Artık insanlarla konuşmam da mı yasak? Elbette değil, hayatım. | Open Subtitles | اذا لم يعد مسموحاً لي بالتكلم مع الناس بعد الآن |
Annem evde yokken eve erkek almam yasak! - Ne zamandan beri? | Open Subtitles | ليس مسموحاً لي باستقبال اصدقائي منذ متى؟ |
Annenin de akıllıca belirttiği üzere ot henüz yasal değil. | Open Subtitles | كما أشارت أمك قبل قليل أن الحشيش ليس مسموحاً بعد |
Ama memelere dokunma izni geldiğinde ikisini birden ellemek iyidir. | Open Subtitles | ..غير ذلك عندما يكون غير مسموحاً لك باللمس يفضل أن تلمس الإثنان مرة واحد |
Kahrolası doktorum eğlenmememi söyledi. Eğlenemezsin, hayır. İyi vakit geçirmeye iznin yok. | Open Subtitles | أطبائى يقولون" لا تحظين بأى مرح"ِ "ليس مسموحاً لكى بأى وقت ممتع" |
- Gerçekten size bilgi vermeye yetkim yok. | Open Subtitles | ليس مسموحاً لي بإعطائك أي معلومات لكن هل يمكن... |
21cm frekansındaydı, bu frekansı bir uydunun kullanması yasaktır. | Open Subtitles | كان على وتيرة 21 سم ، والذي لم يكن مسموحاً في إرسال الأقمار الصناعية |
Ama ben Kanada'da olamam. Amerika'dan ayrılmam yasak. | Open Subtitles | لكن لايمكن أن أكون في كندا ليس مسموحاً لي بترك الولايات المتحدة |
Üzgünüm ama öğrencilere el kaldırmam yasak. | Open Subtitles | أنا آسفة لكن ليس مسموحاً لي أن ألمس أي طالب |
Ticari televizyon seyretmesi kesinlikle yasak. Karşıdan karşıya geçerken elinden tutmak zorunda. | Open Subtitles | وليس مسموحاً له ان يشاهد الاعلانات التلفيزيزنية وبغض النظر عما سيقوله عليه ان يمسك يدك عند عبور الشارع |
Sigarayı söndürür müsün? Burada sigara içmek yasak. | Open Subtitles | هل من الممكن أن تضعي السيجاره جانباً فهذا ليس مسموحاً |
Ve piyanoya dokunmasının yasak olduğunu söyledim. | Open Subtitles | أخبرته أنه ليس مسموحاً له بأن يلمس البيانو |
Oraya giriş izniniz yok. Arşiv 6'ya giriş yasak. | Open Subtitles | ليس مسموحاً لك بالدخول . فالأرشيف رقم ستة غير متاح |
Misal, cinayet yasal olsaydı, bir kaç kişiyi öldürebilirdim. | Open Subtitles | و كان مسموحاً بالقتل ربما سأقتل عدة أشخاص |
Özel alfabeyi kullanmaya izni olup olmadığını sordu. | Open Subtitles | لقد سأل فيما إذا كان مسموحاً استخدام الأبجدية الخاصة |
Eskiden girmeye iznin bile olmazdı | Open Subtitles | أتذكر عندما لم يكن مسموحاً لك بدخول المنزل؟ |
- Bunu söylemeye yetkim yok efendim. Üsten biri... | Open Subtitles | - ليس مسموحاً لي بأن أخبرك يا سيدي.. |
Üzgünüm ama geleneksel jinx kurallarına göre ben izin verene kadar konuşman yasaktır. | Open Subtitles | إنّي آسف. تحت قواعد التمتّع بقداسة قِدم لعنة النحس، فإنّه ليس مسموحاً لك التكلم حتى آذن لكِ. |
Kendimi gizlemek zorunda kaldım. Refakatsiz saraydan ayrılma iznim yok. | Open Subtitles | اضطررت إلى التنكر، فليس مسموحاً لي مغادرة القصر دون حراسة |
Hayır, şu an kendin için üzülmeye hakkın yok. | Open Subtitles | كلا، ليس مسموحاً لك الشعور بالأسى على نفسك |
Herhangi bir şekilde reklam yapmaya iznimiz yok. | Open Subtitles | ليس مسموحاً لنا بالإنخراط بأيّة إعلانات من أيّما نوع، سيّدي. |
Evlat, çocuklara tek başlarına izin verilmiyor artık. Kim buraya gelebileceğini söyledi? | Open Subtitles | يا بني، ما عاد مسموحاً للأطفال أن يخرجوا بمفردهم ومن قال أنه بإمكانك أن تأتيَ إلى هنا؟ |
Bir doktor olarak etik olarak ve yasalara göre bunları sana verme hakkım yok. | Open Subtitles | كطبيبة أخلاقيا و قانونيا ليس مسموحاً لي أن اعطيك هذا |
İki hafta izin alan ve insana dönen mankenler... hakkında bir bölüm vardı... iki haftalığına, tek başlarına dışarı çıkmalarına... ve alışveriş yapmalarına müsaade edilmişti. | Open Subtitles | حسناً، كان لديهم حلقة عن تماثيل العرض التي تحصل على أسبوعين إجازة تتحول فيهما إلى بشر ويكون مسموحاً لهم بالخروج والتسوق لمدة إسبوعين بأنفسهم. |
Doğum kontrolüne izin yok diyorsun, ama kürtajda bir problem yok? | Open Subtitles | إذاً، ليس مسموحاً بأستخدام الواقي الذكري لكن الاجهاض ليس مشكلة ؟ |
Senin yaşındayken, büyükleri konuşmadan çocuğun konuşmasına izin verilmezdi. | Open Subtitles | عندما كنت بعمرك, لم يكن مسموحاً للأطفال بالحديث حتى يتحدث الكبار اليهم |