"منتبه" - Traduction Arabe en Turc

• Dikkat
• dinliyor
• dikkatini

Dikkat etmeyince kırmızı ışıkta geçti ve Margolese'in Cadillac'ına çarptı.
نعم ؟ ولم يكن منتبه جاوز الإشارة الحمراء وحطم سيارة مارغوليس الكاديلاك

Pekâlâ, herkes merdivenlere Dikkat etsin.
حسناً , الجميع يكون منتبه . لهذه الخطوات

Şok etmek benim Inside Out kitabında Dikkat çekmemi sağladı.
الخلق الصادم هو ما يجعلني من الداخل و الخارج منتبه بشدة

Dikkatle dinliyor musunuz?
هل كل شخص منتبه لنا؟

Beni dinliyor musun sen?
هل انت منتبه لي ؟

Personelden biri, görevini ihmal ederse, bu duruma dikkatini çekmek benim görevim.
مما يجعلنى منتبه جداً للخدم المقصرين فى واجباتهم

Şimdi Dikkat ettiğime göre, bakalım aynı şekilde olacak mı?
لنرى إن كنت ستفلح هذه المرة وأنا منتبه لك

Dikkat edip etmediğini görmek istedim.
و كنت أريد أختبارك أن كنت منتبه أم لا

Bu doğru değil. Tanrı Dikkat etmemizi söyler ukalalık yapmamızı değil.
هذا ليس صحيح إنه يظهر للرب أنك منتبه

Dikkat ediyor musunuz?
هل أنت منتبه ؟

Dikkat ediyor musun?
هل انت منتبه الى مااقول؟

Dikkat ediyorum zaten.
انا منتبه لنفسي

Kesinlikle. Şimdi Dikkat etmeye başladın.
أجل, بالضبط, والآن أنت منتبه

Şimdi, Dikkat ediyor musun?
-هل انت منتبه الان -نعم

- Dikkat et! - Ediyorum.
انتبه - أنا منتبه بالفعل -

Dikkat ediyor musun?
- هل انت منتبه لما اقوله؟

- Hâlâ dinliyor musunuz diye bakayım dedim.
- فقط أتأكد أنك منتبه ؟ ؟

"Stilinki, dinliyor musun?" diye sormuştum.
كان "هل أنت منتبه يا (ستلينيسكي)؟"

Bir fikrim var geleceğini ilgilendirdiği için dikkatini vermen gerek.
لديّ فكرة ، وبما أنها تتعلق بمستقبلك ، فأريدك أن تكون منتبه

Gözümü korkutarak kanunları uygulamamı engelleyeceğini düşünüyorsan, pek dikkatini vermemişsin olanlara.
ولكن إن كنت تعتقد أنه يمكن أن تمنعي من تطبيق القانون من خلال ترهيبي، فأنت لم تكن منتبه لما يجري من حولك

- Annesi onun canına okuyor. - Ama açıkça hiç dikkatini vermiyor.
والدتها تتغلب عليها - لكن من الواضح أنها غير منتبه -