"منذ عهد" - Traduction Arabe en Turc

• zaman önce
• döneminden beri
• süre önce
• 'den
• zamanından beri
• dan beri
• tarih öncesinin

Bu yazılar, çok uzun zaman önce öğrendiğim kadim Büyücü dilinde yazılmış.
هذه النقوش كتبت عن لسان ساحر قديم واحدة تعلّمتها منذ عهد بعيد

Bu işler için çok büyüdün. Hani bundan uzun zaman önce vazgeçmiştin.
أنتِ كبيرة جداً على فعل ذلك كنت أعتقد أنك توقفتي عن ذلك منذ عهد بعيد

Saygıdeğer annemin uzun zaman önce bana anlattığı bir şey var, yabancı kızlarla asla yalnız arabaya binmemem konusunda.
الشيء الواحد التي علمتني اياة أمي الشريفة منذ عهد بعيد الا ادخل السيارة ابدا مع فتاة غريبة

Aristophanes döneminden beri yazarların yaptığını yaptım.
نعم ،لقد فعلت مايفعله الكتاب منذ عهد أريستوفان مؤلف مسرحي كوميدي يعتبر من رواد المسرح الساخر في اليونان القديمة.

Neden kızlar seni uzun süre önce kapmamış anlamadım. Ben de anlamadım.
أنا لا أعرف لماذا لم يرتبط بك بعض البنات منذ عهد بعيد

Ayrıca Barnum ile Bailey'den sonra en utanmaz şovmendi.
لقد كان ايضا الاكثر وقاحة وادعاءا منذ عهد بارنم وباياى

Isaac Newton'un zamanından beri optikçiler ve bilim insanları ışığın büküldüğünü biliyorlardı, havayla su veya cam gibi malzemelerin arasından geçerken
منذ عهد إسحاق نيوتن، عرف صانعو العدسات والعلماء أن الضوء ينحني حين يمر بين الهواء ومواد مثل الماء أو الزجاج.

Mektubu uzun zaman önce okuyup önemsemediğini sanmıştım.
إعتقدتُ بأنّك تَقْرأُ الرسالةَ منذ عهد بعيد وأهملَه.

Fakat uzun zaman önce, Lisa, düşüncelerimi insanlara kabul ettirmeye çalışmayı bıraktım.
لكني تعلمت منذ عهد بعيد، أن أتحمل الآخرين بدلاً من إجبارهم على آرائي واعتقاداتي

Uzun zaman önce, Eski Yunan'da güçlü tanrıların ve... sıra dışı kahramanların yaşadığı altın bir çağ vardı.
منذ عهد بعيد في الأرض البعيدة ليونان القديمة كان العصر الذهبي للآلهة القوية و أبطال إستثنائيين

Japon olsaydın, işini bitirmiştim Witt,... ..uzun zaman önce.
أنا كنت من السكان ، لو أنت كنت ياباني، منذ عهد بعيد.

Uzun bir zaman önce... o zamanlar insanlar Pilgrimlere saygı duyuyordu.
هناك وقت منذ عهد بعيد... عندما ناس نَظروا للأعلى إلى المستكشفينِ.

Bu uydular çok uzun zaman önce meteroitler tarafından yaratılan büyük çarpışma kraterleriyle dolu buzul dünyalardan ibaretti.
مجمـوعة العـوالــم الـمـتـجـمّـدة تركت ندباً ببفعل حُفر الأصطـدام التى فعلتها النيازك منذ عهد بعيد

Wudan uzun zaman önce senden kurtulmalıydı.
وادن كان يَجِبُ أنْ يَصلَ خلّصْ منك منذ عهد بعيد.

Uzun zaman önce sanki çok eskidenmiş gibi geliyor nasıl da genç ve masumduk.
منذ عهد بعيد يبدو وكأنه منذ عهد بعيد جداً كم كنا صغيران وبريئان

Uzun zaman önce, bu şehir hayalimizde bir vasiyetnameydi bizim yaratıcı ruhumuz, sonsuz olanaklara.
منذ عهد بعيد هذه المدينة كانت وصيّة إلى خيالنا، روحنا المبدعة إلى الإمكانية اللانهائية.

Ben İngiliz döneminden beri gardiyanım.
لقد كنت سجانا منذ عهد البريطان

Roma döneminden beri çatı kiremitleri olarak kullanılırlar.
تُستخدم كقرميد منذ عهد الرومان. ‏

Gözlerinin derinliklerinde o uzun süre önce giden çocuğu görüyorum.
كل ما هو مخفي في أعماق عينيك الولد الذي سافر منذ عهد بعيد

Selahaddin Eyyübi'den bugüne, soyumun erkekleri bu hançeri ellerine verdiler, soyumuzu, namusumuzu korusunlar diye.
منذ عهد صلاح الدين الأيوبي وأجدادي يعطون هذا الخنجر لزوجاتهم لهن ليحموا شرفه العائلة

Mısır firavunları zamanından beri hint yağı antelmintik olarak kullanılıyor.
لقد تم وصف زيت الخروع كطارد للديدان منذ عهد الفراعنة المصريين.

Öncelikle eğitimli insanlar Aristo'dan beri dünyanın yuvarlak olduğunu biliyor.
أولا، المثقفون كانوا يعلمون بكروية الأرض منذ عهد أرسطو.

Bu tarih öncesinin hikâyesi.
هذه القصة وقعت منذ عهد بعيد