Bir sonraki adım ve barınma için, nerede kalacağı konusunda polisin onu bulamayacağı, kendisine özel bir yer olacak mı diye endişeleniyor. | Open Subtitles | هو قلق للغاية بشأن الخطوة التالية، بشأن الإقامة، أين سيمكث، إن كان هناك مكان خاص حيث لا يتم اكتشافه من قبل الشرطة. |
Ve benim inandığım şu ki cehennemde birbirine yardımcı olmayan kadınlar için özel bir yer var. | TED | وشعاري هو .. هناك مكان خاص في جهنم لكل أمرأة تتقاعس عن مساعدة إمرأة أُخرى |
O kadar gurur duyuyorum ki ailenizden sizi özel bir yere götürmek için izin istedim onlar da izin verdi. | Open Subtitles | انا فخور جدا بأني سألت اولياء اموركم لأخذكم الى مكان خاص ووافقوا |
L özel bir yere götürmek istiyorum. | Open Subtitles | هذه الليلة أريدها أن تكون مختلفة أريد أن آخذك إلى مكان خاص |
Joe'la hafta sonu geziye gidiyoruz. Ama pazartesi ilk işim kendime bir ev aramak olacak. | Open Subtitles | و جو ذاهبون معا في عطلة نهاية الأسبوع نهاية الأسبوع أول شئ سأفعله الإثنين هو البحث عن مكان خاص |
Aslına bakarsan bu hayat dolu insanın benim kalbimde de özel bir yeri var. | Open Subtitles | في الحقيقة هذه المخلوقة البشرية لديها مكان خاص |
Başında çok iş olduğunu biliyorum ama unutma Buy More özel bir yerdir. | Open Subtitles | إنظر أعرف أن لديك الكثير من العمل ولكن تذكر الباى مور مكان خاص |
Andy'nin Buzz için heyecanlandığının farkındayım ama biliyorsun ki onun için ayrı bir önemin var. | Open Subtitles | أنا أعرف أن أندى يحب باز ولكنه دائما عنده مكان خاص لك |
Sanırım kendi başıma yaşayacağım bir yere çıkmanın vakti geldi. | Open Subtitles | أظن أنه حان الوقت لأحصل على مكان خاص بي |
Onları buraya koyan kişi için cehennemde özel bir yer ayrılmıştır. | Open Subtitles | هناك مكان خاص في الجحيم محجوز لمن وضعهم هناك في المقام الأول |
Kalbimde senin için her zaman özel bir yer olacak ama ben yoluma devam ettim. | Open Subtitles | انا دائما اجعل مكان خاص في قلبي من أجلك ولكني .. تخطيت ذلك |
Cehennemde kötü davranışlarını haklı çıkarmaya çalışan kadınlar için de özel bir yer var. | Open Subtitles | هناك مكان خاص في الجحيم لمن تتحدث بهذا الاقتباس الكريه لتبرر سلوكها المنحط |
Umarım bunu yapan biri için cehennemde özel bir yer vardır. | Open Subtitles | أتمنى أن يكون هناك مكان خاص في الجحيم، للأشخاص الذين يقومون بمثل هذا العمل |
Bir süre baygın olacaktır ama onunla çalışmamız için rahatsız edilmeyecek, özel bir yer lazım. | Open Subtitles | يجب أن تخرُج لمدة، ولكننا نحتاج مكان خاص لنتعامل معه، حتى لا يتم تشتيتنا |
Seni çok çalıştırıyorum ama bugün seni çok özel bir yere götürüyorum. | Open Subtitles | أضع على كاهلكِ الكثير من العمل لكن اليوم سأخذكِ الي مكان خاص جداً |
O yüzden bir süre istirahat etmek için özel bir yere gitmesine karar verildi. | Open Subtitles | لذلك تقرر أنها يجب أن تذهب إلى مكان خاص لترتاح لفترة من الوقت |
Çok özel bir yere gelinceye kadar bu haritayı izleyeceğiz. | Open Subtitles | مرحبا "باي" سوف نتبع الخريطه إلى مكان خاص جداً |
Çok özel bir yere gelinceye kadar bu haritayı izleyeceğiz. | Open Subtitles | سنتبع هذه الخريطة الى مكان خاص جدا |
Müşteriler, özel bir yere gitmek istiyor. | Open Subtitles | الزبائن يريدون الذهاب إلى مكان خاص |
Kendime bir ev bulur sonra da giderim. | Open Subtitles | وسوف أحصل على مكان خاص بي، وحينها سوف أرحل. |
Hatıra aldıklarını sakladığı özel bir yeri var. | Open Subtitles | كان لديه مكان خاص مكان يحتفظ فيه بتذكاراته ويقيم فيه |
Burası Fısıltı Duvarı. Çok özel bir yerdir. | Open Subtitles | هذا هو حائط الهمس انه مكان خاص حقا |
Andy'nin Buzz için heyecanlandığının farkındayım ama biliyorsun ki onun için ayrı bir önemin var. | Open Subtitles | ولكنه دائما عنده مكان خاص لك |
Sanırım kendi başıma yaşayacağım bir yere çıkmanın vakti geldi. | Open Subtitles | أظن أنه حان الوقت لأحصل على مكان خاص بي |
Hadi gel. Daha sakin bir yere gidelim. | Open Subtitles | هيا، لنعثر على مكان خاص. |