"منبه" - Traduction Arabe en Turc

    • alarm
        
    • alarmı
        
    • Alarmlı
        
    • uyarıcı
        
    • alarmım
        
    • Çalar saat
        
    • Çalar saatin
        
    O zaman kocaman bir alarm saati kurmaları gerek. Open Subtitles يجب عليهم أن يستعملوا ساعة منبه كبيرة جداً
    alarm bozuldu bizde rütbe düşürülüp kurtarma bölümüne gönderiliyoruz. Open Subtitles قصور ساعة منبه واحدة، ثم تخفض رتبتك فجأة ثم ترسل إلى منطقة الخلاص.
    Sözleşmelerle ilgili üniteye başlayalı yarım saat olmuştu ki duman alarmı devreye girdi, gerisini biliyorsunuz. Open Subtitles , نصف ساعة لحل قسم العقود , منبه الدخان كان يعمل أنتِ تعرفين الباقي
    Tıpkı, bilirsin işte, garaj kapısı kumandası, araba alarmı gibi. Open Subtitles كما تعلم في فاتح باب الكراج و منبه السيارة
    Tuvalete gitmemi hatırlatması için Alarmlı saate ihtiyacım var. Open Subtitles أحتاج إلى منبه بساعتي ليذكرني بأن أذهب إلى الحمّام
    Adderall kokaine ve metanfetamine çok benzeyen güçlü bir uyarıcı. Open Subtitles الـ"أديرال" هو منبه قوي جين هايليب - نائب المدير السابق لإدارة مكافحة المخدرات =========== تقريباً مثل الكوكايين
    alarmım çalınca, yola çıkıcam Open Subtitles عندما يرن منبه ساعتي , أعرف بأنه يجب أن أمضي في طريقي
    - Kendine bir Çalar saat almalısın. Open Subtitles لقد حان الوقت بالنسبة لك ، لتشتري منبه شخصي خاص بك
    Aptal değilim ve lânet Çalar saatin de değilim! Open Subtitles انا لست غبية , انا لست ساعة منبه
    İki alarm kurmalısın. Uyandığına emin olman için. Open Subtitles عليك جلب اكثر من منبه لتحرص على أن تستيقظ
    Alvarado her sayı aldığında uyarı veren bir alarm. Open Subtitles إنه منبه فقط وضعته في كل مرة ألفارادوا يحرز ضربة.
    Ve zaman kapsülü sonunda açıldığında sanki alarm çalmış gibi öldürme için uyan çağrısı gibi oldu. Open Subtitles و عندما فتحت الكبسولة الزمنية أخيرا كانت أشبه بإنطلاق ساعة منبه إتصال لإيقاظه ليتابع القتل
    Yarın için ayarlanmış bir alarm. Test etmeliyiz. Open Subtitles إنه منبه قد أعددته . لإنه لدينا إختبار فى الغد
    - Yok bir şey. Sadece bir alarm. Hiç doğru ayarlayamam ki. Open Subtitles لا شيء، إنّه منبه فحسب، لا يمكنني ضبطه أبداً.
    Giderken hatırlat da evime hırsız alarmı taktırayım. Değişen bir şey olmaz. Open Subtitles ذكرني بوضع منبه السرقات في طريق عودتي للمنزل
    Yangın alarmı çaldığında bir anne önce çocuğuna koşar. Open Subtitles عند سماع منبه الدخان فالأم تنظر باتجاه طفلها
    Yine alarmı kurmayacaksın, değil mi? Open Subtitles إنك لن تستعيد منبه ساعدتك بع الآن، أليس كذلك؟
    Mantığı da o..Alarmlı saat o Seni sabah erken kaldırır. Open Subtitles هذا هو الغرض هذا منبه يساعدك على الإستيقاظ مبكراً
    Alarmlı bir saatin yakınlarda cep telefonu kullanmış olan herkesin bilebileceği gibi en ufak bir parazit radyo sinyallerini aksatır. Open Subtitles أي شخص استخدم هاتفا نقال بالقرب من ساعة منبه يعرف حتى ولو كان هناك تداخل ثاتوي يعطل الإشارات السلكية
    - uyarıcı. Garip davranmasının ve hiç uyumamasının da sebebi bu. Open Subtitles -إنه منبه , محفز بكلمة واحدة : "أمفيتامين"ْ لذلك لا تنام و تتصرف بغرابة
    Ağrı kesicini hafif bir uyarıcı ile değiştiriyorum. Open Subtitles أنا استبدال مسكن الخاص مع منبه خفيف.
    İkinci olarak da biliyorsun ki can alarmım var. Open Subtitles وثانياً، تعرف أن لديّ منبه تحسباً لإصابتي بمكروه
    Şimdi bir ses var -- (Çalar saat) -- aah, çalıştı -- TED الآن، هناك صوت - (صوت منبه) - آاه، اشتغلت -
    Yatağın altında 12 tane Çalar saatin var. Open Subtitles لديك، 12 ساعة منبه تحت السرير.

    Les mots et expressions les plus fréquents

    Arabe-Turc: 10k, 20k, plus | Turc-Arabe: 10k, 20k, plus