"ملزم" - Traduction Arabe en Turc

    • zorundayım
        
    • bağlayıcı
        
    • mecbur
        
    • mecburum
        
    • yükümlüyüm
        
    • yükümlü
        
    • zorundasın
        
    • bağlıyızdır
        
    • bağlayıcıdır
        
    • bağlayıcılığı
        
    • zorunluluğum var
        
    Ama benim işim Amerikalıların hayatlarını her tehdide karşı korumak bu yüzden en kötüsünü düşünmek zorundayım. Open Subtitles ولكن وظيفتى هى حماية امريكا من اى تهديد لذا انا ملزم بإفتراض سوء النية
    Ben bir seks suçlusuyum. Bunu kanunen size söylemek zorundayım. Open Subtitles إنّي معتدٍ جنسيّ مُدان وأنا ملزم قانونيّاً بإخباركما
    İncil üzerine yemin ederiz ki, bu anlaşma, aramızda daimathat this agreement will always remain kutsal ve bağlayıcı olarak kalacaktır. Open Subtitles نقسم بالانجيل المقدس ان هذا الاتفاق سيبقى دوما ملزم و مقدس بالنسبه لنا
    - Mesajını aldım. - Gelmeye mecbur değilsin. Open Subtitles ذلك,لقد وصلنى بريدك الصوتى لاتشعر بانه ملزم
    Ülkem için her şeyi feda etmeye, burada ki herkesten daha çok mecburum. Open Subtitles أنا ملزم من أكثر من أي شخص هنا للتخلي عن كل شيء من أجل بلدي
    - Tamam, ama yasal olarak seni bir psikoterapist olduğumu söyleyerek uyarmakla ve ilkel bilinçaltı ve zihinsel etkilenmenin gücünü bildiğimi söylemekle yükümlüyüm. Open Subtitles حسنا لكني قانونا ملزم ان احذرك اني معالج نفسي و اعلم قوة الشعور البدائي و التأثير المعرفي
    Programın geleneklerine uyum açısından dolayı onun gizliliğini korumak için kendimi yükümlü hissettim. Open Subtitles وفقا لتقاليد البرنامج شعرت أني ملزم بحماية خصوصيته
    Bir subay ve centilmen olarak bana maksimum kazanma şansı tanımak zorundasın. Open Subtitles بصفتك ضابط و رجل مهذب انت ملزم باعطائى فرصة هامشية للفوز
    Milyarlarca dolar değerinde sırlar üzerinde çalışıyoruz ve ben müşterimin gizliliğine saygı duymak zorundayım. Open Subtitles ،فنحن نتعامل مع أسرار بملايير الدولارات .وأنا ملزم باحترام خصوصية زبنائي
    Artık pizza akademisi geleneklerine göre istediğinizi yapmak zorundayım. Open Subtitles الآن أنا ملزم طبقاً لتقاليد الأكاديمية, لعمل أي شيء لكما.
    Neden bahsediyor bilmiyorum ama aynı fikirde olmak zorundayım. Open Subtitles لا أعرف ما الذي تتحدث عنه لكني ملزم أن أتفق معها إنها صديقتي الحميمة
    İncil üzerine yemin ederiz ki, bu anlaşma, aramızda daima kutsal ve bağlayıcı olarak kalacaktır. Open Subtitles نقسم بالانجيل المقدس ان هذا الاتفاق سيبقى دوما ملزم و مقدس بالنسبه لنا
    - Teknik olarak "vasiyet" değil. Kanunen bağlayıcı değil. Open Subtitles تقنيًا ليست الوصيَّة، إنّها أمر غير ملزم قانونيًا
    Bunun kanunen bağlayıcı olup olmadığına karar verebilirim. Open Subtitles انا متمكنة تماما لمعرفة اذا كان هذا ملزم قانونيا ام لا
    Sen ise sanki kendini mecbur hissediyormuşsun gibi... Open Subtitles أما بالنسبة لك , يبدو وكأنك ملزم بفعل هذا
    mecbur olmadığı halde, yine de göreve çıkardı. Open Subtitles كان لا يزال يخرج للميدان, مع أنه غير ملزم بذلك
    Ayini hazırlamaya mecburum, çünkü ruhumda silinemez bir rahip bir karakteri duruyor. Open Subtitles كنت ملزم بمنحه العفو لأن شخصية القس المتعذر محوها ما زالت باقية بروحي
    Bir şey söylemeliyim. mecburum. Open Subtitles علي أن أقول شيئا, يجب علي و انا ملزم
    Onunla devam etmekle yükümlüyüm. Open Subtitles أعتقد أنني ملزم بشرف، أن أواصل علاقتي معها.
    Yarın akşam kendimi insanlara göstermekle yükümlü olduğumu düşünüyorum. Open Subtitles أنا أشعر أني ملزم أن أظهر في حفلة غداً مساء
    Sense ezilmiş, olgunlaşmamış, bir aptal olarak hiçbir şey değiştirmeyen teorileri aslında hiç umurunda olmayan insanlara anlatarak her gün yaşamak zorundasın. Open Subtitles لكن أنت ملزم أن تعيش كل يوم مقموع، أبله غير ناضج تفتح النظريات المعلبة لأشخاص لا يهتمون
    Günlük yaşamda, savaşta bile, her birimiz ilginç ve değiştirilemez bir şekilde yanımızdaki arkadaşlarımıza bağlıyızdır. Open Subtitles في الحياة اليومية وحتى في المعركة كل واحد منا في ظروف غامضة وبصورة نهائية ملزم بأصحابة
    Buralarda, her türlü sözleşme kadar bağlayıcıdır. Open Subtitles هنا في الجبال هذا النوع من الاتفاق ملزم حالما يأتون
    Şey, Savunma Bakanlığı'nın Amerika İzcileri'ni desteklemek için yetkisini kullanmaya devam etmesi gerekliliği konusunda Meclis'in fikrini beyan eden, bağlayıcılığı olmayan bir tasarı. Open Subtitles حسنا، إنه قرار غير ملزم يظهر شعور الكونجرس أن على وزارة الدفاع أن تواصل ممارسة صلاحيتها
    Bunu yerel yetkililere verme zorunluluğum var. Open Subtitles أنا ملزم بتمريرها إلى السلطات المحلية.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus