"معاهدة" - Traduction Arabe en Turc

• antlaşması
• antlaşma
• antlaşmasını
• anlaşmasını
• anlaşmamız
• antlaşmayı
• Anlaşması
• paktı
• anlaşmasının
• antlaşmasının
• Suçlu
• Prenup
• Polonya
• anlaşmayı
• bir anlaşma

Barış antlaşması imzaladık ya Nova Prime. Daha ne istiyorsun?
لقد وقعنا معاهدة سلام نوفا برايم ماذا تريدين أيضًا ؟

Aslına bakarsanız, 1967'de, dünya ulusları Dış Uzay antlaşması'nı imzalamak için bir araya geldiler.
في الواقع، في عام 1967 اجتمعت دول العالم معًا لصياغة معاهدة الفضاء الخارجي.

Yani ortada bir antlaşma var. Ve duyduğumuz kadarıyla 10 gün sonra Genel Sekreter ve Birleşik Devletler Başkanı tarafından imzalanacak.
إذاً لدينا معاهدة وكما سمعنا سوف توقع من وزير الأمن والرئيس في مقر الأمم المتحدة خلال عشرة أيام

Sovyet Birlikleri barış antlaşmasını lâv etme çabasında bulundu.
الاتحاد السوفياتي قد اضطرت إلى إلغاء معاهدة عدم اعتداء.

Barış anlaşmasını öyle ayarlıyor.
هذا الطريق الذي يصلح له في معاهدة السلام

Biliyorsunuz, Paris antlaşması'nın hükümlerine ve Lousiane Kazanımlarına göre bir erkek ve kadının yasal olarak evli sayılmaları için bir beyan imzalamaları gerekir.
كما تعرف ووفقا لقوانين معاهدة باريس وشراء ولاية أريزونا كل رجل وإمرأة يلتزما عند الزواج القانوني بالتوقيع على إعلان

Bilginler bunun ortak pazar için iyi olabileceğini düşündü, Roma antlaşması.
المتعلمون يعتقدون أن ذلك يعنى بوضوح السوق المشتركه.. معاهدة روما

Roma İmparatorluğunun yükselişi,... ..alimler bunun "Ortak Pazar" olabileceğini söylüyorlar, Roma antlaşması.
و بالنسبه لنهوض الأمبراطوريه الرومانيه المتعلمون يعتقدون أن ذلك يعنى بوضوح السوق المشتركه.. معاهدة روما

Peki ya şu banka soyguncuları? İntihar antlaşması yapmışlardı.
ما رأيك بلصوص البنوك الذين عقدوا معاهدة الأنتحار؟

Tycho antlaşması'nı çiğnemekten tutuklusun.
أنت رهن الإعتقال لإنتهاك قسم 4153 من معاهدة تايكو.

Kraliçe ve ben buradaki işgalimizi yasallaştıran bir antlaşma imzalayacağız.
الملكة وأنا سنوقع معاهدة من شأنها أن تجعل إحتلالنا للكوكب هنا شرعياً.

Bu antlaşma Thailand'da uluslararası ticarî arenalar oluşmasını sağladı.
وقعت تايلاند معاهدة تجارية عرفت باسم اتفاقية باونج هذه المعاهدة ادخلت تايلاند الى عالم التجارة الدولية

Birleşmiş Milletler, öldürücü asteroidleri saptırma konusunda kimin sorumluluk alacağını da içeren bir antlaşma taslağı plânlıyor.
فالآن خططت الأمم المتحدة لوضع مشروع معاهدة والذي سيشمل من سيكون المسئول عن عمل إنحراف للكويكبات القاتلة

- Bu ittifak antlaşmasını imzalamak için. - Kral kim olacak?
لنوقّع هذه " معاهدة التوحيد "0 - من سيصبح الملك ؟

Elimizde "Senatonun Anti-Balistik Füze anlaşmasını onaylaması" var.
لدينا موافقة الكونجرس على معاهدة حظر الأسلحة البالستية

Venezüella ile suçluların iadesi anlaşmamız yok.
و ليس لدينا معاهدة تسليم مجرمين مع فينزويلا

Bir general olarak, görkemli mazini sana unutturan ve böyle bir antlaşmayı imzalattıran şey neydi?
ماالذى جعلك أن تنسى ماضيك المجيد كجنرال والتوقيع على معاهدة من هذا القبيل؟

ABD ile suçluların iadesi Anlaşması imzalamamış bir ülke biliyor musunuz?
هل تعلمون.. اي مدينة ليس لديها معاهدة طلب تسليم مع امريكا؟

Hatırlarsın, 1939 da, Hitler ve Stalin bir saldırmazlık paktı imzalamışlardı.
ولعلكم تذكرون أنه في '39، هتلر وستالين التوقيع على معاهدة عدم اعتداء.

Nükleer silahların yayılımını önleme anlaşmasının şerefine.
آه، على شرف معاهدة عدم انتشار الأسلحة النووية.

Barış antlaşmasının imzalanması üzerine tatbikat yapan birilerini görmeyi umuyordum.
وددت لو شاهدت احدهم يوقع معاهدة السلام

Gideceğimiz yer ABD ile Suçlu değişimi yapmayan herhangi bir ülke olacak.
وجهتكم, بلوغ مكان غير مُوقّع على معاهدة تسليم الوطنيين

Prenup dediğin şey araba kaskosu gibi bir şey.
معاهدة ماقبل الزواج إنها مثل الحصول على تأمين للسيارة

Hitler 1 Eylül 1939, Cuma günü şafağında Polonya taarruzunu başlattı.
بينما وزيرٌ ستالين للشؤون الخارجية مولوتوف "يوقعُ معاهدة "الميثاق الألمانى السوفيتي

Bugün, sizin ve Rusya'nın Başkanı "tarihsel uzlaşma", "anti-terörizm ittifakı" adını verdikleri anlaşmayı imzalamak için bir araya geliyorlar.
اليوم فإن رئيسكم والرئيس الروسي قد اجتمعا ليوقعا على ما يسميانه معاهدة تاريخية

Sonunda başkan sayesinde bir anlaşma sağlandı.
و لقد أصبح هذا ممكنا لأن الرئيس تمكن من عقد معاهدة