"معني" - Traduction Arabe en Turc

• demek
• benimle
• anlamı
• anlamını
• anlama geldiğini
• mantıklı
• anlamsız
• anlamlı
• anlamına
• nedir
• anlama geliyor

Bir şeye bağlanmak ne demek bilirsin. Eee, ne diyorsun?
أنت تعرف معني الإلتزام بأمر ما إذا ما قولك ؟

Sanırım "Eğer onu kurarsan, o gelecek" ne demek biliyorum.
أنا أعتقد أنني أعرف معني إذا بنيته، سيأتي.

Ondan sonra, bir daha benimle asla konuşmak zorunda değilsin.
بعد ذلك، أنت لَمْ تُوْصَلْ إليه تكلّمْ معني أبداً ثانيةً.

Eğer Başsavcının imzası olmazsa, NYPD benimle konuşmaz bile.
مديرية شرطة نيويورك لن تتكلّم معني حتى مالم أنت إحصل على المدعي العام للتوقيع عليه.

Belki de hayatın anlamı o mesajın kaybolmamasını temin etmektir.
ربما معني الحياه هو التأكد ان الرساله .. لا تختفي

Massapequa'dan altı çocuk... hepsi de şeref, görev ve fedakarlık kelimelerinin anlamını biliyordu.
ستة اولاد من ماسابيكا و كلهم عرفوا معني الشرف و الواجب و التضحية

Ama bazen tarafsızlığın ne anlama geldiğini anlamıyoruz.
ولكن أعتقد أنه فى بعض الأحيان لانفهم معني الموضوعية.

Onlarda metrik sistem var. Çeyreklik ne demek bilemezler.
لديهم النظام المتري ولا يعرفون اصلا معني الكوارتير باوندر

On yaşımdayım diye ahmak olmam gerekmez. "Dışkı" ne demek biliyorum.
مستحيل، فقط لأنني في العاشرة لا يعني أنى أبله و لا أعرف معني براز

Bu ne demek bilmiyorum, belki de çok fazla şeker yediriyorum ama devamlı bunu tekrarlıyor.
الان لا اعرف معني هذا ، ربما اعطيها سكر كثير او شئ من هذا القبيل

Harry Houdini, soğuk ve açlığın ne demek olduğunu bilir.
هاري هوديني يعرف معني الجوع و الصقيع و من غير ولا مليم

Tamam, o ne demek bilmiyorum ama buradan bir an önce kurtulmak istiyorum.
حسناً، لا أدري ما معني ذلك لكن، هيا، أريد الخروج من هنا

- benimle konuşuyorsun.
أنت تتكلم معني الموافقة؟ أنت تتكلم معني.

Ve benimle dans eden kişiden gerçekten hoşlanıyorum.
وأنا أَحْبُّ في الحقيقة الذي يَرْقصُ معني.

Sütü de, çayı da boş ver. Konuş benimle.
فقط يَنْسي الحليبَ ويَنْسي الشاي ويَتكلّمُ معني.

Bu şarkı teknolojinin anlamı hakkında ve bu toplantı ile birebir uyuşuyor.
هذه أغنية كتبتها عن معني التكنولوجيا، وهي تتماشي مع هذا الجمع.

Buna bir anlam vermeye çalışıyorum ama biliyorum hiçbir anlamı yok.
ها أنا أحاول أن أفهم ماحدث رغم اني اعرف ان ليس معني له

Belediye başkanı diyor ki, eğer "siktir"in anlamını bilmiyorlarsa içeri gelsinler de, gösterelim.
عمدة البلدة يقول لو أنك تجهل معني كلمة إنصرف إذن قم بالدخول وسنريك

Çavuş bunun ne anlama geldiğini biliyordu. Biz ise farkında değildik.
لقد عرف معني هذا و لكننا لم نكن ندرك ذلك

Bu bana çok mantıklı gelmiyor.
لفي الحقيقه لا يبدو هذا ذو معني بالنسبه لي

İIk kez bu iki kelimenin anlamsız anlamsız geldigini hissettim.
لأول مره أشعر أن هذه الكلمات الثلاثة لا معني لها.

Günlerinizi sevdiklerinizle anlamlı haline getireceğinize ahlaksız işlerin peşinde koşuyorsunuz.
انتم تملئون ايامكم بمطاردات ليس لها معني بدلاً من ان تقضوها مع من تحبون

Fakat sadece şiiri bitirmiş olmam kafamı karıştıran şeyleri çözdüğüm anlamına gelmez.
ولكن ليس معني أنني أنهيت قصيدة أنني قد حللت ما كان يحيرني.

O kadınlar sana güvendi. Sen güven nedir bilmezsin.
تلك النسوه إئتمنك لكنك لم تفهم معني الثقة

İsveç'te bizim ülkemizin dörtte biri kadar güneş ışığı var. Ve ? Daha az güneş ışığı ne anlama geliyor?
أتعلمون أن أشعة الشمس التى تصلنا هي أربعة أضعاف ما تصل للسويد , أتعلمون ما معني هذا ؟