرف ما يخبئه مستقبلي إذا حبست هذه الغازات فترة أطول |
Belki gelecekte, hazine yağmuruna tutacak kadar yeterince yakında bir süpernova meydana gelebilir ve umarım bu süreçte, Dünya'daki bütün hayatı yok etmez. | TED | فلربما سيحدث سوبرنوفا مستقبلي بالقرب منا ويمطرنا بكنوزه. ونأمل أن لا يمحو الحياة عن الأرض خلال تلك العملية. |
Bütün kariyerim ve Richard'la olan evliliğim büyük ihtimalle tehlikede. | Open Subtitles | مستقبلي المهني كله وزواجي من ريتشارد على الأرجح على المحك |
Benim de kendi geleceğimle ilgili aldığım bir karar var. | Open Subtitles | أنا أيضًا لدي قرار لإعلانه عن مستقبلي. أي قرار؟ |
geleceğimden birisin, onu anladım ama kimsin? | Open Subtitles | أعلم بأنكِ شخص من مستقبلي لكن من تكونين ؟ |
Bizleri küçük düşürdün, aktör arkadaşlarının adını lekeledin ve kariyerimi riske attın. | Open Subtitles | عرضتينا للسخرية، وأهنتي زملائكِ الممثلين وعرضتي مستقبلي المهني للخطر |
Bana yardım etmelisin. Müstakbel eşlerim burada. | Open Subtitles | مستقبلي النسباء هنا وهم يَعتقدونَ أَنا لوحده. |
geleceğimin nasıl şekilleneceğini bilmiyor olabilirim ama bildiğim bir şey var ki. Sen içinde yoksun. | Open Subtitles | قد لا أعرف كيف يبدو مستقبلي لكن أعرف شيء واحد ، وهو أنك لست من ضمنه |